Doğru bilgi ihtiyacı

Gündemimizde başka bir şey yok. Olmasına da imkan yok. 17 civan düştü. Bu lanet olası savaşta 17 can daha kaybettik, kaybettiğimiz binlercesine ek olarak.

Son dönemde sürekli ölüm haberleri geliyordu da kanıksanmıştı neredeyse. Toplu ölüm olunca infial yarattı insanlarımızda.

Canlarından bir parça kaybedenlere ne desek boş. Başınız sağolsun. Bir baba olarak bile ailelerin yaşadığı acıyı tahmin etmemin çok zor olduğunu düşünüyorum.

Türk ordusunun, ailelerin acısını dindirmez ama en azından olayın nasıl gerçekleştiğini daha açık ve inandırıcı şekilde açıklaması gerektiğini düşünüyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse yapılan açıklamalar beni hiç tatmin etmedi.

Olayın üzerinden günler geçtikçe, ortaya o kadar çok ve çelişkili bilgi saçıldı ki hangisinin doğru olduğunu kestirmek güç. Böyle olunca da bölgeyi tanımayan, bu konuda hiçbir bilgisi olmayan insan o an okuduğu bilgilerden hangisi mantıklı görünüyorsa ona inanıyor. Ama mantıklı gelen bilgi tamamen yanlış da olabilir.

Bu nedenle konunun birinci dereceden muhatapları çıkıp daha doğru düzgün bilgi vermek zorundalar. Önce uzun menzilli top atışıyla vurulduğu söyleniyor. Bu açıklamadan iki gün sonra yaralı bir asker, ölen arkadaşının el bombasıyla yaralanmasına rağmen ölene kadar nasıl kahramanca çarpıştığını anlatıyor. “El bombası da uzun menzilli miydi acaba?” diye düşünmeden edemiyor insan.

Bir başka taraftan da saldırının istihbarat birimlerince önceden haber verildiği bilgisi atılıyor ortaya. Daha neler neler? Müthiş bir dezenformasyon yaşanıyor. Bu sanıyorum bilinçli yapılıyor. Bu kadar çelişkili bilginin içinden çıkamayalım, olayı sorgulamaktan vazgeçelim diye.

Türk ordusu bir ilki yapmalı, bu olayın sorumlularını açıklamalı veya ortaya çıkarmalı ve haklarında gereğini uygulamalı yada uygulatmalıdır.

Ancak Türk ordusu da Türk halkının içinden çıkmış insanlardan oluşuyor, diğer tüm kurumlarımız gibi. Bugüne kadar bu tür hangi olayın sorumluları ortaya çıkarılmış ki bununki çıkarılsın.

Bizde istifa geleneği yok ki ordumuzda olsun.

 

Taksici terörü

 

Bugünkü 3. sayfamızın haberleri içindeki taksiciler arası bıçaklı kavga dikkatinizi çekmiştir. Bu, taksiciler tarafından Antalya’da yaşatılan ne ilk olay ne de son olacak. Özellikle turizm bölgelerinde, otel önlerinde bu olayın çok daha vahimleri yaşanıyor.

Ülkemizde ve özellikle Antalya’da taksicilik mesleğini elden geçirmenin zamanı gelmiş de geçiyor bile. Artık neredeyse hiçbir mesleğin sertifikasız yapılmasına izin verilmiyor. Ama insanların canlarını emanet ettiği taksileri kullanmak için herhangi bir yeterlilik sertifikası aranmıyor. Şoförler Odası’na, devlete, oraya buraya parasını yatırdınız mı çalışma karnesini alıp direksiyon başına geçebilirsiniz. Ne bir kurs görmenize gerek var, ne psikolojik ve tıbbi bir testten geçmenize.

İşimize geldiğinde her şeyi Avrupa Birliği’ne uyduruyoruz.

Hadi taksicileri de AB’li yapsak ya.

 

Yayın Tarihi
09.10.2008
Bu makale 2734 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!