Çıldıran Türkler mi Oluyoruz?

 Son zamanlarda doktorların feryatlarını duyuyor musunuz?

Haklılar belki. Çok yüklendiler. Her yerden büyük taarruza tutuldular sanki.

Millet durdu durdu ve belki de bardağı taşıran bir olayla saldırdılar hekimlerimize

.Atatürk’ün  kendini emanet ettiği hekimlerimize.

Doktorlarımız isyan ediyorlar. “Bu tehditler ve saldırılar altında çalışamayız” derken onlar da kibarca iadeyi tehditteler saldıranlara.

Düşünün…

Hastalanıyoruz. Gidiyoruz hastaneye. Eskiden birkaç saatlik beklemeden sonra; ölmezsek tabii; doktora ulaşabilirken, şimdi bu umudumuz da yok.

Yok, olmaz böyle şey canım!

Doktorlarımız böyle bir tehditte bulunurken sanırım sadece şaka yapıyorlardı! Onların kocaman bir “Hipokrat” yemini yok muydu?

Kaldı ki; bu millet, tehdit ve şiddete alışık değil mi?

Koca, karısını döver, koruyan bir kanun var; ama o kanunu bilen ve kullanan kaç kişi var?

“Öğretmenin vurduğu yerde gül biter” felsefesi hala geçerli değil mi?

“Baba çocuğuna vahşice bir şiddet gösterir, bilenler bilmez, duyanlar duymaz, olan acı çeken yavrucağa olur.

Baskı, korkutma, zaptı mümkünsüz öfke, sadist arzuların tatmini hiç birimiz yabancı değiliz. Öyle doğal olmuş ki çoğumuz için…

Baksanıza, Türkiye’nin  imrendiği en ünlü mankenin yaşadıklarına. Hiç ummazsınız ama yaşıyor bunu. En acısı ise saklaması!

Tehdit, şiddet ve şantajlar “güç “odağı.

Bir de Avrupa’ya bakıyorum. Adamlar şiddetin önüne öyle güzel bir set çekmişler ki.

Durmadan bununla ilgili kampanyalar yapıyorlar, hukuki işlemler uygulamada, af yok… Kimse cesaret edemez hale gelmiş.

Sanırım bizim ülkemizde bu yapılanma devam ederse, genlerimiz gittikçe bozulacak… Müdafasız bebelerimizi bile devlet koruyamaz, hatta korunma yuvalarının bir işkence yuvasına gelmesine izin verecek kadar bozulacak bu genler.

Bu gün bağıranlar doktorlar ki; bu toplumu çok önemli bir meslek grubu; yarın diğerleri sırada. Bir de sessizler var ki; onların durumu daha acı.

Bırakmak lazım artık, hep konuşulan saçma, bana göre basit sorun! Acil çözüm getirilmesi gereken konulara dönmek gerek.

Bu gün ona, buna derken yarın bizim başımızda olabilecek sorunlara çözüm getirmeyi düşünelim.

Yoksa çılgın Türklerin yerini “Çıldıran Türkler “alacak…

Yayın Tarihi
03.12.2011
Bu makale 5923 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!