Ne zaman?

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in seçildikten hemen sonra yaptığı ilk işlerden birisi, kentin kanalizasyon sistemi olmayan doğu yakasını kanalizasyona kavuşturmak oldu. Seçimin hemen ardından başlayan çalışmalarda, Narenciye kavşağından itibaren (Hatta Işıklar’da eksik kalanlar da tamamlandı) Lara dahil bütün sokaklar tek tek kazılarak kanalizasyon boruları döşendi.

Hatta hatırlarsınız, kanalizasyon borularının döşenmesinin ardından uzun süre de bozulan sokakları kimin yapacağı kavgasını yaşadık. ASAT ile Muratpaşa Belediyesi arasında önce anlaşmazlık, sonra anlaşma, ardından yine anlaşmazlık oldu. Sonunda sokakların bir kısmını Muratpaşa Belediyesi, bir kısmını ASAT kendisi asfaltladı. Hatta ASAT, “Asfalt nasıl yapılır göreceksiniz” açıklamasının üzerine bir çok yerde yama yaptı. O yamalar hala duruyor.

Bu arada sistemin bağlanacağı arıtma konusunda da ciddi tartışmalara sahne oldu Antalya. Çünkü biyolojik arıtma tesisinin yapımı neredeyse bir sezon kadar gecikmişti yanlış hatırlamıyorsam. Yine Muratpaşa Belediyesi ve ASAT karşı karşıya gelmişti. ASAT cephesi Muratpaşa’nın arıtmanın yapılacağı arsa konusunda sorun çıkardığını iddia ediyor, Muratpaşa da iddiaları yalanlayıp gecikmenin Büyükşehir’den kaynaklandığını söylüyordu.

Neyse efendim, bütün bu kavga gürültülerin ardından arıtma tesisimiz de tamamlandı. Daha doğrusu tamamlandığı açıklandı. Arıtmadan çıkan su bardağa koyulup ne kadar temiz olduğu gösterildi cümle aleme. (Ha, bu arada Alman gazetelerinde Lara’nın lağım koktuğu haberleri de yayınlanmıştı unutmayalım)

Harala, gürele geldik 2008’e ve evimden çıkan ‘atık su’ nereye gidiyor ben hala bilmiyorum. Aslında biliyorum da bilmemezlikten geliyorum.

O kadar kavga gürültü yaptığımız kanalizasyon sistemini evlere ne zaman bağlayacağız? Yoksa yaptığımız arıtma tesisi ancak otellerin atığını arıtacak kapasiteye mi sahip, ya da ne bileyim arıtma çamuru kurutma tesisinin bitmesini mi bekliyoruz bilmek istiyorum.

 

Dolmuş değişti kafa duruyor

 

Hala denk gelip de birine binemediğim için kısa geçeceğim. Okuyucunun yalancısıyım yani. Minibüs iken midibüs olan dolmuşlardan bahsediyorum. Okuyucu diyor ki: “Araç değişmiş neye yarar ki zihniyet aynı olduktan sonra. Şoför aynı kafada, aptalca dolaşılan güzergahlar aynı. Arabayı değiştirsen ne olacak?” bilginize.

 

Yayın Tarihi
09.01.2008
Bu makale 2262 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!