Finansal ve sosyal baskı, herkesi akrabalarından, dostlarından kopmaya zorladı. İnsan, kendine bile itiraf etmekte zorlandığı acınası bir yalnızlığa gömüldü.
Sosyal ve duygusal çerçevesi çizilmemiş bir kentleşme, bireyi, doğadan, havadan, sudan, ağaçtan, hayvanlardan kopardı ve kendi içine hapsetti.
Şimdi her insan, gününün her anında, bir yalnızlık hücresine kapatılmış durumda.
Sistem, işi dışında hiçbir şeye zaman ayıramayan robot gibi yaşayan bireyler sayesinde varlığını sürdürür. Zira dinlenme dışındaki bütün zamanını işine ayırmasını ister.
Gelinen noktada durum budur.
İnsan, kendisi ile birlikte yapayalnızdır.
Köylerde, kasabalarda, kentlerde, acılara, felaketlere, yalnızlığa karşı ilahi bir merhem olan akraba dayanışmasının yerinde yeller esiyor.
Bu neslimizin geleceği için büyük bir risktir.
İnsanı binlerce yıllık yaşam modelinden koparan her gelişme, büyük sorunlar doğurur. En başta sağlık problemleri patlar. Yalnızlık beladır.
İşte bazı itiraflar..
Hiç kimsenin beni önemsemediğini hissediyorum
Kimsenin bana ihtiyacı olmadığını düşünüyorum.
Aslında yokmuşum gibi hissediyorum.
Kendi içimde bile yalnızım.
Yalnız hissettiğimde duygularım da zayıflıyor.
Anlamlı bir ilişkim yok sanıyorum.
Güzel haberlerimi paylaşacağım kimse yok sanıyorum.
Çevrem dolu olsa bile yalnız olduğumu hissediyorum.
Yalnızlık size acı verdiğinde ne yapabilirsiniz?
Yalnızlık hissinde yalnız değilsiniz: Panik yapmayın. Dünyanın her tarafında yalnız hisseden gençler ve yaşlılar var. Bu evrensel bir deneyim. İnsan olmanın bir parçası.
Kontrol gücü sizde: Olumlu değişiklikler yapabilmek için gücünüz var. Rahatlamak ilk adımdır. Düşünün. Yeni bir hobi edinin. Harekete geçin.
Yaratıcılığınızı geliştirin: Sanata odaklanabilirsiniz. Yaratıcılık yolu ile bir sosyal onay arayabilirsiniz. Deneyiminizi gözlemleyin. Sahip çıkın. Dünyaya yansıtın.
Size değer verenleri hatırlayın: Her şeye rağmen bir aileniz olduğunu bilin. Bir yerlerde sizi düşünenleri hatırlayın. Geçmişte kalan sosyal bağlarınızı canlandırın. O bağları canlandırın. Güzel geri dönüşler alırsınız.
Pozitif bir çevre edinin: Yüksek değerleri olan insanlarla ilişkiler kurun. Olumlu etkileşimler için çabalayın. Değerli insanlarla kuracağınız bağlar sizi güçlendirir.
Hobilerinize ve ilgi alanlarınıza odaklanın: Nelerden hoşlanıyorsunuz? Yeni bir müzik ya da film kanalı olabilir. Farklı bir sporu öğrenebilirsiniz. Kendinizi zorlayın.
Duygularınızı ifade etmeyi ertelemeyin: Duygularınız sizindir. Sizinle birliktedir. Onlarla varsınız. Onları kibar bir tarzda yansıtmaktan çekinmeyin. İç Dünyanız ile bağlantı kurun. Günlük tutmayı deneyin. Notlar alın. Kendinizi ifade etmekten geri durmayın.
Eşsiz olduğunuzu anlayın: Kalabalıklar arasında kaybolmaktan vazgeçmek sizi yalnız yapmaz. Eşsiz olursunuz. Benzersiz olmak anlamlıdır. Sizi böyle sevenlere odaklanın.
Güvendiğiniz çevreye açılın: Açılmak biz zayıflık değildir. Tam tersine, cesarettir. Neler hissettiğinizi güvendiğiniz birisi ile paylaşın. Dürüst ve barışçıl olmak insanlarla bağlar kurmanıza yardımcı olabilir.
Ait olduğunuz topluluğu bulun: Bir hobi, inanç, maneviyat ya da ilgi alanı paydasında ortak olduğunuz toplulukları bulun. Dışarıya bakın. Sizi tanımak isteyen insanlar var. İlk adımı atmaktan çekinen insanlar. Bunu siz yapın.
Yoğun bir dünyada mutlu olabilirsiniz: Kendinizle iletişim kuramıyor musunuz? Doğaya çıkmayı deneyin. Hatta evdeki çiçeklerle ilgilenmek bile bu etkiyi yapar. Ormana çıkabilirsiniz. Bunlar sizi kendinizle barıştırır.
Herkes azıcık şımarmayı hak eder: Küçük hediyeler büyük mutluluklar verir. Kendinize her dam minik iyilikler yapın. Bir çikolata olur. En çok sevdiğiniz renkte bir çorap olabilir. Merak ettiğiniz bir kente gezi olur. Durup dururken güzel bir müzik ile dans etmek olur. Kendi kendinizin arkadaşı olmak her zaman güzeldir.