Hipnoz gerçek anlamının dışında sıklıkla kullanılır. Her uygulayıcı ve araştırıcı kendi çerçevesinden yorumlamaya ve açıklamaya çalışmıştır.
Hipnoz tanımlamaları;
Birçok uygulayıcının yaklaşım ve tanımlarını birkaç grup altında toplamak mümkün.
Hipnoz talimatla sağlanan bir hayal kurma şeklidir. Kişi hipnoterapist tarafından yönlendirilerek fantezi ve canlandırma yaşantılar.
Hipnoz doğal, değişmiş farklı bir bilinç durumudur. Uyku değildir. Kişi hipnotik durum denen bir duruma girer ve bu normal durumdan farklı bir durumdur. Ama bu duruma girmesi de doğal uyarma yoluyla olur yani dışarıdan bedene başka bir madde ya da fiziksel uyaran verilmez.
Hipnoz gevşemiş bir telkine açıklık halidir. Kişi beden ve zihin olarak o kadar gevşek bir hale girer ve telkine açık hale gelir.
Hipnoz belli bir anda belli bir uyarıya ya da düşünceye yoğun odaklanma halidir.
Hipnoz bilincin kritize edici bilinç faktörünün by-pass edilmesi ve bilinçaltında selektif kalıcı düşüncenin yerleştirilmesi halidir.
Hipnoz için yapılan müdahale, bir seri iletişimin danışan ve uygulayıcı arasında oluşturulmasıdır. İletişim iki kişi arasında iletişimle oluşan bir etkileşimdir. Bu etkileşim kavramı önemlidir. Eğer hipnozu tek yönlü bir etki olarak kabul ederseniz uygulama alanınız ve pratik gücünüz çok azalır. Sadece uygulayıcı bir şeyler söylenecek ve dinleyici de bir şeyler değişmeye başlayacak. Her insanı etkileyecek tek bir sihirli yöntem yoktur. Her kişinin kişisel deneyimleri farklıdır. Bu nedenle hipnozu dinamik bir etkileşim olarak görmek gerekir. İyi bir uygulayıcı her kişi için yöntemini o kişiye uygun şekilde uygulayabilen bir uygulayıcıdır. Bu nedenle de hipnoz bir iyileştirme sanatıdır.
Yanlış Algılar ve Bilgiler
Hastayla iyi bir iletişim kurmanın birinci adımı hastaya hipnoz hakkında doğru bilgileri aktarmaktır. Hipnoz sırasında kişinin kontrolünün dışında yaşantılar ve değişimler olacağı inancı hipnoterapilerin önünde ki en büyük engeldir.
1.Yanlış ! Hipnoz oluşumunda hipnoterapistin gücü etkili iletişim tekniğini kullanmakla sınırlıdır.
Hastanın hipnoterapiste devrettiği bir kontrol yoktur. Kontrol her zaman danışandadır. Verilen telkinlere uyup uymamak onun kontrolündedir.
2.Yanlış ! Sadece belli insanlar hipnoza girer.
Toplumda %70 hipnoza yatkındır. Hipnozun derinlikleri her insanda farklıdır. Bazı insanların diğerlerinden çok daha güç hipnoza girdiği gerçektir. Ama bunların yeteneği az anlamına gelmez. Korkuyorlardır, her şeyi analiz etme alışkanlığı vardır. Değişime hazır değildir. Aslında değişmekten korkuyordur. Bu etkenler anlaşılıp çözüldüğünde kötü süje, iyi suje haline gelir.
3.Yanlış! Hipnoz olanların zihni zayıftır.
Her insan günlük yaşamında birçok durumda farkında olmadan hipnotik durumlara girer. Bu nedenle hipnoz olma ile kişisel bir özellik bağlantısı yoktur.
4.Yanlış! Hipnoz başladıktan sonra artık bir kişi durumunu kontrol edemez.
Hipnoz karşılıklı bir güç paylaşımıdır. Bir amaca yönelik ortak bir çalışmadır. Bu amacın içinde sujenin istemli olarak iradesini devretmesi vardır. Ama suje hipnoza girmek istemezse girmez. İçinde bulunan koşullar çok önemlidir.
5.Yanlış! Hipnozda bir kişi iradesi dışında bir şeyler söyler ya da yapar. Bir insanın inançları ve normal davranışları dışında davranması bilinen bir durumdur. Yani beyin yıkama diye bir şey vardır. Ama tedavi ortamında bu tip koşullar oluşmaz. Yani bir insanı kontrol etmek mümkündür ama bu durumu yaratan koşullar hipnoz değildir. Yani tedavi amacıyla uygulanan hipnozun etik kuralları dışındadır.
6.Yanlış! Hipnoz olmak sağlığınıza tehlike yaratabilir.
