Bazı hayvanları sevmiyorum!

         Dün bir arkadaşım ziyaretim geldi. Önce sevindim epeydir görüşmemiştik. Ama itiraf etmeliyim ki; sonra bir ara canımın sıkıldığını anladım. Hoşnutsuzluğumun sebebi ise, tanımadığım biri hakkında yaptığı konuşmalardı. Belli ki çok dertliydi.

Bir; onu tanımıyordum, ama neredeyse tüm hayat hikâyesini bilir hale gelmiştim. İki;  kullandığı kelimelerdi. Üç; onun hakkındaki suçlamalarında aslında onunla hiç konuşmamış; hep ya birilerinden duymuş, ya da kendince düşünmüş, zannetmiş ve kendini de doğru düşündüğüne inandırmış. Yani hüsnü zan, ön yargı, diğer söylemle peşin hüküm. Zannetmek, en feci sonuçlarını insanlarla ilgili olduğunda verir.      Hele, hele “Bir bakışta ciğerini okurum” gibi saplantılarınız varsa, “çok yanılacaksınız” demektir. Beşer denilen meçhulün, hangi çukurlarla, hangi zirveler arasında gidip gelebildiğini bilen birisi onlar hakkında kesin hükümlerle, yargısız infazdan kaçınan kimsedir.

İnsanlar hakkında kendinizi ipotek altına almak istiyorsanız başka tabii… Ya konuşulan güzel sözler… Siz belki o sözü unuturuz,  ama o kişide yaşamaya devam eder. O unutsa bile, hayatın hafızasında yerini alır.

En zor anlarınızda karşınıza çıkıp sizi rahatlatan, size inanılmaz yardım eden; belki de yeniden yaşama gücü veren araçların çoğu başkaları hakkında sarf ettiğimiz güzel sözlerin sırtında taşınmıştır bence.

Tıpkı aniden bir anda karşımıza çıkıveren musibetlerin kötü sözlerinizin sırtında taşındığı gibi…

Yok be arkadaşım, sevinemedim gördüğüme. Belli ki hayat, belki yaşadıkların değiştirdi seni, ama üzüldüm. Böyle değil de; eski tanıdığım gibi görmeyi isterdim. Seni anlıyorum; ama yapma. Eski sen ol; biliyorum ki; yapabilirsin.

Değişmeyen tek şey değişme kanunuysa eğer...

Ben az deyim, sen çok anla.

 

 Lakin aşağıdakileri aktarmadan geçemeyeceğim

Bazı hayvanları sevmiyorum!

1- Tünellerde park lambası ya da farlar yerine dörtlülerini yakan ÖKÜZLERİ...
2- Lastiği patladığında bunu sol şeritte değiştiren DEVELERİ,
3- Bir yaya geçsin diye yavaşladığınız veya durduğunuzda sağınızdan/ solunuzdan bir de size ters ters bakarak, geçen ÇAKALLARI,
4- Far ayarının ne deme k olduğunu bilmeyip ya da ona verilecek 2-3 milyonu servet sanıp arkanızda gözünüzü kamaştıran DAVARLARI,
5- Karda önden çekişli arabasının arka tekerlerine zincir takıp sonra 'abi bi el atsana' diye yardım isteyen EŞEKLERİ,
6- Dakikalarca aynalarına bakmadan otobanın sol şeridinde sizin süratinizden en az 50-60 km yavaş giderek salınan KOYUNLARI ,
7- Yeni yıkadığınız arabanızı batırmakla mükellef cam yıkama
; fıskiyesini ayarlamaktan aciz BEYGİRLERİ,
8- Arabasında biriktirip çöpe atması gerekenleri yola atan DOMUZLARI,
9- Trafik 2 dakika durdu mu kornaya basan AYILARI,
10- Her yere tüküren LAMALARI,
11- Kapısına geldiği adamın ziline basmaktansa, kornasına basmayı
   tercih eden SIĞIRLARI ,
 Sevmiyorum .

 Ya siz?

Yayın Tarihi
23.12.2011
Bu makale 4970 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
ağzınıza sağlık seher hnm çok beğendim harika..

hakanbas 26.12.2011

HIRT'ları unutmuşsunuz..? En çok ve en pervasız olanlara ben HIRT diyorum..

Mehmet Tuncay Ertaş 23.12.2011

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!