PSİKİYATRİST

Kenevir Türevleriyle İlişkili Psikiyatrik Bozukluklar

(Esrar, Marihuana, Haşhaş Vb.)

Kannabis dünya çapında kullanılan en yaygın yasadışı maddedir. 15 yaş ve üstü %3,7 yani yaklaşık 150 milyon insan tarafından kullanılmaktadır.

Erkeklerde kullanım oranı daha yüksektir. Daha çok 18-30 yaşları arasında kişilerce kullanılır. Çocukluk ya da ergenlik yıllarında davranım bozukluğu, daha sonraki yıllarda sosyal kişilik bozukluğu özellikleri gösterenler kullanmaya daha yatkındırlar.

Kenevir bitkisi kendirgillerden boyu 3.5 metreyi bulabilen, yüzeyi pürtüklü, içi boş ve dik gövdeli, parçalı yapraklı bir bitkidir. Bu bitkinin üstteki yaprakları üst yüzeyleri ve sapları kesilip kurutulup yuvarlanarak sigara biçimine sokulunca bu madde genellikle marihuana diye adlandırılır.

Haşhaş kenevir yapraklarının üst yüzeylerinden ve altlarından sızan kurutulmuş resinöz eksudadır. Haşhaş yağı, haşhaşın yoğunlaştırılmış damıtığıdır. Kenevir türevleri genellikle tüttürülür; ancak genellikle çay ya da yiyeceklerle karıştırılarak ağızdan da alınabilir. Ot olarak da adlandırılır.

Keyif verici amaçlı kannabis kullanımı 1930 larda Meksika’dan Amerika’ya yayılmıştır. O dönem caz müzisyenleri arasında yaygınlaşmıştır. Kullanımı Amerika’da 1938’de, diğer ülkelerde 1961’de yasaklanmıştır.

Gelişmiş ülkelerin pek çoğunda hala yasadışı olmasına rağmen kullanım yaşı düşmüştür.

Çok yüksek ölçülerde kullanıldıktan sonra birtakım yoksunluk belirtileri: sinirlilik ya da bunaltı ile belirli bir duyguduruma;  tremor terleme bulantı yeme isteği değişiklikleri ve uyku bozuklukları gibi fizyolojik değişiklikler eşlik eder  ancak bunun klinik önemi tam olarak bilinmemektedir. Sürekli kenevir türevleri kullanımı ve entoksikasyonu okulda ya da işyerinde ki yeterliliği bozabilir ve araba kullanırken tehlike yaratabilir.

Yasal birtakım sorunlar ortaya çıkabilir. Aile ortamında huzursuzluklar olabilir. Kullan­madan duramamaktan ötürü (kompulsif kullanım) ruhsal ya da bedensel birtakım sorunlar ortaya çık­tığında, kenevir türevleri bağımlılığı tanısı düşünülmelidir.

Kenevir türevleri, sıklıkla nikotin, alkol ve koka­in gibi diğer maddelerle birlikte kullanılır. Kenevir türevleri (özellikle marihuana), opiyatlarla ya da hallüsinojen maddelerle karıştırılabilir ve birlikte tüttürülebilir. Kenevir türevlerini düzenli olarak kul­lanan kişiler, hem bedensel, hem de zihinsel bir uyuşukluk ve donukluk ortaya çıktığından söz eder­ler. Bu kişilerin yaklaşık üçte birinde, neredeyse her gün, depresyon, anksiyete (panik ataklarına benzer durumlar) ya da sinirlilik belirtileri görülür. Kuşkuculuktan açık hezeyanlar ve hallüsinasyonlara dek giden paranoid düşünce biçimi de görülebi­lir. Depersonalizasyon ve derealizasyon ortaya çı­kabilir.

                 KENEVİR TÜREVLERİ BAĞIMLILIĞI

Kenevir türevleri bağımlılığı olan kişiler, bu maddeyi kullanmadan duramazlar (kompulsif kul­lanım) ve eşlik eden birtakım sorunlar ya­şarlar. Bu maddeyi sürekli kullanan kişilerde, bu maddenin çoğu etkilerine karşı tolerans gelişir.

Aylarca ya da yıllarca bu maddeyi kullanırlar ve bu mad­deyi sağlamak ve kullanmak için her gün birkaç saatlerini harcarlar. Aile, okul, iş, eğlendirici ve dinlendirici etkinlikler gibi alanlarda birtakım olumsuzluklar yaşarlar. Kenevir türevleri bağımlı­lığı olan kişiler, yarattığı bedensel (tüttürmeye bağlı sürekli öksürük gibi) ya da ruhsal (ileri dere­cede sedasyon ve amaca yönelik etkinliklerde azalma gibi) sorunları bilmelerine karşın bu mad­deyi almayı sürdürürler.

