Neler yaparız bu vatan için...

Başbakan Erdoğan, konuşmalarında şiir okumaya meraklı. Son zamanlarda; kumar borçlarını ödemek için Büyük Doğu dergisiyle, dinciliğe sarılan, aslında velut bir yazar olan rahmetli Necip Fazıl Kısakürek'ten mısralar okuyor. Ben de kendilerine aynı dönemin şairlerinden rahmetli Orhan Veli'nin mısralarını hatırlatayım:
 
“Neler yapmadık şu vatan için,
 
Kimimiz öldük,
 
Kimimiz nutuk söyledik.”
 
Evet şimdi de neler yapmıyoruz bu vatan için. Kimimiz şehit düşüyor, kimileri de nutuk söylüyor ve eşkıya ile müzakere ediyor!..
 
***
 
Leyla Zana'nın son çıkışına Başbakan Erdoğan "Böyle bir talebi olursa  kendisiyle görüşürüm tabii" diye cevap verdi. Ama aslında Oslo Müzakereleri'nin amiri Erdoğan için "doğal" olsa bile, bir TC Başbakanı'nın bir PKK temsilcisiyle görüşmesi neden, nasıl "tabii" oluyor!
 
Önceki yazımda Erdoğan'ın Zana ile hayati bir konuda, "Türkiye  Türkiyelileri" (yani Türkleri değil) hususunda anlaştıklarını yazmış ve tuzak "mayına" basıp basmayacağını merak etmiştim; şimdi bir şeylere basıyor ama, tuzak "mayın" mı yoksa başka bir şey mi. Kokusu her halde sonra çıkar!
 
Hükûmetin başının, bunca yıldır ülkeyi her bakımdan kanayan bu yaraya çare araması, yarayı, yara bantlarıyla değil radikal cerrahiyle kapatması, görev ve zorunluluk ama sonunda ayrılık -bölünme- olmasa!
 
Erdoğan'ın, Zana'nın kendisi ve iktidarı hakkındaki "egosunu" öven sözlerine kapılıp tuzağa düşmesi ve bölücülerin bunu zafiyet eseri olarak algılayarak, cesaret almaları, azmaları ve taleplerini giderek artırmaları daha bir muhtemel.
 
Erdoğan neler yapıyor ve dayatıyor bu vatan için. Şehitler vereceğiz, o katillerle müzakere edecek ve Zana ile de görüşecek. Hep bu "vatan için tabii" doğası gereği!.. Kadının bu görüşmede hangi renklere bürünmüş olacağını merak ediyorum!..
 
Gaflet bu iktidarda diz boyu. Apo'ya ev misafirliği öneren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç "sayın" Zana'ya hücum edilmesinden rahatsız olmuş. Aman Apo'ya "ev", sonra da af yolu kapanmasın der! Bu da onun doğası gereği!
 
***
 
Bir Cevat Öneş vardır; MİT eski Müsteşar Yardımcılarından.  Güneydoğu'da 41 yıl görev yapmış.. Kürt sorununu en yakından bilenlerden olması gerekiyor.. Yıllardır, her fırsatta ortaya çıkar ve PKK ile "barış" müzakeresi yapılmasını önerir. Ve tabii bu müzakerelerde devleti temsil etmeye veya aracı olmaya talip!
 
Bu zat 40 yıldır MİT'te çalışmış ama şimdi kime çalışıyor belli değil! Eğer Öneş kırk yıllık tecrübesi ve görüşüyle "PKK ile müzakere" taraflısı ise; Bu müzakerelerin sonunda PKK'nın "Büyük Kürdistan"dan vazgeçeceklerine samimiyetle inanıyorsa, bunca yıllık emeklerine yazık olmuş demektir. Yok eğer hakikatte, bu müzakerelerde "Büyük Kürdistan"ın hudutlarının tespit edileceğini inkar ediyorsa, o zaman da ihanet içerisinde!..
 
Şimdi zaman ve zemin müsait ya Öneş gene sahnede... Başbakan'a Zana ile müzakere etmesini hararetle tavsiye ediyor; "Türkiye, Kürt meselesini çözmeye hazır. Önümüzde tarihi bir fırsat var, ama zaman çok dar. Aman Habur gibi hazırlıksız yakalanmayalım! Zira Erdoğan Kürt sorununu çözemezse Türkiye parçalanır. Ama ülkeden önce parçalanacak olan kendi partisi olacaktır!"
 
Öneş'in sözlerinde bir hakikat payı var. Eğer bu açılım da fiyasko ile sonuçlanırsa AKP parçalanır ve sonunda iktidar yıkılır.
 
***
 
TC'yi hile ve desiseyle dize getirmek bölücülerin kozlarından biri. Şu sıra "uçurumculuk" oynuyorlar! Akılları sıra Türkiye'yi, uçurumun kenarına getirdiler. Erdoğan'ın, gözünü kırpmasını ve uçurumdan aşağı yuvarlanmamızı bekliyorlar... Olmazsa son kozları; iç savaş çıkartıp, en sonunda yabancı devletlerin müdahaleleriyle hayallerine kavuşmak! Erdoğan bu ölümcül oyunun farkında mı?

 

Yayın Tarihi
20.06.2012
Bu makale 9770 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!