Mahşerimiz

“Mahşerimizin” dört süvarileri, Atatürk, Cumhuriyet, Ordu düşmanları, Kürtler ve Ermeniler dolu dizgin! Ordu düşmanlarıyla, Cumhuriyet düşmanları at başı, kıyamet yakın!
Milli bayramların, 19 Mayıs ve Cumhuriyet törenlerinin kaldırılmasından veya kısıtlanmasından sonra "Sivilleşme, askeri vesayetten" kurtulma dalgası okula da bulaştı. 33 yıldır “gençleri orduya özlemle bağlamak” gençlere “Ordu-millet” duygusunu, terbiyesini aşılamaya ve vatan hizmetine alıştırma amacıyla ve üniformalı subaylar tarafından verilen Milli Güvenlik Bilgisi derslerinin de kaldırıldığını bizzat Başbakan Erdoğan açıkladı…
Erdoğan, "Milli Güvenlik dersinde görülen bir takım konuların 2012-2013 eğitim döneminden itibaren, Vatandaşlık Bilgisi ve benzeri derslerde sivil öğretmenler tarafından işleneceğini" söylüyor. Bu sivil öğretmenlerin bazılarını kimler olduğu da “mâlum”dan malum!
***
Türk Ordusuna, askerlere “yakınlığı” malum TARAF gazetesi, bu haberi manşetten, alaylı bir şekilde, "Okulla ilişiğiniz kesildi komutanım" diye veriyor.
Erdoğan, bu derslerin kaldırmasının gerekçesini de açıkladı: "Avrupa Birliği İlerleme Raporları’nda da eleştiri unsuru imiş" ve şimdi "Milli Eğitim müfredatını çağın gereklerine, bilimdeki ilerlemeye, demokrasideki gelişmeye paralel bir seviyeye taşıyorlarmış!" Avrupa Birliği ilerleme raporlarında Türkiye’nin eleştirilmesine neden olan, Milli Eğitim şûralarında kaldırılması teklif edilen, özellikle de asker öğretmenler tarafından verilmesi yadırganan Milli Güvenlik dersleri kaldırılıyor!
Kısacası, AB istedi böyle oldu diyor ama asıl amaç Türk Ordusuna, "ordu-millet" geleneğimize yeni bir darbe!
AB Kriterlerinde, ordular, cinsel sapıklar, transseksüeller, eşcinseller konumundan başka neler var!
Ve şimdi sıra, ilköğretim öğrencilerine her sabah okutulan ve “Varlığım, Türk varlığına armağan olsun” cümlesiyle biten “Andımız”ın kaldırılmasında!
Bir üst düzey bir AKP’li, “1930’larda o dönemin Milli Eğitimi tarafından yazılmış, hiçbir kutsallığı olmayan bir metin. Bu çağda Türkiye’ye yakışmıyor. Tartışmalar, önceden başladı. Kamuoyunun da bu adım için hazır olduğunu düşünüyoruz. Bir Anayasa değişikliği de gerekmiyor. Bugün karar verirsiniz yarın olur” demiş. Sahibinin, Erdoğan'ın sesi!
Evet “mahşerimizin süvarileri” dolu dizgin. Başka ülkelere nasip olmayan ruhumuz, hazinemiz bir plan gereği yok edilmekte ve bu Allah'sız süvarilere “dur” diyecek yok!
***
Okul çağlarımızda, o zamanlar, “Askerlik dersleri” heyecanla beklediğimiz derslerdi. Üniformalı subayları kürsüde görmek, onları dinlemek büyük mutluluktu. Lisede ve üniversitede her yıl iki hafta askerlik kampları yapılırdı. “Üniformalı” subay ve astsubaylardan ganimet Rus tüfekleriyle temel eğitim görürdük. Yaz tatiline rağmen hiç kimse yadırgamazdı.
Robert Kolej'de askerlik öğretmenimiz rahmetli, Kore “kahramanı” Tahsin Yazıcı idi. Tahsin Yazıcı’dan o güzel Rumeli şivesiyle “Ferdasi cuni” diye Kurtuluş Savaşı menkıbelerini dinlerdik; "Bu vatan için anamı babamı çerserim" derdi.
Robert Kolej'de Askerlik Kampı yaparken bir gün bize tüfek çattırdı, “Ve istikamet deniz marş marş” emrini verdi. Rıhtıma doğru koştuk ve denizin kenarına dayandık. O zaman Yüzbaşı Yazıcı kükredi "Ben size dur emerini vermedim" diye. Biz de emir demiri keser diye sapır sapır denize atladık…
İşte o ruh öyle bir ruhtu!
Talihin cilvesi: Rahmetli Yazıcı sonra Kore Tugayı'nda komutanım ve Yassıada'da kovuş arkadaşım oldu. Nurlar içinde yatsın…

Yayın Tarihi
29.01.2012
Bu makale 4143 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!