3-6 Yaş döneminde çocuklar konuşurken,kelimeleri yada
cümleleri tekrarlayabilir, konuşmanın normal akışı kesintiye
uğrayabilir.Gelişimin bu aşamasında tekrarlar ve kesintiler normaldir.
Konuşmanın ritminin, akışının kesintiye uğraması, tekrarlar,
uzatmalar, duraklamalarla bozulması alışkanlık haline geldiğinde ritim
bozukluğu ortaya çıkar.
Kekemeliğin başlangıç döneminde, konuşmada görülen
belirtiler konuşmanın yalnızca sesine ilişkindir ve çocuk bu durumun farkında
değildir.Ancak dinleyen pek çok kişi tarafından,çoğu zaman “ ne konuşulduğu “
değil “nasıl konuşulduğu” dikkati çeker.Bu durum, çocuğun durumu fark etmesine
neden olur.Böylece Çocuktaki konuşma güçlüğüne, korku ve endişe de eşlik eder;
konuşma, çocuğu zorlayan bir savaşa dönüşür.
Artık bu dönemde konuşmanın akışının kesintiye uğraması
yanında, konuşma sırasında yüz, el, kol ve vücut hareketleri de ortaya çıkar.
Kekemeliğin nedenleri konusunda günümüzde ileri sürülen
görüşler çeşitlidir.
Bazı uzmanlar yapısal bir
bozukluk olduğunu düşünürken, bazıları öğrenilmiş bir davranış olduğunu, bazıları
ise kişilik bozukluğu olduğunu savunmaktadır.
En yaygın olarak, kekemeliğin tek bir nedene bağlı olmadığı
görüşü ön plandadır.
Kekemeliğin ortaya çıkışına; korkular, kardeş kıskançlığı, bir
yakının kaybı, baskı ve şiddete maruz kalma,
anne -baba geçimsizliği veya ayrılığı, deprem vb. gibi travmatik
yaşantılar neden olabilir.
Bireysel terapi yöntemleri, başarılı sonuçlar verebilmekte,
ancak yaşamın belli dönemlerinde kekemeliğin tekrarlaması söz konusu
olabilmektedir.
ARTİKÜLASYON
(SESLETİM
/FONOLOJİK )BOZUKLUĞU
Artikülasyon; Konuşma sesi birimlerinin,
konuşmada yer alan organlar aracılığıyla şekillendirilmesidir.
Konuşmaya başlamak bir çocuğun hayatının en önemli
adımlarından biridir. Yapılan araştırmalar belli sesleri doğru söyleyişin,
belli yaşlarda ortaya çıktığını göstermiştir:
30–36 ay p,b,m
36 – 54 ay n,y,t,d,k,g
54 – 66 ay f,v,y,ı
66 – 78 aydan sonra r,s,z,ç,c,ş,j
İşitme
bozukluğu, konuşma organlarındaki bozukluklar (ör. yarık damak), nörolojik
durumlar, zeka engeli ya da psikolojik sorunlar, artikülasyon bozukluğuna eşlik
edebilir.
6-7
yaşta % 2-3 oranında görülürken, 17 yaşın üzerinde % 0.5 oranında ve erkeklerde
daha sık görülmektedir. Eğer;
Çocuk seslere tepki vermiyorsa,
Ailenin öyküsünde, bir dil ve konuşma
gecikmesi varsa,
Aile
üyeleri ve çevredekiler tarafından çocuğun ne söylediği anlaşılmıyorsa,
Çocuğun
dil gelişimi ve konuşması, aynı yaştaki çocuklara göre belirgin olarak geride
olduğu ise , uzman yardımı gereklidir.
KEKEME ÇOCUKLARIN ÖĞRETMENLERİNE ÖNERİLER
Çocuğun
güç ve hatalı konuşması hiçbir zaman söz konusu edilmemelidir.
Kekeleyen
öğrenciye kızmak,” Bir daha kekeleme ! “ demek, baskı yapmak çok büyük hatadır.
Sınıftaki
diğer öğrencilerle, kekeme öğrencinin olmadığı bir zaman konuşularak; gülme,
alay etme vb. gibi olumsuz yaklaşımların önüne geçilmelidir.
Basit
sorumluluklar verilmeli, güven kazandırılmalıdır.
Sözlü
yoklamalar yerine, yazılı yoklamalar yapılmalıdır.
Kekeme
öğrenci konuşurken, konuşması bitene kadar sabırla dinlenmeli, onun yerine
cümlesi tamamlanmamalıdır.
Öğrenci
konuşurken, dudak hareketlerine yoğunlaşılmamalı, onunla göz kontağı kurularak,
“nasıl söylendiğine” değil “ne söylendiğine” odaklanılmalı ve diğer
öğrencilerin de bu konuya dikkat etmeleri sağlanmalıdır.
Öğrenci
uzun cümleler kurmaya, hızlı konuşmaya zorlanmamalıdır.
Kısa
cümleli yazılar ve şiirler okutulmalı, okuldaki koro çalışmalarına katılması
sağlanmalıdır.
Kekeme
öğrencinin söyleyemediği kelime yada harf üzerinde ısrar edilmemeli ; örneğin,
öğrenci “d” harfinde tutuluyorsa “doktor” yerine “hekim” kelimesini söylemesi
teşvik edilmelidir.
Çok
sevdiği, ilgisini çeken konularda sözel paylaşımda bulunmasına destek
olunmalıdır.
Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist &
Psikoterapist
www.antalyaterapipsikiyatri.com
www.antalyacinselterapi.com
ŞirinyalıMh. İsmet Gökşen Cad.
1528 S. Şahbaz Apt. K:2 D:5
0 (242) 316 98 99
0
532 747 04 45