Önce şu haberi bir okuyun…
Çinliler bunu da yaptı. Taklit sanatında zirve yapan son üretim bir mal ya da hizmet değil. Çinliler sonunda Avrupa’dan çok özel bir köyün benzerini ülkelerinde inşa ettiler.
Avusturya’daki köy Unesco Dünya Kültür Mirası’na girmiş olan Hallstatt.
Yüksek bir kültür değerine sahip olan köyün benzeri Güney Çin’de Guangdong’da kuruldu.
İphone, Hermes Bikrin gibi bilinen her ünlü markanın bire bir taklidin yapmakla meşhur olan bir ülkenin son muhteşem numarası Avrupa’nın kültür değeri bir köyü olduğu gibi Çin’de inşa etmek oldu.
Made in China ibaresi ile üretilen Avrupa köyü göl kenarında ve turizmi ve tuzu ile biliniyor. Köydeki kilise çan kulesi, Avrupa tarzı ahşap evler ve diğer mülkler dileyen yatırımcılara satılabilecek.
Çinli bir maden devinin hayata geçirdiği yatırım duyulur duyulmaz Hallstatt sakinleri arasında şaşkınlık ve bir o kadar da kızgınlık yarattı.
Doğrusu böyle bir yatırımı önce anlamayan köylüler daha sonra farkına vardılar ve çoğu kızgınlıkla karşıladı.
Çinliler, Pearl Nehri’nin deltasının yanında kurulu Huizhu kentine yarım saat mesafede kurulan Hallstatt köyünün kısa sürede bir turist destinasyonu olması bekleniyor.
Köyün meydanında fotoğraf çektirmek için Disney temalı arka planlar unutulmamış. Hemen yakında ise köyün Pazar yeri var.
22 yaşındaki Çinli Zhu Bin köye girer girmez kendisini Avrupa’da sanmış. Avrupa tarzı üniformaları ile güvenlikçileri çok beğenmiş.
Halstatt Belediye Başkanı Alexander Scheutz ilk başta karşı çıktıklarını belirtti, ancak daha sonra böyle bir taklit için seçilmiş olmalarının gurur verici olduğunu düşündüklerini ifade etti. Başkan ve heyeti köyün açılış seremonisi için Çin’e gitti. Başkan Scheutz Çin’deki köy ile kültürel bağlar için anlaşma imzaladı.
Çin otoriteleri başkan’ın ziyaretinden önce köyü çeken gazetecileri ve filmcileri dışarı çıkardı. Başkanın rahat çalışması için alınan bu önlem Başkanı şaşırttı.
Halstatt Turizm Direktörü Pamela Binder köylerinin Çin’deki taklit köy ile barış içinde olduğunu açıkladı.
“ Başta biraz güvensizdik, ama daha sonra taklit edilmeye değer bulunmak bize gurur verdi, çok mutlu olduk.”
İşin güzel tarafı, 2005 yılında Halstatt’ı 50 turist ziyaret etmişti, Çin’deki replika’dan sonra bu sayı binleri buldu.
Nasıl?
Şimdi gelelim Türkiye’nin bu işten nasıl yararlanabileceğine…
Bu projenin aynısını yapalım Çin’de…
Taklit mi?
Evet…
Ama katkısı muhteşem olacak masum bir esinlenme diyelim…
Bir Çinli ortak bulsun Türkiye… Sağlam ve yeni yatırımlara açık bir ortak…
Bunu Kültür ve Turizm Bakanlığı ve özel sektör kotarır bence.
Mesela Kaleiçi’nin bir örneği olabilir… Safranbolu olabilir… Kapadokya’nın hazinelerinden bir tanesi olabilir… Avanos... Ürgüp… Sinasos…
Şanlıurfa neden olmasın? Balıklıgöl unutulmadan ama…
Osmanlı mirası bir Bursa köyü…
Bire bir olmalı ama…
Önce bu replikayı gezer Çinliler…
Sonra Türkiye’deki aslını… Zaten taklit aslının değerini arttırırmış ya…
Replika da para kazanır bu arada…
Hem yanlış duymadım ise, Çinliler Hereke’nin bir kopyasını yapmışlar bile… Burada ürettikleri halılara hiç duraksamadan ‘Made in Hereke’ damgasını vuruyorlarmış..