"Özel" Yetkili...

Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Ali İşgören, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs”ten adli soruşturma açtı. Fezlekedeki suç iddiası: "Mahkeme üyelerine hakaret ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs!"
***
Başsavcının fezlekesi, CHP liderinin dokunulmazlığını kaldırmak için, Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Bu konuda karar, Kılıçdaroğlu'nun muhtemelen "Özel Yetkili Mahkemede" yargılanması kararı, Başbakan Erdoğan’a bağlı! Bu fezlekeye hemen tepki gösteren, Kılıçdaroğlu’nun parti içi rakibi, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, fezlekenin anlamını özetledi: "CHP susturulmak isteniyor!"
***
Kılıçdaroğlu’nun geçen Kasım ayında, Silivri’de, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ı ziyareti esnasında yaptığı konuşmanın geniş özetini köşemde naklediyor ve takdiri okuyucularıma bırakıyorum.
Kılıçdaroğlu demişti ki:
"Onlar hukuken tutuklu ama asıl tutuklular dışarıda. Aklın ve mantığın çalışmadığı demokrasi ve özgürlük kavramının gelişmediği ülkelerde, düşüncelerini özgürce söyleyen insanlardan kaygı duyanlar, onları toplama kamplarında toplarlar. Sayın Haberal ve Sayın Balbay’ın içeride kalması bu toplama kampını oluşturma mantığının bir sonucudur. Burada aslında bir yargılama yapılmıyor burada bir adalet dağıtımı söz konusu değil. Burada önyargılı olan yargıçların, siyasi otoritenin emrinde olan yargıçların, sadece oynadıkları bir tiyatro var. Bunun adına yargılama diyorlar. Buna demokrasi diyorlar. Bu ne demokrasidir ne de adalet dağıtmadır.”. Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum. Çünkü yargıç, vicdanıyla hareket eden kişi demektir."
***
Bu fezleke, bu dava ile eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un tutuklanması ve bazıları tarafından “Özel Yetkili Mahkemede” yargılanmasının istenmesi arasında, bu mahkemelerin aslında kimin etki alanında olduğunu göstermesi açısından bir yakınlık, bir irtibat var. Eğer Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun yargılanmasına karar verirse, bu "irtibat" belli olacak. En azından iktidarda, şu sırada "mutlak iktidarda" olan bir siyasetçinin rakibini bertaraf etmek için bir yöntem olarak kullanılması da siyasi tarihimize geçer.
***
CHP’de, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Birgül Ayman Güler, “Toplumu terörize etmek ve korku imparatorluğuna biat ettirmek için Kılıçdaroğlu’nu hedef seçtiler. Çünkü ayakta kalan tek ve güvenilir muhalif kale CHP’dir, Genel Başkanıdır. Hodri meydan! Önce üniversiteleri susturan, daha sonra askeri yönetimin hiyerarşisini altüst eden, sonra yargıyı siyasallaştıran ve yargıyı Türkiye’de yaşayan herkes için güvenilmez kurum kılan AKP iktidarı şimdi bu diktatöryal gelişmelere karşı direnen ana muhalefet partisini de hedef almış görünüyor” diyor.
Bu sözler, bu durum tespiti, benim önceki yazımla örtüşüyor: "Türkiye Cumhuriyeti, AKP Devleti oldu!"
Ve Shakespeare’ın Hamlet piyesinde, Danimarka Krallığı için söylediği gibi "Bu devlette kokuşmuş şeyler var!"
Yayın Tarihi
11.01.2012
Bu makale 4428 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!