ANKARA'DAN

Seçilmişlerin "Kul Hakkı"

İBRAHİM UYSAL

Seçilmişlerin "Kul Hakkı" olsa Ne Olurdu? Diye Düşünüyorum Kaç Gündür.
Yanıtım "Cehennemin dibi olurdu, diye düşünenler olmasın, elbette ki hiç bir şey olmazdı" ama ...
--Yaşamda insanın iki boyutu vardır.
--ilki, sadece kendisi, ailesi ve yakın çevresi ile ilgili boyutu,
Diğeri de, adının önüne bir sıfat geldiğinde/getirildiğindeki, boyutu, tanımı.
--Bizler, insan olarak doğar, büyür, bir şeyler yapar, sonrada yok olur gideriz. Bu da son derece doğal bir döngüdür.
--Ama yaşarken yaptıklarımız, bu kadar kolay anlatılabilecek bir şey değilidir. Tabi sorumluluk taşıyanlar için. Hatta vicdanları olanlar için. Hatta hatta bilinci olup, bundan haberi olanlar için..
--Din bilginleri, Ahlakçılar/Etikçiler konuyu kendi açılarından nasıl ele alırlar bilemem ama ben, "kul hakkı"nı siyasi etik olarak ele almak istiyorum.
--Diyebilirsiniz, "ne alaka ya!.. Kul hakkının girmediği bir burası kalmıştı, oraya da sen sok rahatla!.". Rahatlar mıyım bilmem ama, ne kadar eğitilir isek eğitilelim, insan olarak genlerimizden gelen değiştiremediğimiz özelliklerimiz vardır.. Bu da insanın VİCDANIDIR.
--BU ARALAR SEÇİMLERİ YAPTIK. CHP OLARAK ŞİMDİ DE, PARTİ İÇİ SEÇİMLERİ YAPIYORUZ. Öncelikle Ülkemize ve Partimize hayırlı olsun.
--Genel ve yerel seçimler herkesi kapsadığından söylenecek sözler çok afaki kalır. Ama ben şu SIRALAR PARTİ İÇİ SEÇİMLER YAPAN CHP ÜYElerine bir iki şeyl demek istiyorum. Tabi okuyana ve de alana. Zaten bilgi de böyle bir şeydir. O aslında vardır. Ama biz onu ya alır kullanırız de ya da dışımızda tutar, öylesine yok sayar gideriz.
--Yukarıda sözünü ettiğim gibi, sadece adımızın olduğu boyutumuz ile yaptığımız iyi ya da kötü şeyler sadece bizi, ailemizi ve yakın çevremizi ilgilendirir.
----Ammmaaa!...
--Bir de adımızın önüne, "Parti Üyesi", "Mahalle Delegesi", "İl-İlçe Delegesi" ya da "Kurultay Delegesi" gibi unvanlar gelince, bir başka sorumluluk üstleniriz. Bilsek de bilmesek de. ÇÜNKÜ, VERECEĞİMİZ HER KARAR, KENDİMİZİN DIŞINDA, ÜLKEMİZİ, DİĞER İNSANLARI, PARTİMİZE EMEĞİ GEÇEN EMEKÇİLER DAHİL HERKESİ İLGİLENDİRİYOR.
--Çünkü, bizim vereceğimiz karar/lar, bir çok kişiyi ilgilendirmektedir. Bu da bize bir VİCDANİ SORUMLULUK YÜKLEMEKTEDİR, bu unvanları taşıyanlara. Eğer, kendi evimizin önünü süpürmez isek, sokağın kirliğinden söz etmeye hakkımız olmaz.
--İnanç açısından, "Kul Hakkı" olarak tanımlanan bu sorumluluk, sosyal ve siyasal olarak da, "Siyasi Etik" olarak tanımlanır.
--Bu kavramlar ile ilgisi olamayanlar için söylenecek bir şey yok. Yolları ve bahtları açık olsun. Ama unutulmasın, yola tüküren birisinin pisliği, dönüşte ya kendisine ya da o yoldan geçen bir yakının ayağına yapışır. Ben o yoldan gitmem ki diyenlere de, o zaman, sen de bir başkasının tükürdüğüne basarsın demek gerekir. Şikayet etmesin diye.
--Günlük yaşamda, sanal ortamlarda olduğu gibi bir çok yerde hep karşılaşırız, hepimiz hep bir şeylerden şikayet eder dururuz.
--Keşke bir kez de kendimize sorsak: " bizim de sorumlu olduğumuz şeylerden şikayet edenler var mı? Verdiğimiz kararlar kimleri nasıl etkiliyor" diye.
--Bu yüzden, BU ARALAR CHP ADINA İŞLEM YAPAN CHP ÜYELERİNE BİR ŞEYİ ANIMSATMAK İSTERİM (tabi bunu okuyan olur ise