Cebimizdekiler

Ne dersek diyelim... Dünya dönüyor, değişiyor ve değiştikçe de bazı şeyler aynı kalıyor. Televizyondaki tarih dizileri mesela... “Muhteşem Yüzyıl” ve zamanımıza ait “Kurt Kanunu” dizilerini düşünüyorum... O zaman yaşayanlar bugünleri, sadece gelişmeleri değil bugünün imkanlarını araçlarını akıllarından geçirmişler midir?
***
Bugün bizler o zamankileri doğru perspektif içine koyabiliyor muyuz. Daha pratikçesi bugün harcıalem olan şeyler eğer olmasalardı ki eskiden yok idi, bugün ne olurdu!
Bugün gündelik yaşamın bir parçası olan, televizyondan, otomobilden, buzdolabından ve elektrik süpürgesinden bahsetmiyorum. Mesela, çengelli iğneden, ziper denilen fermuardan ve çamaşır mandalından bahsediyorum.
Bunlar basit ve kimler tarafından icat edildi, hayatlarımıza ne zaman yerleşti bilmiyorum ama olmasalardı halimiz nice olurdu?
Modern yataklar olmasaydı mahalle hallaçları olurdu ve de seyyar bıçak bileyicileri, ya da bakır kaplarımızı parlatan kalaycılar...
Süpermarketler çıktı, hem mahalle bakkalları hem de seyyar satıcılar azaldı. Yavaş yavaş tarihin tozlu sayfalarındaki yerlerini almaya doğru gidiyorlar!.. Ne acı...
***
Asıl düşündüğüm cep telefonu olmasaydı?.. Önce sabit telefonlar çıktı, hayatımıza yerleşti. Şimdi de boy boy ve türlü imkanlarıyla cep telefonları.
Gençliğimde ve çocukluğumda ev telefonları güçlükle temin edilir ve miras konusu olurdu.
Biz gazeteciler görevde iken bile telefon bağlatırken çok çekmiştik; “Çekil aradan jandarma” demekten de, aradaki memurenin yıldırım diye yazdırılan konuşmayı “Müddetiniz doldu” diyip şak diye kesmesinden de...
Acaba şimdikiler cep telefonunun kıymetini biliyorlar mı?
Bunlar kamera vazifesi görüyor, kredi kartı yerine kullanılıyor, daha neler neler...
Fakat gene de merak ediyorum, cep telefonları olmasaydı TV dizileri nasıl olurdu?
Konular ve senaryo bu telefonlar ve bağlantılar üzerinde dönüyor.
***
Fermuar, çamaşır mandalları, çengelli iğneyi geride bıraktık, şimdi günümüzün nimetlerini bilelim...
TV oyun yazarları da bu nimete şükretsinler. Tabii aşıklar da! Bir de işin başka bir yönü var; suçlular da teröristler de bu nimetten yararlanıyorlar, bombalar bu telefonlarla patlatılıyor. Kalaşnikof olmasaydı ne iyi olurdu...
Her nimetin bir külfeti-ceremesi oluyor!...