ANKARA'DAN

Dünyayı döndürenler kim?

İBRAHİM UYSAL

Anadolu insanı derdini anlatmak için çok manidar yöntemler kullanır, sözler söyler. "Lafın tamamı aptala söylenir gibi."

--O yüzden de lafa nereden başlayacağımı ve ne kadarını söyleyeceğimi bazen ben de bilemiyorum. Sanal ortamlarda ise, facebook gibi sitelerin Adminleri, oluorta yerde ise de, oranın muktedirleri adamın sesini kısarlar. Neden?

--Aslından bu topraklarda bu tavır pek de yeni değil sanırım. 1833'de Şarkışla'da doğmuş Şarkışlalı Aşık Serderi" bile

"Nesini söyleyim canım efendim

Gayri düzen tutmaz telimiz bizim

Arzuhal eylesem deftere sığmaz

Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim" diyerek, kendi halimizden ne kadar haberdar olduğumuzu vurguluyor.

--Dünya bu diyeceğim ama, o çok masum bir tümce olur. Asıl çıban başı Evren. Kenan olanı değil ya, bu bildiğimiz sınırları belirsiz dünyaları olan.

--Hâlâ bir bilinmezlik içinde gidiyor evrenimiz. Bir yıldızını gören, keşfeden herkes sevincinden havalara zıplıyor ama;

--Bizim Evren dediğimiz bilinir bilinmezliğin Big Bang(Büyük Patlama)dan bu yana yaşı 13,5 ile 14 milyar arası yıldır.

--Bu milyar, bizin TL'den altı sıfırı atalı 15 yılı geçmesine rağmen hâlâ binliklere, milyar dememize benzemiyor. Gerçekten milyar.

--Bir insan ömrü ortalama 80-100 arası, ilk insalığın ile yaşı ise 200 bin yıl, bize benzeyeni 100 bin yıl, Urfa'da ki GÖBEKLİ TEPE'ye bakar isek de, medeiyeti bile 12-15 bin yıl.

--Tevrat'ta ise, Dünyanın ömrünün 10 bin yıl olduğu, Âdemi'in ise MÖ 3761 de yaratıldığı bielirtilmektedir.

--Amacım abuk bir tarışma değil. Sorun 3 olması, 5 olması değil; sorun, Doğa-Evren ile İnanç-Dinlerin insanların olması gereken yerlerinde olmasıdır.

--Koronavirüs(COVID-19) çıkalı her saat TV'lerde Hükümet yetkilileri, Üniversiteler, Akademisyenler, aklı eren kim var ise BİLİMDEM, FENDEN söz ediyor ve konuşuyor.

--Daha "ben cahilleri severim" diyen bir Üniversitenin Rektör yardımcısı Profesörün devirdiği çam kaldırılmamış iken;

--Bu kez de, Sağlık Bakanlığı Koronavirüs(COVID-19) Bilim Kurulu Üyesi Mehmet Ceyhan'ın "Virüslerin Allah Tarafından Nüfusun Artmaması İçin Yaratıldığını" Söylemesi ise yepyeni bir tartışmanın odağı olmuştur.

--Cumhurbaşkanı, Bakanlar, Bürokratlar, Akademisyenlerin hepsi, bilimsel çalışmalardan, virüs'ün mutasyon'unundan(Everim) söz eder iken, isimlerinin önünde bilmsel ünvanlar olan birilerinin bu söz ve tavırları tesadüfü olmamaz.

--İktidar ve Adamları "Tavşana kaç, tazıya tut." diyerek hem kendi seçmen tabanına, hem de iç-dış kamuoyuna selamlar vermektedir.

--Bir yandan bu sürecin tehlikesini vurgulayıp, halkı panik içinde tutar iken, bir kisim cami cemaatine ise din-iman'dan söz edip hükümet etme sürelerini uzatmakta, kişileri de tedirginlik içinde baskı altında tutmaktadır.

--Görünen o ki, Türkiye gibi 4 mevsim, 7 bölge olan bir ülkenin her yeri ve yanı aynı virüs sürecinden aynı dercede etkilenmemektedir.

--Özellikle yurtdışına çıkmış Umreci ve turistler ile yurt dışında yaşayanların taşıdıkları virüsler, ilişkide oldukları yer ve bölgelerde geometrik artış ile çoğalmaktadır. Bu ise son derce tehlikelidir.

--Virüs taşıyanlar ile ilişiki içinde olanların genellikle sahil yörelerinde ve İç Anadolu'nun muhafazakâr yöreleri virüs saldırısına daha açık hale gelmiştir.

--Eğitime ara verilmiş, okullar tatil edilmiş, fabrika ve atölyeler ya kapatılmış ya da üretimi en az düzeye düşürmüştür.

--Kahve, lokanta gibi yerler ile, her türlü AVM içi ya da dışındaki iş yerleri çalışmalarını en minumum seviyeye indirmişler, bir çok çalışanına ne zaman başlayacağı belli olmayan sürelerde ücretsiz izne ayırmaktadırlar.

--ABD Başkanı Trump, kendi yurttaşlarına bir kaç bin dolar vereceğini söylerken, bizim Bakan ve İktidar bürokratları zamana oynamaktadıdırlar.

--Bu ise uzun vadede, işsizlik, tarım dahil tüm üretim sahalarında ürün rekoritersi düşüklüğüne neden olacaktır.

--Yeni üretim ilişkileri, yeni parasal düzenlemeler, yeni hakim sınıfların yönetim seçeneklerini daha yaygın göreceğiz önümüzde ki günlerde.

--Çok konuşup, hiç bir söylelemiş olmak bir söylem taktiği olabilir ama, Nesimi'nin dizeleri gibi, "Gah çıkarım gökyüzüne

Seyrederim alemi

Gah inerim yeryüzüne

Seyreder alem beni"

--Yukarıdan da, aşağıdan da görünen durum bu.

--Bilmem farkıdalar mı?

--Bilmem ki siz de farkında mısnız, durumun vahametini.