Ültimatom

Bizimkiler “geçmişimizle yüzleşmek” adına, tarihin dolaplarında “iskeletler” aramaktalar. Son olarak Birand işaretini verdi; “Son darbe” dediği 28 Şubat “balans ayarı” soruşturuluyor. Herhalde sorumluları tutuklanacak, yargılanacak... Bilmem “27 Mayıs” gerçek darbesi ve sonrası “Yassıada” rezaleti ve darbeciler de soruşturulur mu? Darbecilerden, Yassıada hakim ve savcılarından hayatta kim kaldı? Üç devlet adamı; Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan idam edildiler. Bizlerin de çektiklerimiz yanımıza kâr kaldı.
***
Demek istediğim şu ki; biz güya geçmişle yüzleşirken ve birbirimizi yerken “gelecek” gümbür gümbür geliyor. Bu tabir PKK’nın TBMM ayağı BDP’nin başkanı Selahattin Demirtaş’a ait. Adam gözlerimizin içine baka baka TC Devletine ve hükümetine ültimatom veriyor. İstedikleri “Demokratik Özerklik” verilmez, “Büyük Kürdistan” ın yolu açılmazsa “iç savaş” çıkartacaklar. Çünkü emellerine ulaşmanın tek yolu bu. İç savaş çıkarsa yabancılar; NATO, Birleşmiş Milletler ve büyük devletler müdahale edecekler ve "Büyük Kürdistan" plebisitle (Devletler hukukunda bir ulusun hangi devlete bağlanacağıyla ilgili oylama) kurulacak.
Aslında zemin, zaman müsait. Son olaylar, MİT/PKK pazarlıkları ve içeriği, adamlara cesaret veriyor. Ortalık da kırılgan. Bölgemizde savaş rüzgarları esiyor ve Erdoğan’ın, AKP iktidarının ülkeyi bu gailelerden korumak ihtimali ve kriz yönetimi en azından şüpheli...
Ülke barut fıçısı gibi. PKK’nın eylemleri, Türklerin ev ve dükkanlarının yakılması artık Türk halkının canına tak etti. Ufacık bir kıvılcım ülkeyi bir kardeş kavgasına sürüklerse, bununla herhalde polis ve özel harekatçılar baş edemez. Görev sonunda Türk Ordusu’nun. Ne çare ki komutanların çoğu içeride. Terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanıyorlar. Siz Türkiye’nin düşmanı, PKK olsanız iç savaş çıkarmak için daha müsait zemin ve zaman bulur muydunuz?
***
Dışarıdan, bir aralık “barış umudu” olarak görülen Barzani de koroya katılmış. Ama asıl umut Apo... Affedilmesi isteniyor. İşin açıkçası AKP de son belgelerden anlaşıldığı üzere buna pek karşı değilmiş. Bir iç savaşın kıvılcımı-bahanesi de hazır: Açlık grevi yapanlardan biri ölürse siz seyredin gümbürtüyü!
Kürt sorununu en iyi bilen, PKK’yı en yakından tanıyan emekli albay Erdal Sarızeybek “Doğu’da PKK özerk yönetimi oluşturulacak” diyor. Belki da bayrağı ve ordusuyla kuruldu bile...
Sarızeybek’e göre PKK’nın İsviçre bankalarında; haraç, teberru ve kaçakçılıktan gelen 1 milyar dolar kara parası var. Ve yabancı devletlerden “aynı” lojistik destek. “Büyük Kürdistan” ın kuruluşuyla ezeli “Türk tehlikesinin” bertaraf edilmesi bütün tarafların işine gelecek, Orta Doğu projelerine yarayacak.
Demirtaş iç savaşı önlemek için “İktidar taşın altına elini koymalı” diyor. Yani PKK ve KCK ile mücadeleden vazgeçmeli, Kürt davasını kabul etmeli, en sonunda da PKK ve Apo ile barış masasına hudutların yeniden çizilmesi için oturmalı...
Erdoğan “açılımı” ile ve son zamanlarda da MİT’çiler vasıtasıyla “elini taşın altına koydu” ama “taşın” altından “yılanlar” çıktı. Habur fiyaskosu bile gölgede kaldı...
Tarihimizde Türkiye’nin ordusu, şu son “Muhteşem On Yılında” olduğu kadar karışmamış ve zaafa uğratılmamıştı.
Hatırlatalım: Almanya’da Hitler iktidara vagonlar dolusu oyla, demokrasiyle gelmiş ve sonra mutlak iktidarı ve hırsıyla Almanya’yı ve dünyayı ateşe vermişti. İftihar ettiği otobanlardan, fabrikalardan sonra ortada yıkılmış harap olmuş bir Almanya ve Avrupa bıraktı.