              KENEVİR (KANNABİS) KULLANIM BOZUKLUĞU (DSM-V)

A. On iki aylık bir süre içinde, aşağıdakilerden en az ikisi ile kendini gösteren, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da işlevsellikte düşmeye yol açan, sorunlu bir kenevir kullanım örüntüsü:

1. Çoğu kez, istendiğinden daha büyük ölçüde ya da daha uzun süreli olarak kenevir alınır.

2. Kenevir kullanmayı bırakmak ya da denetim altında tutmak için sürekli bir istek ya da bir sonuç vermeyen çabalar vardır.

3. Kenevir elde etmek, kenevir kullanmak ya da yarattığı etkilerden kur­tulmak için gerekli etkinliklere çok zaman ayrılır.

4. Kenevir kullanmaya içinin gitmesi ya da kenevir kullanmak için çok büyük bir istek duyma ya da kendini zorlanmış hissetme.

5. İşte, okulda ya da evdeki konumunun gereği olan başlıca yükümlülük­lerini yerine getirememe ile sonuçlanan, yineleyici kenevir kullanımı.

6. Kenevirin etkilerinin neden olduğu ya da alevlendirdiği, sürekli ya da yineleyici toplumsal ya da kişilerarası sorunlar olmasına karşın kene­vir kullanımını sürdürme.

7. Kenevir kullanımından ötürü önemli birtakım toplumsal, işle ilgili etkinliklerin ya da eğlenme dinlenme etkinliklerinin bırakılması ya da azaltılması.

8. Yineleyici bir biçimde, tehlikeli olabilecek durumlarda kenevir kullanma.

9. Büyük bir olasılıkla kenevirin neden olduğu ya da alevlendirdiği, sürekli ya da yineleyici bedensel ya da ruhsal bir sorunu olduğu bilgisine karşın kenevir kullanımı sürdürülür.

10.Aşağıdakilerden biriyle tanımlandığı üzere, dayanıklılık (tolerans) gelişmiş olması:

a. Esrikliği ya da istenen etkiyi sağlamak için belirgin olarak artan ölçülerde kenevir kullanma gereksinimi.

b. Aynı ölçüde kenevir kullanımının sürdürülmesine karşın belirgin olarak daha az etki sağlanması.

11. Aşağıdakilerden biriyle tanımlandığı üzere, yoksunluk gelişmiş olması:

a. Kenevire özgü yoksunluk sendromu

b. Yoksunluk belirtilerinden kurtulmak ya da kaçınmak için kenevir (ya da yakından ilişkili bir madde) alınır.

   KENEVİR TÜREVLERİ ENTOKSİKASYONU

Kenevir türevleri entoksikasyonunun başlıca özelliği, bu maddenin kullanılması sırasında ya da bundan kısa bir süre sonra, klinik açıdan önem ta­şıyan, davranışsal ya da ruhsal, uygunsuz birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıdır.

Entoksikasyon, genellikle bir "kabarma" ("uçuşa geçme") duygusu­nu, uygunsuz gülme ve büyüklük duygularıyla giden bir öfori, sedasyon, letarji, yakın bellek bozukluğu, karmaşık zihinsel işlemleri yapmakta zorluk çek­me, yargılama bozukluğu, duyusal algı çarpıklıkla­rı, devinsel (motor) yeterlikte bozulma ve zamanın yavaş ilerlediği duyumu gibi belirtilerin izlemesiyle başlar. Kimi zaman anksiyete (çok ağır olabilir), disfori ya da toplumdan uzaklaşma görülebilir. Bu et­kilere, kenevir türevlerinin kullanılmasından sonra­ki iki saat içinde, aşağıdaki bulgulardan ikisi ya da daha çoğu eşlik eder:

• Göze kan oturması

• Yeme isteğinde artma

• Ağız kuruluğu

• Taşikardi

Kenevir türevleri tüttürülürse, entoksikasyon dakikalar içinde gelişir; ağızdan alınırsa entoksikasyonun gelişmesi birkaç saati alabilir. Söz konusu etkiler genellikle üç-dört saat sürer, ağızdan alın­mışsa biraz daha uzun sürebilir. Görülen davranış­sal ve fizyolojik değişikliklerin derecesi, alınan maddenin ölçüsüne, uygulama yoluna ve alan kişi­nin kişisel özelliklerine göre değişir. Çoğu kenevir türevi yağda çözündüğü için, etkilerinin 12-24 sa­at sürdüğü ya da bu süre içinde yeniden ortaya çık­tığı da olabilir.

