Firavunlar deyince ilk akla gelen ülke Mısır’dır. Kral, Padişah, Hükümdar ile eş anlam taşıyan bu sıfat Mısır’da bir dönem etkin bir şekilde varlığını sürdürmüştür.
Başta; Mısır ve komşu ülkelerinde; firavun geleneği halen süregelmektedir. Günümüzde Mısır’da yaşanan halk ayaklanması bu baskı rejimine bir başkaldırıdır. Mısır halkı bu isyanı ile patlamış mısır istemiyor; ekmek istiyor, aş istiyor, demokrasi istiyor ve dahası firavun düzenine son verilmesini istiyor. Eline de bu tarihi fırsat geçmiştir; filmin otuz yıllık esas oğlanı görevini bırakmıştır. Mısır’da esas film bundan sonra başlayacaktır. Umarım Hüsnü amcalarını aratan birisi gelmez.
Halkını halen ilk ve orta çağda gören; günümüz firavunları saltanatın verdiği hırs ve tiryakilikle halkını duymazdan gelmektedir. Halen eski firavunların saltanatlarını benimseyen ve özümseyen bu günümüz firavunları kendi egolarını halkının üzerinde görmekte inat etmektedirler. Hiçbir zalim baskısı; yapana bir şey kazandırmamıştır. Firavunlar yaşarken biriktirdikleri servetleriyle; güya öbür dünyada kendilerine lazım olacağı düşüncesiyle birlikte gömülmüşlerdi. Yıllar sonra bu mezarlar mahşere kalmadan yağmalanmış; ne servetleri kalmış ne de cesetleri. Şimdikiler bunlardan ders almış olsalardı hiç bu hallere düşmezlerdi.
Hiç merak etmeyin günümüzde de bu firavunlardan çok var. Etrafınıza bir bakın; günümüzde bir kısım;
Amir- memuruna,
Hoca- öğrencisine,
Doktor- hastasına,
Patron- işçisine,
Dayı- yeğenine,
Kardeş- kardeşine,
Baba- çocuğuna,
Koca- karısına,
Kadın – kocasına,
Arkadaş – arkadaşına,
Ortak -ortağına,
Komşu- komşusuna bir firavun kadar yapacağını yapmaktadır. Yalnız bu tipler şunu da iyi bilmelidirler ki;
“CAMI KIRAN PARASINI ÖDER”
NOT: *Mıhlama adlı siteme koyduğum yazılarımı; her isteyen benim adım altında dilediği yerde yayınlayabilir.
Sevgi ve Saygılarımla