Kent-Odaklı Turizm geliyor, siz uyuyorsunuz!

Sizler, sanırım, bundan yıllar ve yıllar sonra bile Avrupa’nın Rusya’nın ve Orta Asya’nın orta gelir gruplarının tatil alışkanlıklarının devam edeceği gibi bir hayale sahipsiniz.

Sizler galiba, bu tarz tatil geleneğinin, bu coğrafyalardaki insanların genetik hafızasına kazınmış olduğu gibi bir şartlanma içindesiniz.

İnsanların bundan birkaç nesil sonra bile rezervasyonlarını yaptırıp uçaklara koşacaklarını, tıklım tıkış transfer araçlarında otellere varacaklarını hayal ediyorsunuz. Evet, otellere koşacaklar. Renksiz, tatsız büfelerde dolanıp tabaklarını dolduracaklar, yer gibi yapacaklar…

Sabahtan akşama kadar denizde, havuzda çimecekler, uyduruk şovlara ‘hayran hayran’ bakacaklar. ‘Mest olacaklar’

Otellerden ayrılırken ağlayarak çıkacaklar ve gelecek seneyi iple çekecekler…

Öyle mi?

O zaman şu Kent-Odaklı Turizm trendini bir okumanızda fayda var…

Bakalım ne düşüneceksiniz?

Madrid aldı başını gidiyor

Avrupalı için artık turizm, kentleri ziyaret etmek ve her yönü ile tanımak anlamına geliyor. Madrid bu alanda rakiplerine büyük fark attı.

Muazzam bir ziyaretçi trafiği yaratan bu akım zor bir dönem yaşayan Madrid’e adeta ilaç gibi geldi.

Kentler, oralarda yaşananlar, organizasyonlar ve çekim merkezleri Avrupa’nın yeni seyahat odağı.

Oteller, turizmin diğer paydaşları, sanatçılar, kültür dünyası bir araya gelmeli kentlerini bu yarışta öne geçirmek için bir strateji belirlemeli.

İki yıl önce berbat bir kargaşa ve sorunlar ile boğuşan kent bu gün inanması zor bir tempo ile adeta yeniden yaratılıyor. Güney Avrupa’nın karanlık sürecinin devam ettiği şu dönemde Madrid hızla safralarından kurtuluyor.

2015 Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi Küresel Zirvesi’nde kullanılan afiş aslında her şeyi anlatıyor. Seyahat beklentilerine, özlemlere, insiyatiflere cevap veren bir yeniden yapılanma;

Madrid: İspanya ile Dünya arasındaki bağ

Kent- Odaklı Turizm paneline katılanlar Dünya’nın büyük kentlerini Turizmin Yeniden Yaratılan Merkezleri olarak işaret ettiler. Kentler artık hafta sonu kaçamakları ya da uzatılmış bir hafta sonu molası temelinde gelişen ‘Yeni Turizm’in çekim merkezlerine dönüşüyor. Kentler, artık ‘Event-Temelli’ turizmin ilgi yeni merkezleri. Özellikle Avrupa’da, ucuz uçuş sağlayan havayollarının yaygınlaşması günübirlik Kent ziyaretlerini daha da cazip hale getirdi. Yeni nesil gezginler ilgilerini çeken bir konser, bir sergi için bile uçağa atlayıp birkaç günlük seyahatler yapabiliyorlar.

Bir kentin yeniden yaratılması süreci bir arada etkili olabilen birkaç faktör ile sağlanır. Bunlar güçlü bir liderlik, müşteri talebi, iş insiyatifi ve hedefli pazarlamadır.

Eğer kentiniz ile ilgili olarak oluşan yeni talepleri karşılayamazsanız, o kentin yeniden yaratılması süreci otelcilerin kulaklarında bir tatlı nağme olarak kalır.

İspanya bu günlere kadar sahil, iklim, plaj idi. Ama en büyük potansiyeli ise kentlerde idi. Özellikle lüks otelleri İspanya’nın en önemli avantajıydı. Bu gün itibarıyla Madrid’de her 10. 000 kişiye bir lüks otel odası düşüyor. Bu oran Paris ve Londra’nın potansiyeli yanında solda sıfır kalıyor elbette.

