Çok eski çağlardan beri tarih sahnesinde var olan Türklerin kurduğu devletlerin, ilmî, medeni ve kültürel alanlarda, sanatın her dalında meydana getirdikleri eserlerin yer aldığı kapsamlı bir tarih ve kültür atlasımızın olmayışı her bakımdan büyük bir eksiklikti. Şerafettin Yılmaz’ın Başkanı olduğu “Türk Kültürüne Hizmet Vakfı” nın konularında uzman elliden fazla bilim insanının katılımıyla hazırladığı, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’ncü yılına Armağan” başlığıyla sunduğu “TÜRK DEVLETLERİ TARİH VE KÜLTÜR ATLASI” bu önemli eksiğimizi tam anlamıyla telafi ediyor; büyük bir boşluğu dolduruyor.
Bu tarz büyük atlaslar ve haritalar sadece öğrenim çağındaki gençler için değil, kendi tarihine ve kültürüne ilgi duyan, millî kültürle ilgili konularda hassasiyeti bulunan bütün aydınlar için önemli bir ihtiyaçtır. Çünkü millî tarihin ana hatlarıyla fazla ayrıntılara girmeden görsel şekiller ve şemalarla takviye edilerek anlatıldığı atlaslar, çok eski yüzyıllara doğru açılan “pencere” işlevi yaparlar; çeşitli dönemlerde ve yerlerde, değişik adlarla yaşanan Türk asırlarının tarihi ve kültürel özellikleriyle, liderlerinin isimleriyle sunulması mevcut tarihi tabloya somut bir anlam kazandırır; vatan topraklarının ve milletin varlığının siyasi sınırlarla belirlenen belirli bir alanın ötelerine uzanan kültürel ve tarihi derinliğinin ve genişliğinin bulunduğu gerçeği buradan bakılarak zihinlere yerleşir ve benimsenir. Tarihi ve millî kültürünü bilmeyen, medeniyetinin temel değerlerinin farkında olmayan bir toplum, emperyalist baskılar ve paylaşım projelere karşı direnemez, haklarını savunamaz.
Bu Atlas’ta Türk tarihinin bütüncül bir bakış açısıyla ele alınması tarihimizin sürekliliğini gösteren çok önemli ve doğru bir tercihtir. Çünkü böylelikle asırlar boyunca değişik boy, aşiret, hanedan, hanlık, atabeylik, saltanat ve rejim v.b. adlarla tarih sahnesinde yer alan 140‘a yakın irili ufaklı devletlerin, beyliklerin aslında ulu bir çınarın dalları gibi ana damarla bağlantıları ortaya konulmuş oluyor. Atlas biri 583 sayfalık büyük hacimli, diğeri 266 sayfalık biraz daha ufak boyutta iki kitap olarak hazırlanmış. Böylelikle birinci kitap her Türk aydınının kitaplığında yer alacak seçkin bir eser niteliğinde iken, ikincisinde kültür bölümü yer almıyor. Kısaltılan haliyle bütün ortaokul ve lise öğrencilerinin özelikle tarih derslerinde çok yararlanacakları kaynak bir eser özelliği taşıyor. Eserde yer alan Türk devletlerinin siyasi sınırlarını gösteren haritalar, tarihi belgelere ve kaynaklara dayanılarak aslına uygun olarak belirleniyor; bunlar ayrıca Harita Genel Müdürlüğü ile işbirliği yapılarak uzmanlar tarafından incelenmeleri sağlanıyor. Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Mehmet Öz’ün “Türk Kimliği ve Devlet Geleneği” başlıklı 13 sayfalık yazısında tarihimizin, medeniyet kültürümüzün temel esasları, toplum hayatının ortak özellikleri çok etraflı şekilde ortaya konuluyor. Ayrıca yazının son paragrafının ilk cümlesinde medeniyet ve kültürümüzle ilgili önemli bir özelliğimiz vurgulanıyor: “Sonuç olarak bilinen tarih boyunca pek çok devlet, beylik vb. kuran, dönemin şartları içinde cihanşümul iddialar güden, hanedan yönetimleri çıkaran Türklerin, İslâm öncesi dönemde de İslâmî dönemde de özellikle bu çok dilli, çok dinli siyasi oluşumlarının başarılarında dini hoşgörüye sahip olmaları, fethedilen ülkelerin halklarının örf ve adetlerine saygı göstermeleri, adalet ilkesine, töre ve kanuna bağlı bağlılıkları başlıca önemli unsurlar olmuştur.”
