ANKARA'DAN

Çuvaldızı kendine batırmak!..

İBRAHİM UYSAL

Halk arasında bir şeyler ile ilgili eleştiri yaparken adil olmak için, "iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır" denilir.

İşte değineceğim konun da buna benzer bir olay.

Siyaset, ideoloji ile yapılır. Çünkü yönetim, bir yönetim anlayışı ile yapılır. Bir tarafı daha öncelemek gerekir; bu kim ve kimlerden yana olduğunu bilip ona göre davranmayı gerektirir.

Örnek bu iktidar, kendine bir yandaş grup yaratmış ve açık açık onları önceliyor, gerisine de hayal satıp, cambaza bak diyor.

Ak Parti iktidarından önce bu ülkede "Cumhuriyet dönemi" burjuvazisinin borusu öterdi. Ak parti iktidara gelince, kamunun elinde bulunan emekli sandığı, PTT, Etibank, Sümerbank, gibi tüm kurumların taşınmaz mallarını (arazi, bina, tesis, lokal vb) kendi yandaşlarına "yasal olarak" devir etti, "sattı".

Cumhuriyetin değerlerine sahip burjuvazisinin yerine, İslami değerlere sahip, İslami burjuvazi yaratmak için elden gelen yapıldı.

İçlerinden bazıları bunu açık açık, "mücahit idik, müteahhit olduk" diyerek de eleştirdiler.

Görüleceği gibi yönetim bir tercih işidir.

Bu tercih ya geniş kitleri kapsayacak İDEOLOJİK bir tercih olabileceği gibi, yaratılan yandaşlar ile de olur. Bazen de güç oranlarına göre bir ittifak oluşur ki, buna da oligarşi diyoruz..

Bir Üniversite ile bazı saha çalışması yapan kuruluşlar "TÜRKİYE GENELİ SİYASAL GÜNDEM VE SEÇMEN EĞİLİMİ SAHA ARAŞTIRMA RAPORU OCAK 2022"yi yayınladılar.

Halkın onca ekonomik sıkıntı ve sorunlarına karşın, mevcut iktidarda bir seçmen kaybı söz konusu ama, bu seçmenler karşıya gitmemişler, "kararsız" olarak bekliyorlar. İktidarın yapacağı hamleler ile her şey olabilir.

Ayrıca CHP, geniş bir muhalefet tabını temsil ediyor ama, yerel yönetimlerde kendi seçmeni, ittifakın diğer seçmenleri yanında mağdur ve buralarda kendisinin muhatabını bulamıyor.

Daha da vahimi. Ben yıllardır kamuda her düzeyde yöneticilik yaptım, bürokrasinin ne zaman nasıl tepki vereceğini bilirim.

Yönetim bir savaştır. Öyle ben başkan, milletvekili ya da yönetici bakan oldum, herkes bana biat eder, uyar diye bir şey olmaz.

Nasıl genel iktidarın dosyaları birer birer muhalefet partilerine akıyor ise, hiç de yerli, çok da haklı olmayan ama bakış açısına göre "öyle de sayılabilir" cinsinden olmadık dosyalar ile iktidar, belediyelerden muhalefet partilerini "yolsuzluk" diyerek vurmaya çalışacaktır. Oysa CHP, CV toplama işi değil de, düzgün kadrolar ile iletişim içinde olsa ve bunları yerel yönetimlerde yetiştirip, genel iktidara hazırlasa, ne güzel olurdu.

Belediyeler ittifak ile alındı tamam. Böyle bir oyunda, kuralı küçük koyar, o da tamam. Ama, büyük olarak, adı kullanılan olarak da bir imaj çizmek çok mu zordur.

Bir çok belediyede, yetişmiş sosyal demokrat kadrolar yetersiz ve yoktur. Oysa, demokrat kadrolar, sol ve sosyal demokratların doğal müttefikidirler. Onlar ile uyum sorunu olmaz. Ve gammaza en uzak kadrolardır. Gerçi bunlar kimin umurunda da yazıyorum ben de.

CHP Genel Merkezinden, il ve ilçelerine kadar bunları bir gözden geçirmeli ve halkın iktidardan yaşadığı yılgınlığın ve bitkinliğe güvenmemelidir. Onca seçimden sonra hala ders alınmadı mı?

Herkes, başını iki elinin arasına alıp bir düşünse iyi olur.

Haydi ben "mahallenin delisi" olarak bunları yazıp, günah keçisi olayım, sorun yok da, yazık oy verip partilerine güvenen ve hayal kırıklığına uğrayan insanlara.