DÜŞ-ünü-YORUM

Asıl Rahibe Teresa’dan özür dileyin

Rahibeleri aşağılayan afişleri asma kararı verenin insana saygısından, barışçılığından, solculuğundan şüphe ediyorum.

 

Dünyanın bir yerlerinde, inancına uygun olarak bu mesleği seçmiş ve inananlarına hizmet eden rahibeleri Türkiye’de aşağılama nesnesi yapanların insancıllığından kuşku duyuyorum.

 

Dünyada 2.5 milyar insanın inandığı bir dinin kadın görevlilerini de çirkin siyasetinize malzeme yaptınız ya. Söylenecek söz bulamıyorum.

 

Kimsenin de umurunda değil, acı olan bu.

 

Bir dinin kadın görevlilerini bir aşağılama nesnesi yapabilmek nasıl bir ruh halidir? Birisi bunu anlatsın. Rahibe olmak ve rahibe kıyafeti utanılacak bir durum mudur? Rahibelik ne zamandan beri bir utanç ve tepki nedeni oldu?

 

Bana söyle ey cahil, rahibelerden, sen ya da Türkiye ne zarar gördü de bu mesleği bir aşağılama ve siyasi karalama kampanyası olarak kullanabiliyorsun?

 

Gözlerinizi bürümüş o kin ve nefret artık Dünyadan da koparmış sizi. Bu hakaretin nerelere varacağını dahi hesap edemiyorsunuz.

 

Yeryüzünde belki binlerce rahibe var, ne sizden, ne o lanet olası politik hırslarınızdan haberleri var. Sadece inandıkları din için çalışıyor, dua ediyor, topluma yararlı olmaya çabalıyorlar.

 

İşin kötüsü attı mı mangalda kül bırakmayan insan hakları, kadın dayanışması derneklerinden de çıt çıkmıyor.

 

Neredesiniz ey feministler? Siyasi biatınız kadın olma gerçeğinizi unutturdu mu size? Yoksa sizler de rahibeliğin bir aşağılama nesnesi olabileceğini mi düşünüyorsunuz?

 

Kitap okumak, dünyayı izlemek, öğrenmek, kendini geliştirmek senin çapını ve o siyasi fanatizmini aşan işler biliyorum.

 

Bu nedenle bilmediğin, tanımadığın ama hatırasına saygısızlık yaptığın bir Dünya insanını anlatayım sana, belki utanırsın.

 

O da bir rahibe…

 

Rahibe Teresa

 

"Dün, geçmişte kaldı. Yarın, henüz gelmedi. Yalnızca bugünümüz var. Haydi başlayalım."

"Yoksulları sevmenin mutluluğunu her daim hisset ve bunu tanıştığın herkesle paylaş. Unutma, sevgi dolu olmak, Barış dolu olmak demektir. Tanrı seni korusun."

 

Senin o hırs ve nefretten dolmuş taşmış beynin bu sözleri anlayabilir mi? Bu sözleri söyleyen ve söylemekle kalmayan, gereğini yapan Rahibe Teresa kimdir, bilir misin?

 

Dahası bütün bir hayatın boyunca, Rahibe Teresa’nın din, dil, ırk, cins ayrımı gözetmeksizin, Dünya yoksullarına, çaresizlerine, savaş kurbanlarına yaptıklarının yanına yaklaşabildin mi? Sen iyilik ve iyi olmak nedir, anlayabilir misin?

 

Oku, belki biraz utanırsın;

 

1952'de Kalküta Belediyesi'nin verdiği arazide ilk Ölü Evi açıldı. Rahibe Teresa'nın 12 kişiyle kurduğu bu cemaat, yıllar içinde, binlerce gönüllüsüyle, dünyanın 450 noktasında yoksullara hizmet eden bir topluluk haline geldi.

 

Rahibe Teresa, Kalküta'dan New York'a, her yerde, ölmek üzere olanlar ve terk edilmişler için sağlık evleri açtı. AIDS kurbanlarına yönelik hastaneler kuran öncülerden biri oldu. 45 yılı aşkın bir süre, dünya çapında, yoksullara, ölmek üzere olanlara ve terk edilmişlere yardım etti.

 

Sen bu sonsuz şefkatin yanından geçtin mi hayatın boyunca?

 

1980'den itibaren, dünyanın her yanında, uyuşturucu bağımlıları, fahişeler ve hırpalanmış kadınlara yönelik sağlık evlerinin, yoksul çocuklara yönelik yetimhanelerin ve okulların sayısı artmaya başladı.

 

Rahibe Teresa, 1985 yılında New York'ta AIDS kurbanlarına özel ilk hastaneyi kurdu. Daha sonra San Francisco ve Atlanta'da sağlık evleri açıldı. Rahibe Teresa, ABD'nin en önemli sivil ödülü olan Özgürlük Madalyası ile ödüllendirildi.

 

Rahibe Teresa, dünya barışına katkılarından dolayı büyük övgü topladı. Çalışmalarıyla pek çok ödül aldı. Bunlar arasında, Papa XXIII. John Barış Ödülü ve 1979 Nobel Barış Ödülü de bulunuyor.

 

Rahibe Teresa, bu ödülü alırken geleneksel tören anlayışına aykırı bir tutum izleyerek ziyafet verilmesini istemedi ve 6.000 dolarlık fonun Kalkütalı yoksullara bağışlanmasını talep etti.

 

Bu para, yüzlerce insanın bir yıl boyunca karnını doyurmaya yetecekti. Rahibe Teresa, dünyevi ödüllerin, ancak bu dünyadaki muhtaçlara yardım edilmesini sağlıyorsa önem taşıdığını söylerdi.

 

Rahibe Teresa, 1991'de ilk kez kendi anavatanı Arnavutluk'a geri döndü ve Tiran'da bir sağlık evi açtı. Bu yıla gelinceye kadar Hindistan'da 168 sağlık evi açılmıştı.

 

Ve son mesajını da aktarayım; oku belki içinde biraz olsun insanlık kalmışsa utanırsın, başta Rahibe Teresa olmak üzere, Dünyanın bütün rahibelerinden özür dilersin.

 

"Yalnızca bir Tanrı vardır ve O, herkesin Tanrı'sıdır. Bu yüzden,
Tanrı'nın önünde herkes eşittir. Her zaman dediğim gibi, bir Hintliye
daha iyi bir Hintli, bir Müslüman’a daha iyi bir Müslüman, bir Katolik’e
daha iyi bir Katolik olması için yardım etmeliyiz. Çalışmalarımızın, insanlara
örnek olacağına inanıyoruz. 475 candan oluşuyoruz. 30 ailemiz Katolik;
geriye kalanlar Hintli, Müslüman ve Sih; kısacası tamamen farklı dinlerden.
Ama hepsi de dualarımıza katılıyorlar."

 

Yayın Tarihi
08.09.2010
Bu makale 7733 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
ÇOK GÜZEL BİR MAKALE TEBRİK EDERİM İNSALARI İNSAN OLDUĞU İÇİN SEVMEK GİBİ YÜCE BİR DUYGUYU ONLAR BİLMEZLER BÜYÜK BİR RAHİBE TERESA HAYRANI OLARAK SİZİNLE GURUR DUYUYORUM RAHİBE TERESANIN BİR SÖZÜ: SEVGİ KENDİNİ KURBAN EDEBİLMEKTİR.....

esra erten 13.01.2011

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!