Hayal?
Geçen haftaki Antalyaspor-Barcelona Şampiyonlar Ligi final maçı konulu yazıma aldığım tepkilerin özeti bu sözcük.
Ben ??gelecek yıl mevcut stadyumumuzdaki finale rezervasyon yaptırın ??demedim ki.
Antalya?nın , seçkin kentler ligine terfi yolculuğunda, çok vahim hatalar yapmaz ise,bu hayali gerçekleştireceğine olan inancımı ifade ettim.
Futbol, Antalya?nın uzun yürüyüşündeki desteklerden bir tanesi sadece. Ama böyle bir potansiyelin Süper Lig ile bir alt Lig arasında binilen asansörde harcanmasını garipsediğimi itiraf etmeliyim.
Turizm, tarım gibi,futbol da bir endüstri artık.
Turizmde her yıl rakiplerine tur bindiren, tarımda Türkiye?yi ve hatta kısmen Rusya?yı besleyen bir Kenti futbol endüstrisinde , alt ve üst ligler arasında yıllık gidiş gelişlere mahkum bırakan nedir,merak ediyorum.
Bu devasa ekonomi, hızla artan ve kendi içinde enerjisini de çoğaltan genç nüfus, turizm bölgelerindeki onlarca futbol sahası, her yıl kamp için gelen yüzlerce futbol takımı. Ülke dışında büyüyen Antalya sevgisi. Bu müthiş iklim.
Bence Antalya ,Manchester, Liverpool, Madrid, Münih, Valencia, Barcelona, Milano, Lizbon kadar hak ediyor futbolda küresel bir aktör olmayı. İstanbul?dan daha şanslı,zira İstanbul?un taraftar potansiyeli üç büyük arasında parçalandığından bir sinerji yaratma şansı zayıf. Ama,bu yolculuğa çıkan Antalyaspor?un bütün Antalya?yı peşine takacağı kesin.
Kanaatim o ki, cesur bir yatırımcı Antalya?nın futbol potansiyelini keşfeder ve uzun vadeli bir proje ile inanılmazı başarmaya koyulursa,hem o kazanır,hem Antalya.
Öyle ya, Antalya?nın imajını, yaşam standartlarını, kentleşme sürecini peşine takarak çağ atlatan Antalyaspor?un hisse senetleri herhalde bu dokuz yılda, zirveden zirveye uçarak katlanır. Yatırımcı da hem cesaretinin hem de yatırımlarının karşılığını fazlasıyla alır.
Altyapısını evrensel standartlara yükseltmiş, markalaşmış ve her yıl Şampiyonlar Ligi?nde oynayan bir Kulübün Başkanlığının sağlayacağı dünya çapındaki prestije ise paha biçilemez
Yirmi yıl kadar önce Antalya yatak kapasitesi ve turizm sektöründeki profili itibarıyla o zamanki turizm destinasyonları arasında olsa olsa bir karikatür görüntüsünde idi.
Rakiplerin gözleri her yıl faltaşı gibi açılırken, cesur yatırımcıların öncülüğünde hızla tırmandı merdivenleri. Şimdi turizm endüstrisinin bütün kategorilerinde başa güreşiyor.
Bu rüyayı derin uykularımızdan çıkarıp hayata taşıyan irade aynı mucizeyi neden futbolda gerçekleştirmesin? Eksik olan nedir?
Cesur bir yatırımcı ve bu yatırımcının uzun vadeli projesinin arkasında duracak kamu iradesi. Medya desteği. Hatta bu ideal uğruna oluşacak bir adanma kültürü.
Göç alan Kentler müthiş bir enerji ve dinamizm üretir. Göç eden,geldiği yerdeki başarısızlığını yeni yurdunda yenme hırsı ile sahaya çıkar. İçinde biriken yırtma arzusunun tetiklediği cesaret ile varını yoğunu ortaya döker.
Göç eden kitlelerin içinde eğilip bükülmeye,biçimlenmeye hazır genç bir kesim vardır. Bu gençlere bir çıkış yolu olarak genelde sporu,özelde futbolu gösterebildiğinizde müthiş bir altyapı kaynağı kazanırsınız.
Afrika?lı gençler futbolun çorak kıyılarına adım attıklarında gemileri yakıyor ve ilerliyor. Avrupa futbolunda zirveleri fetheden siyah futbolcular nereden geliyor sanıyorsunuz?
