DÜŞ-ünü-YORUM

Yükselen trend: Termal

İnsanlığa binlerce yıl sağlık kaynağı olan Anadolu Kaplıcaları yeniden eski işlevine kavuşuyor. Türk insanına ve yabancı konuklara şifa vermeye devam ediyor.

 

Tatil, spa ve kaplıca sularını modern bir işletmecilik anlayışı ile harmanlayarak Türkiye turizmi adına yeni bir ürün üreten Termal Oteller kriz dinlemiyor.

 

Deniz kıyısında olmamayı bir avantaja dönüştüren Salihli’li yatırımcıların bir araya gelerek Türkiye Turizmine kazandırdıkları Lidya Sardes Termal Otel ve Spa gerek Bayram, Yılbaşı gibi özel dönemlerde ve gerekse normal zamanlarda gösterdiği üstün performans ile Türkiye’nin deniz, güneş, kum üçgenine mahkum olmaması gerektiğini kanıtlıyor.

 

Yarım Pansiyon işletmeciliği tercih ederek risk alan Lidya Sardes Termal Otel, üstün hizmet anlayışı, kaliteli servisi ve pazara verdiği doğru mesajlar ile Her şey Dahil ve türevlerinin Türkiye Turizminin kaderi olmadığını kanıtlıyor.

 

Bayram ve Yılbaşı dönemlerinde deniz kıyısı otellerinin her şey dahil verdikleri fiyatlardan yüksek bir fiyat ile yarım pansiyon satış yapan Otel, gerek müşteri memnuniyeti ve gerekse müşteri geri dönüşü ile başarılı bir performans sergiledi.

 

İzmir-Ankara-İstanbul-Antalya karayollarının kesişme noktasında yer alan Lidya Sardes Termal Otel, ulaşım kolaylığı ile seyahat edenlerin de mola noktası. Ankara’dan, İstanbul’dan, Antalya’dan İzmir’e seyahat edenler mutlaka ziyaret ediyor, gördüğü ilgi ve konukseverlikten etkilenen seyahatçiler kısa molalarını en azından birkaç günlük konaklamaya dönüştürüyor.

 

Lidya Sardes Termal Otel yakın bir gelecekte termal avantajını, içinde bulunduğu coğrafyanın doğal,tarihsel ve sosyal zenginliği ile daha da zenginleştirerek Yurt içi ve Yurtdışında Türkiye’nin prestijli ve aranan Otellerinden biri olmaya aday.

 

MS 300’lerin en önemli metropollerinden birisi olan Sardes’in yurtdışında, özellikle İsrail’de yeterince tanınmadığını vurgulayan Adil Gürkan, zamanında 100.000 nüfuslu parlak bir Musevi kenti olan Sardes için yurtdışında yaygın bir tanıtım çalışması başlatacaklarını, özellikle dini turizm çerçevesinde Musevileri bölgeye çekmeye çalışacaklarını belirtti.

 

Yaklaşık olarak 1700 yıllık olan Sinagog’un mozaikleri ve mimarisi ile son derece değerli bir tarihsel miras olduğunu belirten Adil Gürkan, yakın bir gelecekte yoğun Musevi ziyareti beklediklerini ifade etti.

 

Doğal güzellikleri, yaygın organik tarım işletmeleri, şifalı kaplıcaları ve 25.000 yıl geriye uzanan tarihsel geçmişi ile Salihli’nin Türkiye’nin yeni ve güçlü bir turizm aktörü olacağına inanan Salihli’li yatırımcılar şimdilerde doğru bir yatırım tercihi yapmış olmanın mutluluğunu yaşıyor.

 

www.lidyatermal.com

Yayın Tarihi
03.01.2009
Bu makale 2550 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!