Çok ilginç bir olay duydum dün ve dehşete düştüm.
Bizim cesur askerlerimizden biri orduda suç işlemiş(!).
Aslında bazen düşünmeden edemiyorum.
Oğullarımız için askere giderken hem gururlanır hem de biraz üzülürüz.
İçimizde; ya çok acı çekerse ya da üzülürse ;ya da yıpranırsa diye düşünmeden edemiyoruz ve içimizi bir korku kaplıyor..
Aslında bunu biraz da psikolojisi bozulmuş, ne vatan, ne de insanımız uğruna değil; sırf kendi egosunu tatmin etmek için askerimizi ezen sözüm ona komutanlardan kaynaklanıyor sanırım.
Neyse ; beni dehşete düşüren olaya geleyim..
Komutan, askere küfrediyor..
Küfredilen annesi olunca asker isyan ediyor ve “anama küfretme “diye bağırıyor.
Komutan iyice sinirleniyor;bir daha, bir daha küfrediyor..
Asker saldırıyor.. İçinde ana, baba, sıla özlemi…
Kendisini doğuran, büyüten sevgi, hiçbir şeyi esirgemeyen fedakar anası o..
Kim olursa olsun, küfrettirmez.. Zaten acı çekiyor.. Üst üste gelen küfürlere dayanamayıp, saldırıyor..
Tabii ki ; dayağı yiyor ..
Kendini dışarı atıyor.. Artık çıldırmış durumda… Eline ne bulursa etrafa atmaya başlıyor.. Camlar kırılıyor.. Zor zaptediyorlar..
Sonrası onun için bir felaket.
Mahkemeye çıkarılıyor..
Karar…
2 yıl 5 ay askerlik yapmak zorunda.
Şu anda, askerliği devam ediyor.. Ailesi üzüntüden kahrolmuş durumda yalvarıyorlar “ne olursa olsun sus, sadece sus!”
Belki de, askerden döndüğünde vatan için gittiği kutsal görevinden sadece “deli bir insan” olarak dönecek..
Belki de ; kim ne yaparsa yapsın ;isterse en kutsal varlığına küfretsin, susmayı öğrenecek..
Vay zavallı askerimiz!
Allah yardımcın olsun…
Ama unutmaki;her şey “vatan için!..”