Tahmil ve tahliye operasyonu

Başbakan Erdoğan bile sonu gelmeyen tutuklama "dalgalarından" bıkmıştı.. Özel Yetkili Mahkemelerin ve savcıların hadlerini ve yetkilerini aştıkların ve bu durumun sonunda, ucunun, kendisine dokunacağını, iktidarına zarar vereceğini anladı ve bir işaret ile yeni adalet paketiyle Özel Yetkili Mahkemelere son verildi. CMK'nın ünlü 250, 251, 252. maddeleri kaldırıldı. O savcıların, yargıçların "yetkileri" güya kaldırıldı. Devleti kollayan, bireyi yok sayan anlayışa güya son verildi. Ve Meclis de Adliye de tarihi bir değişikliğe adım atarak yaz tatiline çıktı.. TV dizileri gibi; "Bir dahaki sezona kadar." Sonra oyunlara kaldığı yerden devam...
 
***
 

"Güya" dedim zira aslında değişen bir şey yok; ÖYM'ler kaldırılmış gibi oldu... Bunların yerine kurulacak "Özel Ağır Ceza Mahkemeleri" hizmete, tutuklamalara aynen devam edecek. Fazla değişen bir şey yok.
 
Şimdiye kadar tutuklananların durumu, yani tahliyeleri TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in deyimiyle, savcı ve yargıçların vicdanlarına havale... Mülkün devletin temeli olması gereken adalet, şimdi açıkça AKP iktidarının "vesayeti" altında. İktidarın emir ve telkinleri dışına çıkanların halleri mâlum!
 
Eski düzende tutuklanan suçlular, terör ve KCK sanıklarının tahliyelerine başlandı. Ama ya ötekiler. Ergenekon, Balyoz, Kafes, Andıç, vb.. davalarından tutuklu olanlar. Gazeteciler, bilim adamları... Mahkum edilmeden hükümleri verilmiş, aylarca yıllarca içeride yatanların tahliyeleri biraz güç. Erdoğan ve iktidarı, onlar çıkarsa yapacaklarının, söyleyeceklerinin altında kalmayı göze alırlar mı? Göreceğiz...
 

***
 
Aklıma; "ağa ve marabası" fıkrası geliyor... Bilenler bilmeyenlere anlatsın... Fıkranın bam teli şu; Ağam, köyden çıkarken ağa sendin, at araba senindi. Yürüyen de bendim. Köye giriyoruz; ağa sensin at da araba da senin, yürüyen yine benim. Peki biz bu haltları niye yedik!...
 
ÖYM yerine, Özel Ağır Ceza Mahkemeleri geçecek. Yani eski tas eski hamam, fakat tellaklar değişecek. Hamam deyince de gene eski bir fıkra: Hamamda yıkananları soymuşlar, çırıl çıplak sokağa koymuşlar. Adamlar sokaktan geçen ve bu haliniz nedir diye soranlara, hamamda soyulduk derler. Onlar da yahu hamamdan çıkarken üstünüze başınıza bir şeyler alsaydınız deyince; "İnsaf edin, biz bu hamama böyle mi geldik" demişler.
 
Hayır Türk milleti olarak böyle gelmedik. AKP iktidarının 10 yıllık "devr-i saadetinde" bütün değerlerimizden, Atatürk ilkelerinden soyulduk. Ordumuz da soyuldu...
 
Türkiye'nin şu "umumi" manzarasına bakın; gündüzlerine, gecelerine, sokaklarına, dağlarına bakın, bu kadar sivil, asker, üniversite öğrencisi tutuklu, hangi ülkede var? Güzel ülkemiz sanki kocaman bir esir kampı gibi.
 

***
 

Savaşlarda esirler mübadele edilirdi. Soğuk Savaş esnasında Doğu Berlin köprüsünde casuslar, ajanlar takas edilirdi. Şimdi de bunun için ortam müsait. Erdoğan'ın Zana destekli yeni Kürt açılımıyla, Ergenekon tutuklularına mukabil, idam mahkumu Apo'ya ev hapsinden başlayarak aşamalı af!
 
Her şey "barışçı çözüm" için. Osmanlı'da oyun çok ama burası hâlâ Türkiye Cumhuriyeti!

Yayın Tarihi
09.07.2012
Bu makale 10350 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!