DÜŞ-ünü-YORUM

Bekir Coşkun Hürriyet’ten kovuldu mu?

Aşağıda Bekir Coşkun’un Hürriyet’ten ayrılışı ile ilgili bir açıklaması var. Geçen yazılarından birisinde İbrahim Akkaya da, Bekir Coşkun’u teyit eder mahiyette birkaç cümle yazdı.

 

Son bölümde ise, yakın arkadaşı Tufan Türenç’in kaleme aldığı bir yazı var. Tamamen farklı şeyler söylüyor…

 

Benim kafam karıştı. Yorumu okur yapsın.

 

Hangisine inanalım?

 

 “Gerçek tasfiye listesi geçtiğimiz günlerde yapıldı ve iktidar tarafından Aydın Doğan'a gönderildi. 'Bunlar bizi haksız yere eleştiriyorlar' diye. Bir siyasi iktidar patrona niye liste gönderir? Bu bilgi kesinlikle doğru… Baştan 'Böyle bir rezillik olamaz' dedim ama birinci ağızdan doğrulattım. Bu kadarını açıklayabilirim. Liste bütün Doğan grubunu kapsıyor. Muhalif yazarların listesi yapılmış. İşte biri yüzde 85 eleştiriyor, diğeri yüzde 60 gibi...”

Bekir Coşkun bu açıklamaları Hürriyet’ten ayrıldıktan sonra yaptı.

 

‘Dokuzuncu Köy’ün yazarı Bekir Coşkun, Habertürk Gazetesi’nden kovuldu.

Şöyle bir geçmişe yolculuk yaparsak, Bekir Coşkun, Hürriyet Gazetesi’nden de aynı yöntemle uzaklaştırılmıştı.

Bekir Coşkun’un işine son verilmesinin arkasında kim var?

Bu sorunun yanıtını sanırım bu ülkede bilmeyen yok.

İbrahim Akkaya bu paragrafı antalyabugun.com’da çıkan yazısında yazdı.

 

Şimdi geliyoruz Bekir Coşkun’un Hürriyet’ten kovulması iddialarına karşılık 30 yıllık arkadaşı Tufan Türenç tarafından kaleme alınmış cevabi yazıya.

 

SON günlerde internette Bekir Coşkun’un bir yazısı dolaşıyor.

Bu yazının Bekir Coşkun’un son yazısı olduğu ve Hürriyet tarafından yayınlanmadığı iddia ediliyor.

Sonra deniyor ki: “Maalesef Bekir Coşkun kendisine yapılan baskılar nedeniyle Hürriyet’ten istifa etmek zorunda kaldı.”

Bu doğru değil.

Bu kadar büyük yalanın ve iftiranın neresini düzeltelim bilmem ki...

Hürriyet’i karalamak için bu yalanları uyduran kara ruhlu insanlar kim, çok merak ediyorum.

Bu adiliği niçin yapıyorlar? Amaçları nedir?

İnternet sitelerinde durmadan geçen bu yazıyı dikkatlice okuduk ama hiçbirimiz böyle bir yazıyı anımsamadık.

Arkadaşlar arşive girip geriye doğru bir tarama yaptılar.

“Hürriyet’in yayımlamadığı” denilen yazı 5 Ağustos 2005 tarihinde 3’üncü sayfadaki köşede çıkmıştı.

Yani bundan tam 4 yıl önce...

O zamanlar Bekir’in Hürriyet’ten ayrılması gibi bir durum da yoktu.

* * *

Hürriyet’e neden böyle bir iftira atılmaya çalışıyor anlayamadım. 

Birileri Bekir Coşkun’un Hürriyet’ten ayrılışını başka bir havaya sokmak için büyük çaba harcıyor.

Oysa Bekir’in ayrılmasını hiç kimse istemedi.

Tersine, gitmemesi için başta yönetim olmak üzere hepimiz büyük çaba harcadık.

İşin aslı şu:

Bekir’e Haber Türk Gazetesi’nden çok iyi bir teklif yapıldı.

O da düşündü taşındı ve profesyonelce bir karara vardı.

Teklifi kabul etti ve uygar bir insan gibi Hürriyet’le el sıkışıp ayrıldı.

Olay budur.

Hiç kuşkusuz arkadaşımızın aramızdan ayrılması hepimizi çok üzdü ama yapılabilecek bir şey yoktu.

Seçim ve karar Bekir’indi.

Hepimiz onun yeni köşesinde başarılı olması diledik.

Şimdi buradan da bütün kalbimle ona başarılar diliyorum. 

Bekir bir halk çocuğudur. Sokağı iyi bilir.

Çizgisini günümüzdeki yazarların çoğu gibi kırmaz.

Halkına ihanet etmez, daima onların hakkını hukukunu savunur.

Ülkesini, insanları ve hayvanları sever.

İyi, dürüst bir insandır.

Kara mizah ustasıdır.

* * *

Biz gazetecilerin zaman zaman mutsuzlukları olur. Bekir’in de oldu.

Her seferinde bunları yönetimle konuşarak halletti.

Emin Çölaşan’ın ayrılmasından çok etkilendi.

Hatta ayrılıp ayrılmamak konusunda okurlarına danışmak amacıyla bir yazı da yazdı. 

Okurların çoğu ayrılmamasını istedi.

Son zamanlarda yine mutsuz olduğunu söylüyordu.

Yazılarıyla ilgili bir sorun yoktu.

Sonra izne ayrıldı ve beni aradı.

Ayrılacağını söylemedi ama aramızda geçen konuşma bir tür vedaydı.

