DÜŞ-ünü-YORUM

Genel Müdür mutsuz! Çalışanlar Mutsuz! Patron Mutsuz!

Genel Müdürler konulu yazı dizisini bu son çalışma ile bitirelim…

Sezon ortasından itibaren aşağıya doğru yolculuk başlamıştır. Hem de, zirveyi bile görmeden, yarı yoldan geriye doğru bir düşüş şeklinde.

Genel Müdür ile Otelde var olan sistem arasında bir doku uyuşmazlığı yaşanmış, ya da taraflar teşhisi böyle koymayı tercih etmişlerdir.

Her sezon sonuna doğru birçok otelden yükselen şu sessiz çığlıklar Genel Müdürün ofisinde de duyulmaya başlanmıştır;

‘’ Daha fazla devam edemeyeceğim. Yapmam gereken şeylerle ilgilenemiyorum. Beni bu pozisyona getirmelerinin nedeni yapmam gereken işleri tamamlamak. Ama bunlara odaklanamıyorum. Enerjimi, gelecek kaygıları içinde boğuşurken, hakkımda konuşulanları merak ederken tüketiyorum ‘’

Genel Müdürlere neler oluyor?

Sorunun cevaplarına geçmeden önce bu durumları karakterize eden olguları irdeleyelim.

Üzüntü, korku, çaresizlik, umutsuzluk, mutsuzluk, hayatta kalabilmek gibi yoğun duygusal depremlere neden oluyordu. Genel Müdürler bu depremleri yaşarken kederlerini gizlemek zorundaydı.

Bu acı süreç Genel Müdürleri sömürüyor, ama kendilerinin kurban olduklarını itiraf etmelerine de engel oluyordu.

Uzmanlar, bu durumlarda özel bir fenomenin oluştuğu savında hemfikirler. Bu fenomenin pençesine düşen insanlar öfkeye kapılır. Kendilerini çaresiz ve tuzağa düşmüş hissederler. Bu, tükenme durumudur. Baş ağrıları, önü alınamayan titremeler, çabuk sinirlenme ve kuşku gibi semptomlar eşlik eder.

Tükenme noktasına gelen insanlarda şu ortak özellikler gözlemlenebilir;

Kronik hastalık

Bir şey talep edenlere kızmak

Talepleri karşılayamamaktan doğan yetersizlik duygusu

Kinizm, olumsuzluk, nefret

Kuşatılmışlık hissi.

Duygu patlamaları.

Genel Müdürlerin yaşadığı temel sorun; stres hayatlarının bir parçasıdır

Onlar, en beceriksiz, en sorunlu, en kuşkucu, en düşmanca, en ben-merkezci ve en mutsuz çalışanlarla bir arada olmak zorundadır. Bu değişik kişilikleri dengelemek ve onlardan motive edilmiş bir ekip yaratmakla yükümlüdürler.

Ekibin amacını tarif etmek

İnsanları bu amaç etrafında birleştirmek

Çatışmaları sona erdirmek

Öncelikleri belirlemek.

Başkaları hakkında karar vermek.

Düzensiz iletişimin yarattığı huzursuzlukları ortadan kaldırmak

Hepsi Genel Müdürün görevleri arasındadır. İnsanları yönetmek en zor iştir ve bir tedirginlik hissi yaratır. Genel Müdürleri tükenme noktasına taşıyan da budur.

Genel Müdürlerin karşı karşıya oldukları bir başka sorun zaman ile ilgilidir.

Düzensiz mesai saatlerinin bedenlerini yöneten biyolojik saati alt üst ettiği bir gerçektir. Uzun ve yorucu mesailer aile hayatlarını da etkiler.

Öte yandan, kadınların da iş hayatına daha fazla katılması nedeni ile evde aldıkları duygusal destekler de azalmaktadır. Ki, bu risk kadınlar için daha yüksektir.

Genel Müdürlerin iş koşulları nedeniyle ailelerine daha az zaman ayırmaları kendilerini suçlu hissetmelerine sebep olmaktadır.

Oteller büyüdükçe, bünyeye daha fazla sayıda işletme katıldıkça işler daha da zorlaşır. Gönüllü fedakarlıklar fazla anlam taşımamaya başlar. Organizasyonun değerleri değiştikçe Genel Müdürde eskime riskinin etkileri gözlemlenir. Tükenme duygusunu tetikleyen en ağırlıklı sebep de budur.

