’Onyomanya’ yani alışveriş bağımlılığı isminin kökeni Yunanca Onyomanya, ONYOS satılık-satın alma, MANYA saplantıdan geliyor.
İlk kez 1915 yılında tanımlanan alışveriş bağımlılığı, aynen alkol ya da uyuşturucu bağımlılığı gibi ciddi bir davranış bozukluğu olarak görülüyor.
Bağımlılar yalnızlık, mutsuzluk, sinirlilik, engellenme, kendini ifade edememe gibi depresyona neden olabilecek etkenlerden dolayı, aşırı derecede harcama yaparak alışveriş yapıyor ve kendilerini sadece alışveriş yaptıkları zaman iyi ve mutlu hissediyor. Bu iyi ve mutlu olma hali, genelde kişinin kendini diğer insanlardan üstün görmesine neden oluyor.
Sosyoekonomik durumu değişime uğrayan Türkiye'de alışveriş bağımlısı sayısında son 10 yılda önemli bir artış yaşandığı gözleniyor. ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞI VE KADINLAR…
Alışveriş bağımlılığının toplumun ne kadarını etkilediği net olarak bilinmiyor. Çünkü pek çok kişi, alışveriş bağımlılığının bir problem olduğunu düşünmediği için profesyonel yardım almıyor. Profesyonel yardım alınmadığı için de herhangi bir istatistik çıkarılamıyor.
Alışveriş bağımlılığının genellikle kadınlar arasından çıktığı bilinse de, bu hastalığa yakalanan erkeklerin sayısının da küçümsenmeyecek kadar çok olduğu düşünülüyor.
Nedeni tam olarak bilinmiyor. Ortalama 17-30 yaşlar arasında başlıyor. Ancak araştırmalar bu kişilerin genellikle benlik değerlerinin düşük olduğunu gösteriyor; bu nedenle giyim ve mücevher en çok satın alınan şeyler olup, bunlar dış dünya tarafından en çok dikkat çeken objelerdir. Kadınlar; daha çok giysi, kozmetik, mücevher, ayakkabı ve çanta, erkekler ise elektronik, cep telefonu, bilgisayar otomobil ya da hırdavat satın alıyorlar.
Alışveriş alışkanlıklarımız öğrenilen bir davranış ve bunu annemizden öğreniyoruz. Çocukların kıyafetlerinin çoğunu alan anne olduğu için de, onları model alan kız çocukları anneleriyle birlikte alışverişe çıkmayı seviyorlar ve alışverişe daha yatkın oluyorlar. Araştırmayı yapan uzmanlara göre, toplum kadınların dış görünüşlerine o kadar çok önem veriyor ki kız çocuklarına erkeklere alınandan daha fazla kıyafet alınıyor. Babalar oğullarını futbol maçlarına götürürken, anneler kızlarıyla alışverişe çıkıyorlar, kız çocuklarının hayatları boyunca moda ve alışverişe duyduğu ilgi de böylelikle başlıyor.
ALIŞVERİŞ BAĞIMLILARININ SORUNLARI
Alışveriş bağımlılığı; diğer bağımlılıklarda olduğu gibi, sorunu yaşayan kişiye ve yakınlarına ekonomik ve psikolojik açıdan çok zor zamanlar yaşatabilecek önemli bir sorundur. Markaların pazarlama stratejileri ve medyanın reklam sektörünce kullanımı geliştikçe alışveriş bağımlılarının sayısı da artmaktadır. Herşey yolunda giderken asıl problemler, ihtiyaçlar ve kazancımız arasındaki dengenin bozulduğu zamanlarda ortaya çıkar. Harcamalarımızı kontrol edemediğimizde, yakın çevremizden satın aldıklarımızı, harcama miktarımızı saklamaya başladığımızda ve kredi kartları borçlarını ödeyemediğimizde tehlike sinyalleri çalmaktadır. Alışveriş için yapılan harcamalar yüzünden aile ve çevre ile sorunlar yaşanmaya başlanır.
ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞININ NEDENİ NEDİR?
Aslında tüm bağımlılıkların ortak bir paydası vardır. Bağımlı kişiler maddeleri, duygusal boşluklarını doldurma biçimi ve yüzleşmekte zorluk çektikleri yanlarından gizlenecek bir perde gibi kullanırlar. Alışveriş bağımlıları, alışveriş öncesi kontrol edilemez bir istek hali ve haz yaşarken, alışveriş sonrasında yoğun bir suçluluk hissi duyarlar. Alışveriş bağımlılığında da, kişiler satın alma davranışıyla bu duyguları yaratırlar. Alışveriş bağımlısı çoğunlukla rastgele alışveriş yapar. Alışveriş sırasında kişi mutlu, güçlü, yeterli ve rahatlamış hissetse de, sonrasında yoğun olarak suçluluk ve kendine kızgınlık duyar. Kendine verilen sözler kısa sürede bozulur ve döngü kendini daha da borçlandırarak sürdürür. Tekrarlanan süreçlerde satın alınanların verdiği kısa süreli iyilik duygusunun yerini alan suçluluk, zamanla artarak depresyona sebep olabilir. Ayrıca alışveriş bağımlılığı depresyonun yanı sıra, anksiyete bozuklukları, alkol, madde bağımlılığı, yeme bozuklukları gibi bazı ruhsal hastalıklarla birlikte de görülebilir.
İNDİRİM KAMPANYALARI
İndirim zamanlarında insanlar, ´fiyat´tan çok yapılan ´indirim miktarı´ üzerinde duruyorlar. Yüzde 30, yüzde 50 gibi indirim oranlarıyla büyülenerek, alışveriş anında almayı düşündüğümüz şeyin fiyatına değil, indirim oranına bakabiliyoruz. Olabileceğinden çok daha ucuza bulduğumuza ikna olmamız da bizi o nesneyi almaya itiyor.
