Çok geç kaldınız

Manavgat-Serik arasında meydana gelen yangının dün nihayet kontrol altına alınabildiği açıklandı. Altıncı gününde önü ancak alınabilen yangının bilançosu çok çok ağır. Kesin zarar tespiti uzun sürecekse de ilk belirlemelere göre 2 can kaybı, 6 köy, 65 ev, 80 ahır, 32 küçükbaş hayvan, 18 arı kovanı, bir milyon YTL’lik tarım ürünü, 16 milyonun üzerinde ağaç, bilinmeyen sayıda vahşi hayvan, börtü, böcek, endemik bitki türü vs kaybettiklerimiz olarak önümüzde duruyor.

Maddi hasarın bir katrilyonun üzerinde olduğu söyleniyor ama bence ortaya çıkan zararı paraya çevirmenin pek mümkünü yok.

Antalya’da şahit olduğum en büyük yangındı bu. Bundan önceki büyük yangını ise Temmuz 1997’de Düzlerçamı’nda yaşamıştık. Kaynaklar benim gibi Antalya tarihinin de yaşadığı en büyük yangın olduğunu söylüyor.

Yangın durdu. Şimdi kavgası başlayacak. Bir yandan yanmış bölgeleri ağaçlandırmak için kampanyalar düzenlenirken, bir yandan da eleştiri okları yaylardan bırakılmış olacak. Hatta başladı bile. Kimi kadrolaşmadan dem vurdu kimi teçhizat eksikliğinden.

Bu arada işin başındaki Hükümet de boş durur mu? En üst düzeyde karşı atak gecikmedi tabi ki. Başbakan Recep Tayip Erdoğan Manavgat yangınına da gönderilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi elinde bulunan amfibik (suya inip kalkabilen, bu nedenle çok kısa sürede deposunu suyla doldurubilen) yangın söndürme uçuklarından alınması talimatı vermiş.

Geçmiş olsun efendim.

“Bizim 50 yılımız yandı ama bu sayede uçağımız oldu” mu diyeceğiz?

Başbakan olmasa bile bu işin başındaki bakanının bu işi yıllar önce çözmesi gerekiyordu. Yöneticilik bunu gerektirir. Yani ileriyi görmeyi.

Hatırlıyorum da biz aynı tantanayı Düzlerçamı yangını sırasında ve sonrasında da yaşamıştık. O yıllarda Türkiye bu uçaklardan kiralardı üretici firmasından. Bu kiralama işiyle başlayan ilişkiler ve uçakların yangın söndürmedeki etkinliğinin görülmesi sonucu firmaya satın almak üzere uçak sipariş etmişti Türkiye Cumhuriyeti.

Ama sonra her ne olduysa bir anda satın almadan vazgeçilmiş, Kanadalı üretici firmanın elinde kalmıştı hazırladığı Türkçe kokpitli uçaklar.

Şimdi de bir süre sonra “Yav bu uçaklarda çok pahalıymış” demeyecekleri ne malum