“İnsanlar kendi bilinçaltları ile uyumu yitirdikleri için hasta olurlar. Hastalar aşırı programlamadan geçmiş insanlardır. Dış programlama o kadar fazladır ki kendi benlikleriyle bağlantıları kopmuştur” Milton Ericson
Kendimi kötü hissediyor muyum? Gelecek ve dünya ile ilgili kaygılarım var mı? Kafam karışık mı? Dikkatimi veremiyor muyum? Mutfağa ne yapmak için gelmiştim? Aç olmadığım halde yemek mi yiyorum? Bir iş yaparken gecikince huzursuz oluyor muyum?
Bilinçli farkındalık bize ne zaman acı çektiğimizi, ne zaman kendimizi eleştirdiğimizi, ne zaman kendimizi tecrit ettiğimizi göstererek çıkış yolu sağlar.
Bedenimiz içinde rahat olmanın ilk şartı dikkatimizi bedenimize odaklamaktır.
Hayatımızın akışı içinde sorunlar yaşadığımızda bedenimize demir atmayı sağlayan bir bilinçlilik türüdür. İçinde bulunduğumuz hoş olmayan deneyimden kaçmaya daha az ihtiyacımız olur. Farkındalığı anlamak için onu deneyimlemek gerekir. Farkındalık şimdiki anda olma özelliğine sahiptir. Size özgürlük hissi sunar. Duygu akışı içinde kalmanızı sağlar. Ne deneyimlediğinizi onu deneyimlediğiniz sırada bilmektir.
Bazı insanlar diğerlerine göre daha fazla farkındalık içindedirler. Farkındalık için sakin olmanız gerekmez. Bilinçli olmak için kendinize söz vermeniz yeter.
Ruhsal acılarımızın çoğu zihnimizin bir konudan diğer konuya atlamasından, bizi mutsuz eden dengemizi bozan duygu ve düşüncelerden kaynaklanır.
Nefes farkındalığı dikkatinizi toplamanın kendinizi şimdiki ana getirmenin en mükemmel yoludur. Otomatik olarak nefes alırız hiçbir çaba sarf etmeniz gerekmez. Doğumumuzdan ölümüze kadar bizi terk etmeyen tek sadık dostumuzdur. Günün 24 saati nefes alıp veririz günlük hayatın fırtınalarına karşılık bize harika bir sığınak sunar.
Kendinizi karmakarışık ne yapacağını bilmez gibi hissettiğinizde özel bir emeğe gerek kalmadan durumu bilinçli nefes alarak düzenleyebilirsiniz. Ne yapıyorsanız durun ve nefesinize odaklanın nefesinizi hissedin sakinleşmek ve zihninizi berraklaştırmak için kendinize zaman verin izin verin.