Gençliğimiz arasında yaygınlaşan futbol sevgisini, projenin en önemli insan kaynağı olarak kabul etmek gerekir. Bu sevgiyi ve ilgiyi eğitecek ve profesyonelleştirecek bir ekip Antalyaspor?un geleceğini oluşturacaktır.
Şimdi somutlaştıralım biraz;
Önümüzdeki yıllarda,bu artan ilginin Rusya?dan Türkiye?ye gelen turist sayısını beş milyon,hatta daha da yukarı taşıyacağı kesin gibi. On milyonu zorlayabiliriz. Her yıl Antalya?da tatil yapan,bu kültürü tanıyan on milyon Rus büyük bir tanıtım ve imaj parlatma vesilesidir. Başta dev Rus şirketleri için.
Rusya?nın turizm,enerji ve finans dünyasının devleri gelecekte Rusların hayatında böylesine olumlu ve etkili bir yeri olacak Antalyaspor?a ilgi duyacaktır mutlaka. TezTour, Gazprom,Safisa veya şu an adını hatırlamadığım finans şirketlerinin sponsor olduğu Antalyaspor projesi tam anlamıyla bir kazan/kazan fırsatıdır.
Almanya?da mevzilerini genişletmek isteyen Gazprom,geçtiğimiz yıl Schalke Kulübüne müthiş bir maddi destek ile sponsor oldu mesela. Abramovitz?in Chelsea?yı alması bu kadar büyük bütçelerle Klübün imajını parlatması basit bir heves olmamalı.
Başarıya ulaşmış bir proje sonunda Avrupa?da,Asya?da,BDT Ülkelerinde sürekli gündemde kalan bir spor kulübü bu devler için müthiş bir tanıtım ve prestij aracı olacaktır. Bu devler için dokuz yılda harcanacak 150 Milyon USD getirilerinin yanında nedir ki? O gün Antalyaspor?un yıllık bütçesi bu meblağın kat kat fazlası olacaktır.
İç dinamikler bu çağ atlama projesini hayata geçirmeye yetmiyor ise, dışarıya açılmak uzun vadeli hedefler açısından fayda sağlar. Hele bu kaynak Rusya?dan gelir ise devamında olacakları hayal etmesi bile güç. Antalyaspor Rusya?da bile müthiş bir taraftar kitlesi kazanır. Yaygın bir markalaşma faaliyeti sonunda fan kulüpler açılır,ürünlerimizin satıldığı mağazalar açılır,gelir elde edilir. Antalya her açıdan kazanır.Kardeş Kentler edinilir. Antalya?da futbol kampları için sınırsız bir Pazar oluşur. Kasım- Nisan ayında kente müthiş bir canlılık gelir.
Böyle bir bedel için Antalya, kalıplaşmış içe dönük yapılaşmayı sorgulayabilmelidir. Antalyaspor?un dışa açılması ile yabancılara şirket ve fabrika satışı arasında paralellik kurmak ve tavır almak Antalyaspor?u mevcut statükoya mahkum etmek olur. Küçük olsun,bizim olsun mantığı bizi iki lig arasında transit yolcu olmaktan öteye taşımaz.
Ben bir Antalya ve Antalyaspor aşığı olarak bu hedefi gündeme taşıyorum. Kanaat önderleri, spor kamuoyu,sivil toplum örgütleri ve Antalyaspor camiası bu düşünceyi olgunlaştırabilir. Sıfırdan başlayıp dev bütçelere ulaşan turizm devleri Antalya?nın havası,suyu,denizi ve güneşi ile bu başarıyı yakaladılar. Başarılarında Antalya?nın sunduğu sınırsız potansiyelin payı çok büyük. Antalya?ya borçlular. Hem maddi hem de vicdani olarak. Kaldı ki,dokuz yılın sonunda varılacak yer onlara da çağ atlatacak.
Şimdi iş bu hedefi ortaya koyup rehberliğini üstlenecek güçlü bir sponsor bulmaya kalıyor. Bulunur mu? Bence evet. Çok da mutlu bir Katolik nikahı olur hem.
Antalya?nın gelecek planlarında yer almak bir ayrıcalıktır. Bu fırsatı keşfeden ,dokuz yıl sonra nerelere varır,kimse hayal bile edemez. Ama uzun soluklu ve inatçı bir mücadele şart elbette. Kafalarda başlayacak ve bütün Kenti saracak bir değişim.
Un var.Şeker var.Yağ var.
Birisinin ateşi yakması yeterli olacak.
Bir Alex Fergusson?umuz olmalı.