Trafik Şube Müdürü’ne sorular?

Bu yazıyı kaleme almaya birkaç gün önce karar verdim. Çünkü trafikte suç işleyen bir trafik polisi ekip otosu beni fena halde tahrik etti. İsterseniz kısaca yaşadığım olayı aktarayım:

İşe gelmek üzere her zamanki gibi havaalanı yoluna çıktım ve Altınova kavşağından karşı yöndeki servis yoluna girmem gerekiyordu. Karşıya geçip sağa döneceğim için kavşağa girdimde en sağ şeride yanaştım. Diğer şeritta başka araçlar olduğu için orada park etmiş halde bir ekip otosu bulunduğunu onun arkasında sıkışıp kaldığımda fark edebildim.

Yaşadığım bu durum sinir katsayımın birden fırlamasına neden oldu ve yine kendimi tutamayıp, sıkıştığım yerden kurtulur kurtulmaz ekip otosuna yanaşarak açık olan penceresinden aylak aylak sağa sola bakınan polis memuruna, “Yaptığınızın suç olduğunu biliyorsunuz değil mi?” diye sordum. Şoför mahallindeki polis memuru bana bir pislikmişim gibi yüzünü buruşturarak bakarak bağırdı: “Yürü beyefendi yürü.” Hani kavşağı tıkayan benim de beyefendi beni uyarıyor.

Amacım hır çıkarmaktan çok, işlediği suçu yüzüne vurmak ve gönül rahatlığıyla o kavşağın içinde park etmesine engel olmak istediğimden yürüdüm.

O gün yaşadığım bu olayın ardından işyerine geldiğimde aklımda uçuşan aşağıdaki şu soruları hemen kaleme aldım. Yanıtını yazılı olarak istiyorum. Bu köşeden aynen yayınlayacağım. Uzunluğu lütfen köşenin sınırlarını taşmasın.

- Benim bildiğim trafik kurallarına göre yasak olduğu halde, kavşak içlerine park etmiş duran, içinde gazete okuyan ya da aylak aylak sigara içen iki trafik polisinin bulunduğu trafik polisi ekip otosu ne işe yarar?

- Trafik polisleri öncelikle trafik kurallarına uyması gerekenler değil midir? Neden kentimizde görev yapan trafik polisleri böyle pervasızca kuralları çiğnemekte ısrar etmektedir?

- Trafik eğitimi aldığımız kurslarda bize; polis, itfaiye, ambulans gibi acil müdahaleyle görevli araçların trafik kurallarını çiğneme hakları olduğu, ancak bunu yapabilmeleri için gerçekten acil müdahale gerektiren bir görevi ifa ediyor olmaları gerektiği ve hem ışıklarının açık hem de sirenlerinin çalıyor olması gerektiği öğretildi. Doğru mu? Bu kural hala geçerli mi?

- MOBESE ile birlikte hizmete giren trafik takip kameraları, örneğin kırmızıda geçen (o an suçlu takibinde olmadığı ya da acil bir polisiye olaya yetişmediği için ışıklarını yakmamış, siren de çalmayan) polis araçlarına da ceza yazacak mı?

- Bu araçlara ceza yazılması bir şekilde engellenecekse, diğer araçlara hangi yüzle ceza yazacaksınız?

- Siz de meslektaşlarınız gibi kırmızıda geçiyor, ters yola giriyor, kavşak içlerine park ediyor musunuz?

- Polislerin, özellikle de trafik polislerinin trafik kurallarına öncelikle uyması gerektiğine inanıyor musunuz? İnanıyorsanız bu sorunu çözmek için ne yapıyorsunuz yada yapacaksınız?

Trafikte bir melek olduğumu iddia etmiyorum. Hatta bir yere kadar trafik canavarı olduğum bile söylenebilir. Hatta şimdi, yeni kurulan trafik takip kameralarından işlediğim trafik suçlarını çıkarıp önüme koyabilirsiniz. Ancak benim istediğim; trafik polislerimizin birer trafik canavarı olmamızı önlemek için bizlere nasıl örnek olacağını görmek?

Bakalım sorularımıza içtenlikle yanıt verebilecekler mi?

Yayın Tarihi
17.09.2008
Bu makale 3544 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!