İndirim zamanlarında aşırı harcama yapmamızın bir diğer nedeni de tasarruf algımızın sapması. Eğer birşeyi istediğimize gerçekten ikna olursak, başka bir zaman yüzde 60 indirimde almayacağımız bir kazağı, yüzde 5 indirim fiyatıyla hiçbir suçluluk duymadan satın alabiliyoruz.
Araştırmalara göre kadınların ve erkeklerin alışveriş yaparken ki düşünce biçimleri arasında farklılıklar bulunuyor. Örneğin kadınlar alışverişle geçen bir günün sonunda, ne kadar çok harcadıklarına değil, harcadıklarından ne kadar tasarruf ettiklerine bakıyor.
Davranışlar ve beyin arasındaki bağ incelendiğinde, “Tüketici davranışlarının yüzde 90´ının bilinçsizce gerçekleştiği” tespit edilmiş. Marketlerdeki “sınırlı sayıda” işaretleri, antik çağlardan kalma “kıtlık” korkumuzu canlandırarak o nesneyi almamıza neden oluyor. Etrafımızda koşuşturan diğer alışveriş çılgınlarının telaşı bizde “kıtlık” kaygısı yarattığından bilinçaltımız bize, onlara katılmamızı söylüyor. Koşuşturan kalabalık arasında canlanan rekabet duygumuz da cabası. İşte tüm bunlar, araştırmalarda indirim aylarında alışveriş yapan insanlarla, çatışma bölgelerine yaklaşan savaş pilotlarının stres düzeylerinin neden benzer çıktığını açıklıyor.
Almak istediğimiz bir şeyi görmek ve ona dokunmak, beynimizdeki eroine benzer bir etki yapan dopamin kimyasalını harekete geçiriyor. Beynimizin ´uyuşması´ da bize böylece ´alma´ izni veriyor. Alışveriş yapmak için bahanemizi de bulduğumuza göre hemen mağazalara koşabiliriz.
ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞINDAN KURTULMANIN YOLLARI
· Bağımlılığın temel ilkeleri, alışveriş bağımlılığı tedavisi için de geçerlidir. Olayın farkında olmak, karar vermek, eyleme geçmek ve psikolojik destek gerekiyor. Alışveriş bağımlılığından kurtulmak için psikolojik destek, bireysel ve grup tedavi, aile ve arkadaş desteği oldukça önemlidir.
· Eğer böyle bir bağımlılığınız olduğunu düşünüyorsanız daha çok nakit para ile alışveriş yapmaya yönelin, böylelikle ödeyemeyeceğinizin üzerinde kredi harcamamış olursunuz.
· Kredi kartı kullanmanın, nakit harcamaya göre daha az endişe uyandırdığı araştırmalar tarafından ortaya konmuş durumda. Para uzatmak, beynimizde ´rahatsızlık´ hissini uyandıran bölgeleri uyarıyor, işte bu nedenle alışverişte nakit para kullanmanız tavsiye ediliyor
- Kredi kartınızın harcama limitini düşürün
· Araştırmalar, birşeyi alma kararını vermemizin genellikle 2.5 saniye sürdüğü belirtiliyor. Bu da demek oluyor ki, bir pantolonu alma karını vermeden önce derin bir nefes almalı, hatta o dükkandan çıkıp, kendimize karar vermek için 10 dakika vermeliyiz.
- Bir alışveriş listesi yapın ve o listedekiler dışında almamaya özen gösterin.
- Alışverişe yalnız çıkmamaya özen gösterin. Yanınızda sizi frenleyecek birilerinin olması oldukça önemli.
- Erkeklerin stres seviyeleri, kadınların alışveriş ´terapi´leri sırasında artıyor. Çalışmalar erkek ve kadınların alışverişte kavga etmeye başlamalarına kadar 70 dakika olduğunu gözler önüne seriyor.
- Kendinizi kötü hissettiğiniz anlarda rahatlamak için yürüyüşe çıkın veya egzersiz yapın.
- Alışverişle ilgili alışkanlıklarınızı değiştirip sadece ihtiyacınız olan şeyleri alıp ihtiyacı olmayan şeyleri almamak üzerine çalışma yapabilirsiniz
- İki hafta içinde yaptığınız tüm alışveriş harcamalarını bir kenara yazın. Bu, sizin alışverişe ne kadar fazla para harcadığınızı daha net görmenizi sağlayacaktır.
- Araştırmalar, canlı ve bize mutluluk veren renklerdeki nesneleri daha fazla alma eğiliminde olduğumuzu ortaya koyuyor. Bu nedenle, kısa süreli mutlulukların uzun süreli mutsuzluklara dönüşmemesi için dikkatli olmamız gerekiyor.
TARİHTEN NOTLAR...
Tarihte bilinen en ünlü alışveriş bağımlılarının arasında Marie Antoinette, Jacqueline Kennedy, Prenses Diana ve Mary Todd Lincoln geliyor. Bir suikaste kurban giden Amerikan Başkanı John F. Kennedy’nin eşi olan Jacqueline Kennedy ve İngiliz kraliyet ailesinden Prens Charles’ın eşi olan Leydi Diana’nın bağımlı olduğu şeylerin başında kıyafet, ayakkabı, antika eşya ve sanat eserleri geliyordu. Yine eski ABD Başkanlan’ndan Abraham Lincoln’ün eşi Mary Todd Lincoln’de de tam bir eldiven takıntısı olduğu biliniyor. |