Ayrılacağını anladım.

Haber Türk’ün ona iyi bir teklif yaptığını duymuştum. Anlaşmaya vardığını anladım.

Bir iki gün sonra da haber internet sitelerine ve gazetelere yansıdı.

Beni arayıp veda etmedi. Önemli değil. O benim 30 yıllık arkadaşım.

Önemli olan onun yeni gazetesinde başarılı ve mutlu olması.

Bekir Coşkun olayı özetle budur.

http://www.turkmedya.com/V1/Pg/ColumnDetail/ColID/26809

 

Yayın Tarihi
26.09.2010
Bu makale 8443 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
KOVULMUŞ MU COK TA ÜZÜLMEDİM , bu millet le dalga gecen milletde göbegini kaşıyan adam diyen yazar degil mi milli iradeye saygızlık yapan , BUNLAR TÜRÜNÜN EN SON SON ÖRNEKLERİ FOSİLLEŞMİŞ YAZARLAR BUNLARA PARA VEREN PATRONLARA ŞAŞIRIYORUM. PİYASADA O KADAR COK GENC IYI YAZARLAR VAR. BU TİP YAZARLAR ANCA SÖZCÜ GİBİ BELLİ BİR KESİMİN OKUDUGU GAZETE YAZARLAR.

mustafa kocak 27.09.2010

Sayın Doktor'un eleştirisine katılıyorum. Bir insanın kendisini ifade hakkının elinden alınması adaletli değildir. Ama hem Hürriyet hem de Habertürk kurumsal bir açıklama ile artık bu işin lastik gibi uzatılmasının önüne geçmelidir. Bir patron elbette bir çalışanın işine son verebilir, ama bu 'kovulma' gibi bir kavramı akıllara getirmeyecek profesyonellikte ve nezaket ile olmalıdır.

Adil Gürkan 27.09.2010

Sayın Gürkan, Sayın Bekir Coşkun hiçbir zaman Hürriyet'ten kovulduğunu söylemedi. Hatta bunu ima bile etmedi. Sizin yukarıda sadece bir bölümünü almış olduğunuz röportajında da kovulduğunu söylemiyor. Gazeteden gerçekten "kovulan" Emin Çölaşan'ın ortaya atmış olduğu "iktidar tarafından Aydın Doğan'a gönderilen tasviye listesinden" bahsediyor. Yazınızdan sizin bu ifadeyi "kov uldum" dediği olarak anladığınız belli oluyor ki Sn. İbrahim Akkaya'nın Bekir Coşkun'un açıklamasını "teyit ettiğini" yazmışsınız. Sn. Akkaya Bekir Coşkun'un söylemediği bir şeyi "teyit edemeyeceğine" göre, kendi düşüncesini veya inandığını yazmış olamaz mı? Sn. Tufan Gönenç'in yazısı ise olaya getirmiş olduğu kendi yorumudur. Eğer sizin iddia ettiğiniz gibi Bekir Coşkun "kovulduğunu" söylemiş olsaydı, arkadaşı olan bir yazarın olayı tam bilmeden yapmış olduğu yoruma değil, olayın gerçek kahramanının söylediğine inanırdım. Bu da benim (okuyucu) yorumumdur. Saygılarımla.

Dr. Nezihi Bayık 26.09.2010

Adil bey, bana öyle geliyor ki,bu ayrılmalar, transferler hesaplı kitablı gibi geliyor.Bekir Çoşkun,hürriyetten ayrılırken Habertürk büyük bir transfer ücreti öedei bunu biliyoruz.şimdi de habertürkten kendini kovdurdu yüklü bir tazminat alacak oohhhh ne ala memleket.Bekir çıksın bu rakamları konuşsun.tabi açıklayabilişrse.hani bir söz vardır."zenginin malı züğürtün çenesini yorarmış"ben şahsen Bekir gibilerine üzülmem.3 kuruşa talim eden güvencesiz basın emekçileri daha değerlidir.Şimdi sözcü'ye geçecek ordandan transfer ücreti eee daha ne olsun bizlerde sizlerde Bekir Çoşkunun reklamını yapalım.Birde şunu anlamakta zorlanıyorum.lütfen beni aydınlatın.Bekir Çoşkunu işinden edebilen güç neden habertürke geçerken bunu almayın demedi.o zaman bu hükümet güçsüzmüydü.Bekir Çoşkun malı götürsün,siz yazın bizlerde yorum yapalım sıktı bu konu.saygılar sevgiler

Yusuf Ziya Akpulat 26.09.2010

Öncelikle, son derecede değerli, büyük ölçüde halkın desteğini almış ve okuırları tarafından çok sevilen bir yazar için "Kovulma" sözcüğünün kullanılmasını yanlış buluyorum. Hatta hiçbir yazar için bu sözcük kullanılmamalı. Ama ne yazık ki meydaymız bu tür haberleri verirken bu sözcüğü kullanmayı seviyor. Sayın Adil Gürkan'ın konuya açıklık getirme çabaları takdire şayandır. Ancak önemli olan, bu hususta bir gazeteden ayrılan yazarın ve de ilgili gazetenin açıklamada bulunmasının kamu vicdanının rahatlatılması için daha önemli olduğunu düşünüyorum. Ama nedende bu yola gidilmiyor, konuyla ilgili dedikoduların yapılması tercih ediliyor. Dilerim bir gün bu tür uygulamalar gerçekleşlir. Saygılarımla...

Dr. Sadık Özen 26.09.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!