ANKARA'DAN

Kadın mı Güçlüdür, Erkek mi?

İBRAHİM UYSAL

--Deveye, "Neden boynun eğri" demişler; deve de "nerem doğru ki? "demiş!.. Bir konuyu tartışırken, sonuca ulaştırmak istemiyor iseniz, onu en absürt şekli ile tartışın ki, sonuca ulaşılmasın!

--Yani havan'da su dövülsün durusun!..

--Sanki, tek tip bir ERKEK, ve tek tip bir KADIN var da; enini, boyunu, kilosunu, gücünü, yeteneğini, ekonomik durumunu, eğitim-sosyal-kültürel durumunu hallettik cinsler arasındaki uçurumları eşitledik de; sıra, EŞİT Mİ, GÜÇLÜ MÜ? tartışmasına ve kıyasına geldi!..

--Bu tartışma yalnız bizim ülkemiz, kültürümüz ve bölgemize has değil. İşin kötüsü dünyanın her yerinde aynı şekilde var.

--Peki bu kadar KOCAMAN bir yanlış nasıl yapılabilir, O zaman? Yanıtı atalarımız vermişler. "CEHALETİN BU KADARI, ANCAK EĞİTİM İLE OLUR!.." diyerek!..

--Konuyu, özünden uzaklaştırılarak, öğretir ve tartışırsanız sonuç bu olur.

--Kafaları karıştırarak gündem yaratmak, siyasilerin ve iktidarların işidir. CAMBAZA BAKTIRMADAN YÖNETEMEZSİNİZ. Mutlaka birileri bir şeyler yapacak, birleri de öyle mi eşit, böyle mi güçlü diye havanda su dövecek.

--Konuyu uzatmadan, EŞİTLİK VE GÜÇLÜLÜK bağlamında değerlendirelim. Bu ülke de, yıllardır TÜSİAD (Türkiye Sanayici ve İş adamları Derneği) Başkanlığını bazı kadınlar yapar. Bu KADINLAR mı, yoksa emirlerin de çalıştırdıkları ERKEKLER(yönetici,işçi,şoför,mühendis olarak) mi?

--Ya da tam tersini düşünün

--EŞİTLİK ve GÜÇ GÖRECELİ KAVRAMLARDIR. Hal, durum, zaman ve zemine göre değişir, koşullar önemlidir.

--Zaten sorun da KADIN-ERKEK EŞİT Mİ, ya da, kadın mı GÜÇLÜ, erkek mi, değil!..

--TÜM DÜNYADA Kİ EŞİTSİZLİKLERİN SEBEBİ ÜLKELERİN TERCİH ETTİKLERİ ekonomik ve siyasi yönetim şekilleridir.

--EĞİTMEDİĞİNİZ, geleneksel değerlere sıkı sıkıya bağladınız bir toplumdan harikalar yaratmasını bekleyemezsiniz..

--Ayrıca, gelişmiş toplumlar da tartışma bu değildir. Asıl konu, kişilere, EĞİTİMİNE VE YETENEĞİNE göre hakların verilmesidir. Hiç bir ekonomik karşılığı olamayan soyut KADIN, ERKEK gibi kavramları kullanarak. sorunu çözemeyiz.

--OLAY, İNSAN HAKLARI SORUNUDUR!...

-Nasıl bir ülkede yaşıyorsak sorunlarda, çözümleride ortadadır

--Sorun TÜM YURTTAŞLARA eğitim ve yönetimde, EKONOMİK, sosyal, siyasal FIRSAT EŞİTLİĞİNİN sağlanmasındadır!..

--Yoksa, "tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan!.. " tartışmasında ki gibi kısır döngüden ÇIKAMAYIZ!..

--Hey, umarım etrafınız da cambaz yoktur?..

--Bir şeyler yazdım da!..