Sakın; ülkemin doğru insanları yazının başlığına bakıp da bana alınmasınlar; bu başlık aşağıdaki olayların kahramanlarına aittir.
Unutmayalım ki; gördüğümüz ve duyduğumuz tüm bu yamuk işleri ne uzaylılar ne hayvanlar ne de bir başka ülkenin insanları gelip yapmadılar.
Alın size gördüğüm ve duyduğum yamukluklar:
*Aynı sitede oturan yüz on daireden üç sözde uyanık dairelerindeki yakıt peteklerini büyültüp daha konfor bir ısınma sağlıyorlar. Yani; ortak kullanımda komşularıyla aynı aidatı ödeyip farklı ısınıyorlar. Bu kişiler bana göre; bu davranışları ile her ay komşularının cebinden para çalmaktadırlar,
*Ülkemizin saygın bir üniversitesinde, öğretim üyesi bir profesörün yayınlarında yaptığı usulsüzlük; üniversitesine yazılı bildirildiğinde alınan yanıt hayli ilginç.”Adı geçen öğretim üyesi yanlış geleneklerin tekrarını yapmış olması nedeniyle hakkında soruşturma açmaya gerek görülmemiştir.” Alın size kurum korumasına ve dokunulmazlığa ait kötü bir örnek,
*Sahte doktora tezleri ile bu ülkede doktor, hatta profesör bile olunuyor. Tespit edildiğinde ya emekli olmaya zorlanıyor ya da başka bir üniversiteye atanması sağlanıyor,
*Üniversite bölüm başkanı bir profesöre; döner sermaye hesaplarında yaptığı yasa dışı işlerle ilgili soruşturma açılıyor; soruşturma sonucunda suçu sabit görülüyor ve maaşından para kesme cezası veriliyor. Sanki O kişi bunları hiç yapmamış gibi başka bir üniversiteye dekan atanarak, adeta ödüllendiriliyor,
*Bir üniversite profesörü tam dokuz dalda sanki uzmanmış gibi asistan destekli yüzlerce sayıda ve yalan rüzgârını aratmayan nitelikte makaleye adını yazıyor; Üniversitesi de bunu bir matahmış gibi akademik faaliyet listesine alıyor. O üniversite de yayın çokluğu ile öğünüyor,
*Ülkemde trafik kazası oluyor; kurtulan yardım yerine yaralının cebini karıştırıyor,
*Askere gitmemek için bin bir türlü hile ile çürük raporu alınıyor; Hipokrat yemini yapan doktor da maalesef bunlara rapor veriyor,
*Ülkemde sel felaketi yaşanıyor bir kısım uyanık ganimet avına çıkıyor,
*Karı koca vatandaş; yakın ve uzak olmak üzere sağlık kurumuna dört adet gözlük yazdırıyor; bunun karşılığında gözlükçü ile anlaşıp kaliteli bir güneş gözlüğü alıyor,
*Kadın ölmüş babasının maaşını alabilmek için kocası ile anlaşarak boşanıyor ve yine aynı evi paylaşıp eskisinden daha mutlu yaşamaya devam ediyor,
*Huzur evlerine bırakılan birinci dereceden akrabalar; ekonomik krizin etkisiyle maaşları için oralardan tekrar yanlarına alınıyor. Kriz sonrası durumlarının ne olacağı belli değil,
*Seçim öncesi; herkes mevcut siyasi iktidardan şikâyet ediyor; sonuca bakıyorsunuz yine gelmiş. Sanırım bu; bir poşet erzakın kudreti,
*Şehirlerinden; bin bir umutlarla parlamentoya yollanan milletvekilleri; bir bakıyorsunuz milletin yerine liderinin vekili olmuş,
*Muhalefette iken birçok yanlışları düzelteceğini söyleyen siyasi partiler; iktidar olunca bunları düzeltmedikleri gibi; daha da yeni yanlışlar yaratarak bunlardan nemalanıyorlar. Muhalefet ise müşteri dağılmasın diye en ufak bir fırsatta erken seçim diye tutturuyor,
*Bazı seçimler tek adaylı oluyor; sıkıysa ikincisi çıksın. Bunun adına da utanmadan seçim deniyor. Seçilen de utanmadan seçildiğini zannediyor.
Tüm bunlara rağmen ülkemde doğru insanlar da var ve doğru işler de oluyor, oluyor da; maalesef üç yanlış da bir doğruyu götürüyor.