Bu gelişmelere paralel olarak İberia da kendisini yeniden yaratıyor. Birkaç yıl önce günde ortalama 1 milyon Euro zarar eden şirket bu gün yıllık 50 milyon Euro karlılığa ulaştı. Güçlenen Havayolu bu yıl 30 yeni destinasyon açtı. Ana base olan Barajas’ın gelişme potansiyeli çok büyük. 2014 yılında İspanya 65 milyon turist ağırladı ve bunun yüzde 80’i uçakla geldi.

Madrid Belediye Başkanına göre, Kent turizmi yakın zamanda seyahat ve turizmin en önemli bileşeni haline gelecek. Bu konuda onun öngörüleri en güvenilir olandır. Çünkü hangi sektörlerin en çok istihdam sağlayacağını çok iyi bilir. İspanya’nın ortalama işsizlik oranı yüzde 27’lerde gezinirken, Madrid’de bu oran yıl ortalamasında yüzde 11 oldu. Geçen yılın verisi olan bu oran son çeyrekte ise yüzde 14 olarak gerçekleşti.

Madrid zaman geçtikçe Avrupa’da Kent-Odaklı Turizmin liderliğini ele alıyor. STR Global2in verilerine göre 2014 yılı ilk çeyreğinde yüzde 59.2 olan doluluğu bu yıl yüzde 61.5’lere yükseldi. Yine aynı dönemde Madrid’de ortalama kişibaşı konaklama ücreti geçen yıla oranla yüzde 7.7 artış ile 97.52 euroya yükseldi. Oda başı gelirleri ise yüzde 11.9 artış ile 53.84 euro oldu. 2010 yılında hızlanan çöküşün son 2 yılda hızla başarıya doğru evrilmekte olduğu çok açık olarak görülüyor.

Sizin kendiniz için yaptıklarınızı biz daha iyi yaparız

Madrid’in turizm ve kültür hayatının bütün aktörleri kentin gelecek vizyonunu geliştirmek için ortak çalışmalar gerçekleştiriyor. Oteller ve konaklama sektörü bu mücadelenin en ön safında yer alıyor. Oteller kendilerini yeniliyor. Yeni bir enerji ile ileri atılan yiyecek ve içecek dünyası Madrid’in gururu olmaya devam ediyor. Havalimanları Dünya ölçeğinde önde gelen bir hizmet platformuna dönüşüyor.

Hala yapılacak çok şey olduğuna inanan İspanyollar Madrid’i bir Dünya Kenti yapma çabalarında asla kesintiye izin vermiyorlar. Her zamandan daha yüksek bir rekabet potansiyeline sahip olsalar da Madrid için yapılacak yeni şeyler olduğunu biliyorlar.

Madrid’in en yoğun turist çeken iki global atraksiyonundan birisi Real Madrid’in maçları, diğeri ise Ulusal Prado Müzesi. Bir panele katılan Real Madrid yöneticisi Emilio Butragueno’ya göre Dünya’da 450 milyon kadar fanları var ve bunun sadece yüzde 3 kadarı İspanyol.

Muhteşem İspanyol Mutfağı da gereğini yapıyor

Birkaç yıl önce, bırakın Londra ve New York gibi gastronomi deryalarını bir yana, Madrid İspanya’daki rakip kentlerin bile gerisindeydi. Şimdi Londra ve New York’un önde gelen yeme içme yıldızları Madrid’de şubeler açmaya hazırlanıyor. Birkaç yıl önce bu durum akıllardan bile geçmiyordu ve, belki de bu bakir durum yatırımcıların ilgisini çekti. DiverXO ve StreetXO gibi iki muhteşem Madrid restoranının sahibi ve baş aşçısı olan David Munoz, 34 yaşında 3 Michelin Yıldızına sahip olmanın gururunu taşıyor. Munoz Londra ve New York’da işletmeler açmaya hazırlanıyor.

“ En önemli avantajımız, konuklarımıza kendilerini değerli ve özel hissettirmemizdir. Bir kez gelip bizim yemeklerimizi tattıktan sonra bir kez daha gelmek için hiçbir zorunlulukları yok. Ama her gün, devamlı ve artan bir sevgi ile gelmeye devam ediyorlar. Galiba farkımız onlara yaşattığımız çok özel anlarda yatıyor.”