Barbarlar kapılarımızda!

Başbakan Erdoğan Suriye konusunda şu sıra hiç gerek ve tehdit yokken, Arapların kahramanı olmak hevesiyle ve  “mezhep” aşkına, arı kovanına çomak soktu. Pandoranın kutusunun kapağı açıldı ve kutunun içinden, savaş tehlikesinden öte, Suriye’de, Esad’dan geri kalacak kargaşa ve yönetim boşluğunda, sınırımızın hemen yanıbaşına Kürdistan bayrağını dikiverdiler. Ve Batı Kürdistan fiilen kuruldu.
 
Ben nacizane, “Büyük Kürdistan” hedefi oldukça, açılımların boşuna olacağını yazmıştım...
 

***
 

Eğer doğruysa, bir “yetkilimiz” bu “beklenmedik” gelişme üzerine, Batı Kürdistan liderleriyle temas kuracakmış.
 
Cengiz Çandar’dan pek hazzetmem ama, şimdi o bile soruyor:
 
"Neresi beklenmedik, bu nasıl bir yönetici aklı, devlet aklı. Niçin beklenmedik gelişme imiş. Türk tarafı hangi gezegende yaşıyordu. Kürt sorununa ilişkin biraz ilgisi olan herhangi bir kimse, Suriye Kürtlerinin en önemli bölümünün PKK’ya eğilimli olduğunu, dolayısıyla PKK’nın Suriye kolu olan PYD’nin diğer Kürt örgütlerinin tümüne oranla Suriye Kürtleri arasında ağır bastığını bilirdi."
 
Ben de soruyorum: “Evet nasıl beklenmedik bir gelişme?” Davul zurna eksik! Hoş, Erdoğan’ın ve Beşir Atalay’ın açılımı tam bir fiyaskoydu ama kimse uyanamadı. Ve bugünlere geldik. İktidar, Barzani’den medet umuyordu, o bölgeye sevkedilen peşmergeler şimdi PKK saflarında. 
 

***
 

Bu durumda iç ve dış tehlike daha da artarken, Türk Ordusu nerede?.. Şimdiye kadar teröristlerle kahramanca mücadele eden deneyimli komutanlar “içerde”. Şimdi onlar kendi devletlerinin tutsakları...    
 

***
 

İktidar ve yandaşları, “Ülkeyi ordunun vesayeti altından kurtardık” diye seviniyorlar. Aslında bütün ülke, yasama - yargı - yürütme bugün Erdoğan’ın vesayeti altında. Erdoğan ve yandaşları Türk ordusundan 28 Şubat’ın intikamını almakla meşgul... 
 

***
 

TSK ve komutanlar, casusluk ve fuhuş gibi akıl almaz pespaye iddialarla milletin güvenini kaybediyor... Ve daha da vahimi dünya aleme kepaze ediliyor...
 
İngiliz The Economist dergisi soruyor: AKP hükümeti, mücadele için ordusunda moral mi bıraktı?.. Derginin TSK konusundaki uzman yazarı,  “İktidar ordudaki skandal gelişmelerden kendi maksatları için yararlanıyor” diye yazıyor. 
 
Derginin bir başka yazarı da,  “Sürekli gözaltına alınma korkusu yaşayanlar nasıl görev yapabilirler?” diye soruyor.
 
Gerçekten Türk Ordusu şimdiye kadar Balkan Harbi hariç bu durumlara düşürülmemişti  Düşmanların başaramadıklarını AKP iktidarı ve başbakanı başardı. Dünya tarihinde ordusunu mağlup eden başka bir hükümet görülmemiştir.  
 

***
 

Geçenlerde Harp Akademileri’nde 164. mezuniyet töreni vardı. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve üst düzey komutanlar genç subaylara diplomalarını verdiler. Düşündüm; Gül ve Erdoğan, komutanları tutuklu bulunan genç subayların, kendileri hakkında ne düşündüklerini acaba hiç akıllarına getirdiler mi?
 

***
 

30 Ağustos’ta yaş haddinden emekli olacak olan Harp Akademileri Komutanı Org. Aslan Güner yaptığı konuşmada, “Caydırıcılık; elbette silahı, teçhizatı ve teknolojisi ile günün ve geleceğin ortamında üstün nitelik ve nicelikte olan bir askeri güçle sağlanabilir. Ancak bu yeterli değildir. Bunlardan daha da önemlisi, bu yapıyı sevk ve idare edecek yetişmiş insan gücüdür. Sözü edilen bu insan gücünün en önemli grubu ise komutanlar ve kurmay subaylardır” dedi... Herhalde moral gücüdür demek istedi. 
 

***
 

Otuz Ağustos’ta, Türk Ordusunun Başkomutan Gazi Mustafa Kemal komutasında kazandığı Büyük Zaferin 90. yıldönümünü kutlayacağız. Ne acıdır ki, o gün, geleneksel geçit resminin yapılacağı bile şüpheli...

Yayın Tarihi
28.07.2012
Bu makale 8855 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!