Ne yapmalı?

Tükenme noktasını engellemenin yolu, yapılan her işe bir zaman sınırlaması koymaktan geçer. İnsanların en yaşamsal işler için bile 12 saatten fazla çalışmasını zorlamak sağlıklarına yönelik bir saldırıdır.

Bazı kurumlar çalışanlarının neyi nasıl yaptıklarını tartışmak, uzun vadeli planlar geliştirmek için, programa eğlence-dinlenmeyi de katmayı unutmadan periyodik kamplar düzenler. Bu kamplarda günlük rutinin dışına çıkılır. Böyle bir mekanda sorunları, sorumlulukları, tehditleri, avantajları daha iyi kavrayabilirler.

Genel Müdürler, katkılarına önem verildiğini hissetmekten mutlu olurlar.

Onların öz-imajlarını destekleyecek, bedenlerini şarj edecek mesajlardan hoşlanırlar. Üst Yönetim, Genel Müdürlere öfkelerini, hayal kırıklıklarını, kendilerini çaresiz hissettikleri anları, depresyonlarını ifade edecek kanallar yaratmalıdır.

Objektif bir yaklaşımla baktığınızda, Genel Müdürlerin, başlarında bulundukları organizasyon adına her gün saldırı ile karşı karşıya olduklarını görürsünüz. Burada fiili bir saldırıdan bahsetmiyorum. İçinde bulundukları rekabet ortamı başlı başına bir savaş alanıdır. Üst Yönetim, organizasyonun savunulmasında, Genel Müdürün becerilerinin ve savaş ustalığının seyircisi olarak izlemeyi tercih ederse, daha kötü durumlarla karşılaşmak mukadder olacaktır.

Akdeniz’de sert kariyer savaşları

Akdeniz gibi, ulusal ve uluslararası rekabetin savaş gibi yaşandığı turizm bölgelerinde, Genel Müdürlerin kimi zaman psikolojik desteğe gereksinim duymalarından daha doğal bir durum olamaz. Üst Yönetim durumdan vazife çıkararak bu desteği sağlayabilir. Sonuçları Otel yararına olacaktır.

Genel Müdürlerin karşı karşıya oldukları bir başka fenomen İşverenler, çalışanlar ve yakın çevre tarafından idealize edilmeleridir. Kimi zaman başarısızlıkla sonlanması muhtemel bir savaşı tersine çevirecek kahraman gibi algılanmaları da mümkündür. Ki bu algılama, beklenti çıtasını çok yükseklere çıkarır.

Böyle bir algı uzun vadede daha vahim sonuçları da getirebilir. İdealize edilen karizmatik ve başarılı Genel Müdür, emeklilik ya da başka nedenlerle Otelden ayrıldığında arkasında derin bir boşluk bırakır. Yeni Genel Müdür mesaisinin uzunca bir kısmını bu boşluğu doldurabileceğini kanıtlayacak çabalarla tüketir.

İdealize edilen Genel Müdür mutlaka başının üstündeki haleden kurtulmalıdır.

İş dünyasında son on yıl içinde yaşanan gelişmeler Şirketlerin/Otellerin işleyiş biçimini büyük ölçüde değiştirdi. Genel Müdürlere düşen görevleri de farklılaştırdı. Yukarıdan yönetim yerini taban insiyatifine bıraktı.


Kimi Genel Müdür dostların burayı okurken hafif gülümsediklerini tahmin ediyorum. Ama doğrusu da budur. Bugün çağdaş işletmelerde ‘mesih’ rolüne bürünmüş Genel Müdürlerden değil, başarılı takımlardan konuşuluyor.
Bu mesaj bir gerçeği dile getiriyor; Genel Müdür iş takipçisi değil, Oteli yöneten kişidir.

Sihirli değnekli Kahraman öldü.

Çağdaş Otelcilikteki çok yönlülük bir ya da birkaç kişinin çok yönlü çabasından daha fazlasını gerektiriyor. Başarı, bütün üst yönetimin bireysel sorumluluk alanlarını ikinci plana koyarak kollektif bir sorumluluk anlayışı geliştirmesine bağlı.

Birçok meslektaştan, dostlardan yazıda anlatılan Genel Müdürün kim olduğu sorusunu aldım. Hiç kimse ya da herkes diyebiliriz.

Yayın Tarihi
09.02.2015
Bu makale 1974 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!