Hipnozu yasal olarak tıp doktorları ve klinik psikologlar uygulayabilir. Günümüzde farklı bir teknikmiş gibi, farklı adlarda uygulanan yöntemlerde hipnoz hep vardır. Kim yapıyor ve nasıl yapıyor? Yetersiz bir şahıs, bir kişinin zihinsel bütünlüğüne kötü niyetle ya da cehaleti nedeniyle zarar verebilir. Ama zararı veren hipnozun kendisi değildir. Klinisyenin hastayı iyi yönetememesi sorun arz edebilir. Ama aynı tehlike üzüntülü, stres altında olan her şahıs için her durumda söz konusudur. Yetersiz bir klinisyen her durumda yanlış bilgiler verebilir, yanlış tedavi uygulayabilir. Yararlı olma potansiyeli olan her şey aynı zamanda zararlı da olabilir.
7.Yanlış! Bir kişi bir süre sonra hipnoza bağımlı olur.
Bağımlılık bir ihtiyaçtır. Bir çok şeye iyiliğimize inandığımız bir çok şeye bağımlı olabiliriz. Hipnoz uygun kullanıldığında acı çeken bir kişiye son derce güçlü bir yardım aracı olarak kullanılabilir. Bu ihtiyaç devam ettiği sürece bir kişinin yararını gördüğü bir yönteme bağlanması doğaldır. Oto-hipnozu öğrenerek sürekli kullanması kişiye günlük streslerinden kurtulmakta büyük bir kolaylık sağlar.
8.Yanlış ! Bir kişi sürekli hipnozda kalabilir.
Gece uykuya dalarken uyanmayacağını düşünmek gibi bir şeydir. Bugüne kadar hiç görülmemiştir.
9.Yanlış! Bir kişi hipnozda bilinçdışı yanda uyku halindedir.
Hipnoz uyku değildir. Fiziksel görüntü yönünden uykuyu andırır. Kişi zihinsel yönden uyanıktır. En derin hipnozda bile dış gerçekliğe belli bir düzeyde uyum vardır.
10.Yanlış! Hipnoz olmak için sıkıcı bir takım işlemlerden geçmek gerekir.
Bir iletişimin etkisiyle bir kişi farklı bir şeyler hissetmeye yaşamaya başladığı anda hipnoz oluşmaya başlar. Dikkat bu etkiye odaklı olduğu sürece hipnoz bir derecede mevcuttur. Hipnoz oluşması için formel bir törene gerek yoktur. Bir çok klasik hipnotik fenomen bu fenomenliğin dışında oluşur. Monoton ve törensel bir özelliği olan her türlü konuşma bir süre sonra dinleyende farklı etkiler oluşturmaya başlar.
11.Yanlış! Hipnoz olmak için gevşemek gerekir.
Odaklanma yeterlidir. Hipnoz okurken, konuşurken ve birçok farklı durumda oluşabilir. Gevşeme şart değildir.
12.Yanlış! Hipnozla yaşanmış her şey hatırlanabilir.
Hafızayı bilgisayarla karşılaştırmak yanlıştır. Hafıza her hatırayı olduğu gibi alıp kodlamaz. Olaylar algılarla birlikte saklanır. Bu nedenle bozulmaya maruzdurlar. İnsanlar gerçekte olmamış şeyleri hatırlayabilirler. Bir çok olaydan parçalar alıp yeni bir olay yaratabilirler.
Karşımızdaki Kişiye Hipnoz’u Nasıl anlatabiliriz?
Zihnin işleme şeklini anlaşılır kılmamız hipnoz’un anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. Benzetmelerle daha kolay anlarız, zihni bilgisayara benzetmek çok da yanlış değildir. Zihnimiz bir organik bilgisayar gibi çalışır. Programlanma özelliğine sahip bir organik bilgisayar. Virüs bulaşabilen programlar. Ve virüs bulaşmış bir organik bilgisayarı olan bir insan düz denizde yalpalayan gemi gibidir. Bir türlü yolunu bulamaz. Kötü alışkanlıklar bilinç ve bilinçaltının karşılıklı etkileşimi hakkında edineceğiniz bilgi, tüm yaşamınızı yeniden biçimlendirmenizi sağlayacaktır.
Dış koşulları değiştirebilmek için sebebi değiştirmek gerekir. İnsanların çoğu ,koşulları ve durumları, o koşul ve durumların içinde çalışarak değiştirmeye çalışır. Uyumsuzluğu karışıklığı, eksikliği ve kısıtlanmaları ortadan kaldırmak için sebebi ortadan kaldırmanız gerekir ve sebep sizin bilinç altınızı kullanma tarzınızdır. Bir başka deyişle ,zihninizdeki düşünme ve resimleme tarzıdır.
Bilinçaltınız, zihninizden geçirip doğru olduğunu iddia ettiğiniz her şeyi kabul ederek ve size bunu yaşatacaktır. Tüm bunları kontrol edip değiştirebilmek de sadece sizin elinizdedir.
Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
Kognitif Davranışcı Terapist, Hipnoterapist (Regresyon),
Aile Terapisti, Cinsel Terapist, Sanat Terapisti
Tel: 0242 316 98 99
https://sevilayzorlu.com/
www.antalyaterapipsikiyatri.com
www.antalyacinselterapi.com
https://neorezonansantalya.com/