MEVZU DERİN

On Sekiz yaş, bu iş yaş…

DOÇ. DR. İBRAHİM BAYKAN

Seçilme yaşının On Sekize çekilmesi düşünülüyor. Bu fikir ilk bakışta olumlu ve kulağa hoş gelse de beraberinde getireceği olası olumsuzluklar herhalde göz ardı ediliyor.

Keşke zikredilen bu yaştaki bir genç bilgi, beceri ve tahsili ile kemale ermiş olsa da yüce meclisimiz tazelense. En azından Yetmiş yaşında akıl ve his melekelerini kaybetmekte olan yaşlı vekillerimizden daha verimli olurlar. Biz zaten toplum olarak her şeyin uç değerlerini severiz orta değerlere hiç önem vermeyiz.

Eğitim dalında gençlik çağı şöyle tanımlanır: “On Sekiz yaşından sonra başlayıp kızlarda Yirmi, erkeklerde Yirmi Dört yaşlarına kadar süren hayat yıllarını içine alır. Öğrenme gücü, ömrün en yüksek sınırına bu çağda ulaşmaktadır”

Yetişkinlik çağı ise; gençlikle ihtiyarlık arasında ve yaklaşık olarak 25-60 arasındaki yaşları içine alır. Kişinin; işine koyulma, yuvasını kurma; kısaca, toplum içindeki verimli yerini alma çağıdır.

Gelelim On Sekiz yaşında seçilmenin sakıncalarına:

*On Sekiz yaşında bir genç yüksek tahsil hayatının ve meslek edinmenin tam eşiğindedir. Üniversite yerine meclise gidecekse üniversite tahsilini yapamayacak. Yoksa meclis içerisinde üniversite mi açılacak?

*On Sekiz yaşında ergenliğin tavan yaptığı bir genci meclisin tahrik edici turuncu koltuğunda nasıl zapt edebilirsiniz?

*Mevcut vekillerimizin meclis içerisindeki hal ve gidişleri hiç de hoş değil. Arada bir yumruklar konuşuyor. On Sekizlikler ve ileri yaşlardaki vekiller bu gibi durumlarda şartlar eşit olmayacağından zararlı çıkacaklardır,

*İstatistiklere göre evli ve çocuk sahibi vekillerin daha ideal oldukları bilinen bir gerçektir. On Sekizlikler; bekârlar topluluğu olarak mı kalacak yoksa bu yaşta evliliğe mi yönlendirilecek?

*Ülkemizde erkek üstünlüğü yanında Kırk yaş ve ak saç üstünlüğünün hakim olduğu bir durumda On Sekiz yaşında bayan bir vekilin ne kadar önemi olacaktır?

*Kadınlarının Yüzde altmışının başı kapalı olduğu bir ülkede başı kapalı diye Otuz yaşlarında meclise almadığınızı; On Sekiz yaşında başı kapalı olarak meclise alacak mısınız?

*On Sekiz yaşında milletvekili olan bir genci bakan hatta başbakan yapacak mısınız? Yoksa “Oğlum bak; git bu iş çocuk oyuncağı değildir” Mi diyeceksiniz?

*Mevcut anayasaya göre askerlik görevini yapmayanlar milletvekili seçilemiyor. Bunun için anayasa mı değişecek, yoksa bunlara askerlik için bir kıyak mı geçilecek?

*Daha ehliyetini alamamış bir genci milletvekili mi yapacaksınız. Yoksa ehliyetten muaf mı tutacaksınız?

Mademki; gençlere böyle bir fırsat ve olanak verilecek bunu en iyi yolu; gençlere yerel yönetimlerde gençlik konseyleri adı altında aktif görevler vererek ve hatta belediye encümeninde üyelik vererek olgunlaşmalarının sağlanması daha akıllıca olacaktır. Her mesleğin bir stajyerlik dönemi vardır.

Aksi halde bu deneyimlerden geçmemiş bir genç Nasıl ki; tıp eğitimini bitirmeden doktor olamıyorsa; bu aşamalardan geçmeden ve belirli bir olgunluğa ulaşmadan da vekil olunmamalıdır. Şayet meclis içerisinde ikinci bir gençler hazırlık meclisi kurulacaksa buna lafım yok.

Korkarım bu gidişle bu meslek babadan oğla ve anadan kıza geçen bir meslek olmaz.

Sevgi ve Saygılarımla