“İslam Öncesi Avrasya’da Türk Devlet ve Toplulukları” bölümü Türk kaya resimleri, Türk göçleri ve Kimmerler, İskitler başlıklı yazılarla başlıyor. Sakalar, Hunlar ve Gök Türkler’den sonra 10. ve 13’ncü yüzyıla kadar kurulan Müslüman olmayan Türk devletleri 106 sayfada yer alıyor. “İlk Müslüman Türk Devletleri” bölümü “Türklerin İslâmiyeti Kabulü” başlıklı makaleyle başlıyor; 112. ve 136’ncı sayfalar arasında 7 Türk devletine yer veriliyor. 140’ncı sayfadan itibaren Selçuklular ve Atabeylikler 183’ncü sayfaya kadar anlatılıyor. Daha sonra “Anadolu’da kurulan Birinci Dönem Türk Beylikleri” ve “Anadolu’da Kurulan İkinci Dönem Türk Beylikleri” bölümleri eserde 298’nci sayfaya kadar yer alıyor. “Diğer Türk - İslâm Devletleri” ile “Hindistan’da Hüküm Süren Türk Devletleri” bölümlerinden sonra Osmanlı Devleti 326. ve 361.nci sayfalar arasında geniş bir şekilde yazılıyor. Onu takiben “Hanlıklar Dönemi Türk Tarihi” ve “Bağımsız Türk Cumhuriyetleri” başlıklı bölümlerle siyasi-tarihi harita kısmı 464’ncü sayfada tamamlanıyor.
“Türk Sanatları” , “ Türk Mimarisi” , “Türklerde Bilim ve Düşünce”, “Tarihten Bugüne Türk Dili ve Edebiyatı”, “ Karluk-Uygur Grubu Türk Dilleri ve Edebiyatları”, “ Kıpçak Grubu Türk Dilleri ve Edebiyatları” bölümleriyle Atlas tamamlanıyor. Böylelikle 108 sayfalık bu bölümle birlikte kültürel tarihimiz, bilim, düşünce, sanat, edebiyat ve mimarimiz, bu konularda iz bırakan, etkili olan başlıca şahıslar ve eserlerle Atlas’ta yer bulmuş oluyor.
Türk Kültürüne Hizmet Vakfı’nı, başta Başkan Şerafettin Yılmaz olmak üzere, böylesine değerli, kapsamlı, yararlı ve nesiller boyunca kalıcı nitelikte bir eserin hazırlanıp basılmasında emeği geçen bütün bilim insanlarımızı, Vakfın yöneticilerini ve görevlilerini yürekten kutluyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı Cumhuriyet’in 100’ncü yılına çok yakışan bir armağan olan bu eseri desteklemek suretiyle çok hayırlı bir iş yaptı. Bakan Mehmet Nuri Ersoy Atlas’ı “abidevi ” diye nitelendirirken değerini isabetle belirtmiş oluyor.
Diğer yandan Türk Kültürüne Hizmet Vakfı’nın millî kültürümüze hizmeti sadece bu Atlas’tan ibaret değil, onun yanı sıra son üç ayda tarih, fikir, kültür ve düşünce hayatımızla ilgili 12 kitap daha çıkardı. Bunlardan her biri ortalama beş yüz sayfa civarında olan ilk beş kitap, “Cumhuriyet’in 100’ncü yılında 100 Türk büyüğü” başlığı altında sunuluyor. Tarih boyunca siyasi, askeri, ilmi, fikri, dini ve edebi alanlarda önemli başarıları ve eserleri bulunan ve dikkatle seçilen isimler, dört gruba ayrılmış: 1) Bilginler-Bilgeler, 2) Sanatçılar, 3) Din ve Tasavvuf, 4 ve 5.nci ciltler Devlet Adamları.
Bu kitaplarla toplam iki bin altı yüz sayfada kültür, medeniyet ve tarihimizde iz bırakan isimlerin önemli özellikleriyle bilinip öğrenilmesine imkân sağlanmış oluyor. Diğer yedi kitapta şahıslar inceleniyor. Bunlar: 1) Türkçemize Adanan Bir Ömür-Nihat Sami Banarlı, 2) Erken Kayan Yıldız-Erol Güngör, 3) Bayraklaşan Şahsiyet- Mehmet Emin Resulzade, 4) Türkistan Bağımsızlığının Bayraktarı-Mustafa Çokay, 5) Aydınlıkla Karanlık Arasında-Cengiz Dağcı, 6) Hac Yolunda Bir Karınca-Mehmet Genç, 7) Yabancıların Gözüyle Fatih Sultan Mehmet.
Fikir ve düşünce iklimimizin giderek kuraklaştığı günümüz şartlarında böylesine zengin içerikli, her yönüyle yararlı eserleri hazırlayan ve sunan insanların ve kuruluşların varlığı milletimizin geleceği konusunda hassasiyet taşıyan insanlarımıza ferahlık veriyor; ancak bu arada ufak bir eleştiri yapmak istiyorum. Atlas’ın giriş bölümündeki yazıların çok küçük puntolarla yazılması sayfadan tasarruf maksadıyla tercih edilmiş olsa da önemli bir yanlıştır, okunmaları çok zor oluyor, keşke yapılmasaydı.