Gerçeği değerlendirme bozukluğu olmayan, ke­nevir türevleri kullanan bir kişide hallüsinasyonlar olursa ya da deliryum olmadan duysal, görsel ya da dokunsal yanılsamalar ortaya çıkarsa algı bozukluklarıyla giden belirteci kullanılır. Gerçeği de­ğerlendirmenin bozuk olmaması demek, kişinin, hallüsinasyonlarının kullandığı maddeden kaynak­landığını, bir dış gerçekliği yansıtmadığını bilmesi demektir.

              KENEVİR ESRİKLİĞİ (ENTOKSİKASYONU) (DSM-V)

A. Yakın bir geçmişte kenevir kullanmış olma.

B. Kenevir kullanımı sırasında ya da kısa bir süre sonrasında gelişen, klinik açıdan önemli, sorunlu davranışsal ya da ruhsal değişiklikler (örn. devinsel eşgüdüm [motor koordinasyon] bozukluğu, öfori, kaygı, zamanın yavaşla­dığı duyumu, yargılama bozukluğu, toplumdan uzaklaşma).

C. Kenevir kullanımı sırasında ya da kısa bir süre sonrasında gelişen, aşağı­daki belirti ya da bulgulardan biri (ya da daha çoğu):

1. Konjunktivaya kan oturması.

2. Yeme isteğinin artması.

3. Ağız kuruluğu.

4. Taşikardi.

D. Bu belirtiler ya da bulgular başka bir sağlık durumuna bağlanamaz ve baş­ka bir madde esrikliği de içinde olmak üzere başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz.

KENEVİR YOKSUNLUĞU

A. Aşırı ölçüde ve uzun süreli (genellikle, en az birkaç ay süresince, her gün ya da neredeyse her gün kullanım) kenevir kullanımının bırakılması.

B. A tanı ölçütünde tanımlanan kenevir kullanımının bırakılmasınının ardın­dan, yaklaşık bir hafta geçtikten sonra, aşağıdaki üç (ya da daha çok) belirti ya da bulgunun gelişmesi:

1. Kolay kızma, öfke ya da saldırganlık.

2. Sinirlilik ya da bunaltı.

3. Uyku sorunu (örn. uykusuzluk, rahatsız edici düşler).

4. Yeme isteğinde azalma ya da kilo verme.

5. Huzursuzluk.

6. Çökkün duygudurum.

7. Belirgin rahatsızlığa neden olan, şu bedensel belirtilerden en az biri: Karın ağrısı, sarsılma/titremeler, terleme, ateş, ürperme ya da baş ağ­rısı.

C. B tanı ölçütündeki belirtiler ve bulgular klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.

D. Bu belirtiler ve bulgular başka bir sağlık durumuna bağlanamaz ve başka bir madde esrikliği ya da yoksunluğu da içinde olmak üzere, başka bir ruhsal bozuklukla dahil açıklanamaz.    

 LABORATUVAR BULGULARI;

İdrar incelemelerinde, genellikle, kenevir türev­linin metabolitleri saptanır. Bu maddeler yağda çözünür maddeler oldukları için, uzun bir süre vü­cut sıvılarında bulunurlar ve yavaş atılırlar. İdrar in­celemelerinde 7-10 gün süreyle saptanabilirler, yüksek ölçülerde kullananlarda bu süre iki-dört haftaya dek uzanabilir. İdrar incelemesinde bulunması, geçmişte kullanıldığını gösterir; entoksiyon, kötüye kullanım ya da bağımlılığın olduğunu göstermez.

TEDAVİ

Bugün için tedavide kullanılabilecek özgül bir yöntem tanımlanmamıştır. Tedavide daha çok psikoterapiden yararlanılır. Psikoterapide, genelde, güdüsel yaklaşımlarla, baş etme becerileri kazandırma eğitiminin bir bileşimi kullanılır.

Madde kullanan kişinin değişime yönlendirilmesi; bağımlılara maddeyi tamamen bırakması önerilir. Bağımlılar kontrollü içme programı uygulayamazlar. Bağımlılık ömür boyu süren bir hastalıktır.

 

Uzm.Dr. Sevilay ZORLU

Psikiyatrist & Psikoterapist

CETAD Antalya Temsilcisi

www.antalyaterapipsikiyatri.com

www.antalyacinselterapi.com

Şirinyalı Mh. İsmet Gökşen Cad.

1528 S. Şahbaz Apt. K:2 D:5

Tel: 0 (242) 316 98 99

facebook.com/antalyaterapipsikiyatri

facebook.com/Psikiyatrist-Psikoterapist-UzmDrSevilay-ZORLU

https://twitter.com/DrSevilayZorlu

Yayın Tarihi
28.12.2017
Bu makale 1845 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!