Her din zarar vermeme esasına dayanır. İslam dininde Müslümanların en çok dikkat etmesi gereken bir konu olan kul hakkı yine Müslümanlar tarafından en çok istismar edilen bir durumdur.
Kul hakkını bazı uyanıklarımız sadece maddi yönden ele alıyor oysa bunun bir de manevi yönü vardır.
Neler mi yapıyoruz:
*Randevularımıza gelmeyerek veya geç gelerek karşıdakinin zamanı çalınıyor. Parasını çalmakla hiçbir farkı yok,
*Kız kardeşler; iki erkeğe bir kıza diye uyduruk ve sözde bir dini gerekçe ile mağdur ediliyorlar,
*Notunu silah gibi kullanıp; düşük not veren hocalarımız var,
*Ödenmeyen borçlar ve verilip de tutulmayan sözler var,
*Hak etmeyen ücretler var,
*Beğenmediğimiz insanların arkasından olmadık dedikoduları yapıyoruz,
*Adamın hakkını yiyoruz; bir de utanmadan hakkını helal et diye emrediyoruz,
*Cenaze namazlarında; ölen için dirilerden helallik istiyoruz da ölene de hakkını helal eder misin? Demiyoruz,
*Yönettikleri arasında aynı kriterlere sahip olmalarına rağmen ayırım yapan yöneticilerimiz var,
*Protokol geç kaldı diye cenazeyi ve cemaati ayakta saatlerce bekleten din adamlarımız var. Dahası Cuma namazına gelecek siyasi ve hatırlılar için ezanı bile geç okutanlarımız var,
*Tüğü bitmedik yetim hakkı diye klişe laflarla yetim hakları yeniyor.
Lafa gelince; Yüzde Doksan Dokuzumuzun Müslüman olduğunu söylediğimiz bir toplumda kul hakkını böylesine istismar ettiğimizi kimse inkâr etmesin.
İşin en acı tarafı ise; kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim bize gönderileli asırlar olmuş; biz hala günümüzde kul hakkından bahsediyoruz.
Yukarıda saydıklarımın ve daha sayamadıklarımın hepsine bir kod adı koyduk buna da kul hakkı dedik.
Sevgi ve Saygılarımla