DÜŞ-ünü-YORUM

Amerika’da askeri vesayet var!

ADİL GÜRKAN

Demiş bir internet sitesi…

Sayın Hasan Subaşı’nın makalesine yorum yapan değerli okurumuz Ahmet Başkaya da bu siteye atfen hemen bir iddia yazmış. ABD’de de vesayet var…

İşin aslı, öyküsü aşağıda..

ABD’de bir amiral Senato askeri hizmetler komitesine bir açıklama yapar. Bu açıklama kamuoyuna yansır. Amiral’in parlak askeri kariyeri ile bu yansımanın etkisi birleşince Amerika’lıların hayranlığını kazanması kaçınılmazdır.

TIME dergisinin 800.000 okurun oyları ile belirlenen geleneksel ‘Dünyamızı etkileyenler’ listesinde ilk 3 sırada yer alır.

Şimdi bu noktada bir açıklama yapmak zorundayım. “ Kardeşim, Türkiye dururken nereden çıktı bu Amerika’lı Amiral konusu?” sorusunun cevabını vermem gerekir.

İşimiz sapla samanı karıştıranları, herkesi kör, alemi sersem sananları, salla gitsin, nasıl olsa kimse işin aslını araştırmaz diyenleri bulmak, numaralarını afişe etmek ve ipliklerini pazara çıkarmak.

İşte bu ankette Amiral Mullen’in Obama’nın, yani sivil otoritenin en tepesindeki ismin önünde yer almasından hareketle, odatv.com sitesi hükmünü vermiş;

Ancak Odatv’nin dikkatini 3. sırada yer alan isim çekti. Bu kişi ABD Genelkurmay Başkanı Mike Mullen’den başkası değildi. TIME’a göre, ABD Genelkurmay Başkanı, ABD Devlet Başkanı’ndan daha etkili idi.

Kısacası “asker vesayeti”, TIME’ın listesine göre Türkiye’de değil liberallerin örnek ülkesi ABD’de vardı.

Seni kurnaz seni!

Aklınca senden başka TIME dergisi okuyan yok! Türkiye’de, senden başka İngilizce bilen yok. Orada okuduklarını istediğin gibi eğip, büker Türkiye’de yutturursun. Öyle mi?

O cümledeki affect sözcüğünü, ‘etkilemek’ yerine ‘etkili’ olarak tercüme ediverirsin, al sana ABD’de askeri vesayete kanıt.

Yemezler!

Amerikalıların Mullen’e sempati duydukları asıl konuyu neden geçiştiriyorsun? Mullen ABD’de yönetime ortak mı olmuş? Sivil idareye iç ve dış politikaların belirlenmesinde etki mi yapıyormuş? İç ve dış tehdit tanımını Mullen mi belirliyormuş?

Bak bakalım Amerikalıları Mullen’e bu kadar sempati duymaya iten asıl neden ne imiş, sen biliyorsun zaten, okur da bilsin.

TIME dergisinin TIME 100 yayınında Mullen ile ilgili bölümün kısa bir tercümesidir.

****

Birçok Amerika’lı, Kurmay Heyet Başkanı Amiral Mike Mullen, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi’nde şu açıklamayı yaptığında, kendisini ilk kez ve kaçınılmaz bir etkilenme ile tanımış oldular.

“ Kişisel inancıma göre gay ve lezbiyenlere bir kimlik baskısı hissettirmeden silahlı kuvvetlerde görev yapma hakkını tanımak yapılacak en doğru şeydir. Bu soruna nasıl baktığımı bir tarafa bırakırsak, silahlı kuvvetlerde bu konuya ilişkin politikamız, genç erkeklere ve kadınlara, çevrelerine zarar vermek korkusu ile, cinsel kimliklerini gizlemeleri için baskıdan başka bir şey değil ve ben bu baskıdan rahatsızlık duyuyorum.”

Şimdi ey odatv.com editörleri;

Söyleyin bakalım.

Mullen’i bu denli popüler yapan özelliği, ordu içinde eşcinsellere olan toleranslı ve kucaklayıcı yaklaşımı olmasına rağmen, onu kalkıp Türkiye’ye ABD’de askeri vesayetin baş aktörü gibi anlatmak neyin nesi?

Biz yazalım, nasıl olsa yediririz mi?

Devam edelim;

Mullen’in bu açıklaması tam bir cephe yarma hareketi idi ve kısa zamanda ordunun başka yöneticileri tarafından tekrarlandı. Los Angeles medyası yeni kahramanını bulmuştu. Biyografisi yayınlandı ve adeta kamuoyu tarafından ezberlendi.

Aslında konunun en önemli boyutu, ABD ordusunun en tepesindeyken yaptıkları ya da söyledikleri değil, Mullen’in görevinin içerik ve tarz itibarıyla tam bir ihtilalci gibi sürmesidir.

Amerikalı diplomat Richard Holbrooke Mullen’i yere göğe sığdıramıyor. “Tanıdığım kmutanlar arasında entelektüel merakı en üst seviyede olandır. Yardımcılarımı ofisine davet edip saatler boyu Afganistan tarımını tartıştığını bilirim.”

Mullen görevini sakin ve bağırmadan yerine getirdi. David Petraeus ve Stanley McChrystal gibi çok dolu süper entelektüeller tarafından domine edilen bir kurmay heyetin içinde Amiral adeta bir kasaba doktoru gibi güven verici kaldı.

Bu paragraflarda Mullen’in ABD’de askeri vesayeti temsil ettiğine dair bir cümle var mı?