Sokak ağzında “ Afyonu patlamamış” mavrasının kaynağı da budur… Kahvaltı yapmayan ruhun ‘Afyonu patlamaz’
Ben de ‘Yiyeceklerle Konuşan Adam’ olarak durumdan vazife çıkardım.
Ruh ve bedeninizin lezzet kapısında vuslata ermesine yardımcı olmak için bir kahvaltılık buldum. Esinlendim. Etkilendim. Araştırdım. Denedim.
Yemeklerin, binlerce yılda tortulaşmış anlamı ve içeriğine artık ihtilalci müdahaleler yapılmasına inanıyorum.
Bu yüzden ben de bir darbe yaptım.
Ama, binlerce yıllık pişirme geleneğinden özür dilemeyi ihmal etmedim.
Sürk diye bir peynirden bahsediyorum…
Tuhaf geldi değil mi isim?
Kaşkaval, gravyer, mozarella, parmesan gibi havalı isimlerin yanında nasıl da garip ve mahzun kaldı sürk ismi…
Siz öyle sanın…
Önce emeğe saygı adına sürk tarifini vereyim…
Söz Sayın Keriman Diril’in…
Bu da linki;
http://www.nefisyemektarifleri.com/surkcokelek-kurutmasi-yapimi-ve-salatasi/
Sürk(Çökelek Kurutması) Yapımı
Malzemeler
Kurutma için;
750 gr çökelek
250 gr lor
2 çorba kaşığı diş kekik
1,5 çorba kaşığı pulbiber (arzuya göre acı)
Tuz
Hazırlanışı
“Tüm malzemeyi derin bir kapta iyice yoğuruyoruz. Ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlıyoruz. Bir tepsiye temiz kağıdın üzerine diziyoruz. 3-4 gün temiz, rüzgarlı zaman zamanda güneşe koyarak kurutuyoruz (çevirerek, ara sıra da ıslanan ve yağlanan kağıdı değiştirerek).
Aslında bu kahvaltılık küflendiriliyor ve küflü de tüketiliyor. Ben küflendirmeden bir kavanoza dolduruyorum, zeytinyağı ekliyorum. Buzdolabında saklıyorum. Bu yağı salatasına ekleyebilirsiniz.
Arzu ederseniz buzdolabı poşetine koyarak derin dondurucuda da saklayabilirsiniz…”
****
Bu tarifi okudum. Aklıma hemen bizim tarafların özel peyniri keş geldi.
Peynir midir, aslında bundan da pek emin değilim ama en azından kuzen olduklarını söylemek mümkün.
Hepsinin geldiği kök aynı… Süt.
Geç anladım, ama doğru anladım ki, Süt varoluşun yapı taşı.
Her yerde… Her şeyde…
Nasıl yapılır?
Torba yoğurdu alınır. Torbada birkaç hafta bütün suyu süzülene kadar asılı tutulur. Azıcık bir ıslaklık kaldığında alınır, tezgahta bir portakal büyüklüğü kadar küp parçalara bölünür.
Temiz bir tahtaya dizilir. Temmuz, Ağustos güneşinde birkaç hafta bekletilir. Birkaç gün ara ile güneşe bakan yüzü değiştirilir ve 6 yüzünün de güneşten eşit yararlanması sağlanır.
Taş kıvamına gelecek kadar kuruduğunda içeri alınır, erzak deposuna itina ile yerleştirilir.
Buzdolabı ya da benzeri nemli yerlerden özenle korunur yoksa o eşsiz sertliği, karizması gider, yumuşar, bozulur…
Ne yapılır keşten?
Ne yapılmaz ki?
Ya da keş ne yapamaz ki?
Sadece yemek pişiremez, bulaşık yıkayamaz, hepsi bu!
Makarna mı yaptınız?
Bu lezzet bombasını istediğiniz irilikte rendeleyin üzerine… Ya da iri rendelenmiş bir miktarı tereyağında hafifçe kavurun, makarnanın üstüne serpeleyiverin…
Sahanda yumurta mı dediniz?
Tam yeri ve sırasıdır. Yine aynı yukarıdaki işlemlerden birisini seçebilirsiniz…
E usta sadede gelmeyecek misin; senin dilinin altında başka bir numara var, dediniz, duydum.
Hemen cevap verdim bile.
Evet.
Ben Sürk ile Keş’i evlendirdim.
İçlerine çeyiz namına birkaç değişik malzeme koydum ama.
Denedim mi? Evet!
Beğendim mi? Offff!
Yeni kahvaltılığın adını da hem keşe hem de sürke saygı gereği sürkeş koydum.
İşte malzeme
150 gram kurutulmuş kızılcık ( yayladan).
200 gram rendelenmiş, ezilmiş domates içi.
500 gram Torba yoğurdu.
500 gram Çökelek.
Birkaç tutam Kekik
Birkaç tutam İsot
Birkaç diş iyice ezilmiş sarımsak.
150 gram Porçini mantarı( kurutulmuş toz halinde)
Tarif?
Kolayca birkaç işlem işte…
Torba yoğurdu suyu süzülene kadar torba ile asılı kalır.
Çökelek ve torba yoğurdu el ile yoğrulur. Hamur kıvamına gelir.
Porçini mantarı hamura eklenir. Yedirene kadar yoğurulur.
Kurutulmuş kızılcık eklenir. Hamura rengini verene kadar yoğurulur.
Sarımsak, kekik, isot ile bir kez daha yoğrulur.
Ortaya çıkan sanat eseri uzun uzun seyredilir. İç geçirilir. Hanım evde ise bir kağıt mendil ile ağzımızın kenarından süzülenin silinmesi rica edilir.
Tam kıvamındaki hamurdan portakal iriliğinde bir parça alınır. Sert tahtadan faydalanarak küp haline getirilir. Hamurun büyüklüğünden kaç tane küp çıkarsa bahtınıza…
Hijyenik bir tahtaya dizilen küpler Temmuz, Ağustos güneşinde taş gibi olana kadar kurumaya bırakılır. Kafamıza vurduğumuzda canımız yanıyor ise tamamdır.
Kupkuru olan Sürkeş erzak dolabına kaldırılır.
Ağızlarda lezzet besteleri seslendirmek için hazırdır.
Nasıl ve ne ile yiyeceğinizi de ben mi söyleyeyim kardeşim?
Afiyet olsun…