Evliliğin ikinci dönemi, ebeveynliğe geçiş ve ilk çocukla birlikte ailedeki değişimdir. Aileye çocuğun katılımıyla birlikte, eşlerin daha geleneksel eş rollerini benimseme eğiliminde olduğu, bunun çiftin ilişkilerinde yeniden uyum sorununa yol açtığı belirtilmektedir.
Araştırmalara göre sadakatsizlik en çok bebek sahibi olunan dönemlerde görülüyor. Eş rolünü tam olarak benimsemeden kısa sürede anne baba rolüne geçiş yapmak bazı çiftlerde kriz dönemine neden olabiliyor. Kadının bakım vermek zorunda olduğu bebek ile ilgilenmek zorunda kalması erkekte narsistik kırılma ile yalnızlık duygusuna neden olabilir.
Yatak odasına giren bir bebekle birlikte cinsellik çiftin gündeminden çıkabilir. Bebeğin huzursuzluğunu ortadan kaldırmak için bütün bir gece bebeği emzirmek zorunda hisseden anneler hiç de az değil.
Erotik bir nesne olan meme süt veren bir organa dönüşüvermiştir. Kadının anne rolüne geçişi ile eş rolündeki çekiciliğini yitirebilmesi olasıdır. Fiziksel çekiciliğin kaybı ile kadının anne rolünde görülmesi her iki cinsi de birbirinden uzaklaştırabilir
Pek çok çift çocukları ile aynı yatağı paylaşmaya devam edebilmektedir ne yazık ki. Çoğu zaman eşlerden biri yatak odasında çocukla kalırken diğeri salon ya da çocuk odasında, bazen de eşlerden biri çocukla birlikte çocuk odasında kalırken diğeri yatak odasında yalnız kalabiliyor. Cinsellik çiftin hayatında lüks olmaya başlayabiliyor ve uzaklaşmalara sebep olabiliyor. Gece eşe yakınlaşmak, sarılarak uyumak, öpmek, dokunmak ruhsal dengemiz için de önemli bir yer tutuyor. Eş olmanın gereklerini anne baba rollerindeki sorumlulukları yerine getirirken ihmal etmemeye özen göstermek gerekiyor.
EVLİ ÇİFTLERİN CİNSEL YAŞAMINI HANGİ DIŞ SORUNLAR ETKİLEYEBİLİR?
İş, ekonomik koşullar, eşin anne- babası ile kurulan ilişkilerde yaşanan sorunlar, sağlık problemleri, çocuk sahibi olma ya da olamama gibi pek çok faktöre bağlı sorunlar çiftin cinsel yaşamını etkileyebilir. İlişkilerde yıllar geçtikçe artan sorumluluklar, eşlerin birbirleriyle ilgilenmelerini güçleştirebilir. Çocuklu ailelerde, çocukların okul eğitimi, ergenlik sorunları ,kendi anne baba ve yakınlarının sağlık sorunları gibi değişkenlik gösteren durumlar çiftin yaşam döngülerine zarar verebilir.
EVLİLİKTE CİNSEL İLİŞKİNİN AZALMASI MI YOKSA KALİTENİN DÜŞMESİ Mİ ÖNEMSENMELİ?
Yapılan araştırmalarda da evlilikte uyumun en zor dönemi ilk yıl olarak tanımlanmaktadır. Bu dönemde uyum sağlanamadığında ortama 7-8 yılda boşanma ya da ayrılık olmaktadır. Evlilik, dinamik bakış açısıyla, kişinin ebeveynlerinle olan bağımlılık ilişkisinden, eşle yapılan akran ilişkisine geçiş olarak tanımlanmıştır. Evlilik ya da yakın ilişkilerde bağımlılık kavramı önemlidir ve bağlanmadan farklıdır. Evlilik ilişkisini sürdürme niyeti bağlılık olarak tanımlanırken; bağlanma iki kişi arasındaki paylaşılan inançlar, değerler, anlam ve kimliklerin paylaşımından doğan sembolik bağları ifade etmektedir. Bu bağlamda bağlılığın evlilik doyumundan farklı olduğunu, daha çok istikrarı belirlediği, farklı ölçülerle değerlendirilmesi gerektiği vurgulamaktadır.
Kimi evliliklerin oldukça uyumlu ve durağan olabilmesinin nedeni, yalnızca birbirlerini iyi dinliyor olmaları olabilir. Sorunlu evliliklerde, eşler anlaşmazlıklarına odaklanırken, birbirlerinden aldıkları olumsuz iletilerle olmadık yerlere giderler. Etkileşimlerini düzeltmeye çalışırlarken, aralarında yaşanan olumsuzluklar, yol almalarını güçleştirir. Evlilikleriyle ilgili olmayan birtakım sorunlarını kolaylıkla çözebilirlerken, yaşadıkları olumsuz duygulardan ötürü, evlilikleriyle ilgili çatışmalarında baş etme becerilerini yeterince kullanamazlar.
Evlilik yaşam döngüsü modeli, tedavisi isteyen çiftler için evlilik sıkıntısının nedensel modellerini oluştururken değerlendirme esaslarını ve ilişkili alanları sunmaktadır. Evlilik yaşam döngüsü modeli ayrıca klinisyenleri, evlilik ilişkisinin alanları ve evliliklerinin farklı dönemlerinde çiftlerlerle ilişkili olabilecek potansiyel stresörler konusunda uyarır. Çeşitli yaşam döngüsü evrelerindeki konuları ve stres kaynaklarını bilmek, her bir çift için işlevsel bir model geliştirmede nedensel mekanizmaları araştırırken yardımcı olur.
Eşlerin kaliteli zaman geçirmeleri ve iyi iletişim içerisinde olmaları yaşanan sorunları atlatabilmeleri için önemlidir. İçerik, kaliteli zaman geçirmek nasıl ki iletişim de önemliyse cinsel iletişimde de değerlidir.