Mutluluğa Aç Kadınlar (1)

Değerli okurlar evlere kapandığımız bu salgın sürecinin bana bir yararı da kitap yazmam konusunda oldu.

Sonuna yaklaştığım “AYKIRI VE SIRA DIŞI BİR ADAM” Adlı kitabım yarıya gelmişken; “MUTLULUĞA AÇ KADINLAR” Adlı yeni bir kitabımın yazımına başladım.

Diğerinde olduğu gibi bunda da sizlerle bölümle halinde paylaşmak istedim. Eminim; okurken hayli hüzünleneceksiniz.

MUTLULUĞA AÇ KADINLAR

Bu kitabın kadın kahramanları yakın ilişkide bulunduğum kadınlardan oluşmaktadır.

Gerçek hayat hikâyelerini içerir; etik kurallarına uyularak gerçek adları kullanılmamıştır.

Ayrıca toplum örf ve adetleri dikkate alınarak bazı bölümleri sansürlenerek verilmiştir. Ortak ad olarak “BU KADIN” öznesi kullanılmıştır.

Aşka kapılarını kapatan kadınların; erkekler tarafından sadece sex objesi olarak görülmeleri ile nasıl mutlu olabilirler ki? % 80 kadının orgazm olamadan ölüp gittiklerini biliyor muydunuz?

Okurken kendilerinden muhakkak bir şey bulacaklarına inandığım biz erkekler; lütfen şapkamızı önümüze koyup düşünelim.

Kadınlarımız sakın bana alınmasın Allah’ıma yatıp kalkıp teşekkür ediyorum; kadın olarak Müslüman bir ülkede dünyaya gelmediğime.

 Neden mi?

*Cahiliye döneminde diri, diri gömülmüş,

*Ölene kadar aileye, kocaya ve ailesine hizmet ve itaat,

*Basit bir yüzük kaporası ile evlilik,

*Çocuk doğuramaz ise hemen kısır damgası yiyerek üzerine kuma getirmek,

*Miras paylaşımında iki erkek alırken kadına Bir vermek,

*Erkek yaparsa hak; kadın yaparsa zina,

*Hayvanların sayıldığı, kadınların sayılmadığı bir dönem nüfus sayımları,

*12-13 yaşlarında evlendirmeler,

*Eften, püften nedenlerle ölüme kadar varan dayak, şiddet, hakaret,

*Reklamlarda sex objesi olarak kullanmak,

*İçten ve samimi gülüşmelerinde ve şık giyiminde orospu damgası vurulması,

*Tecavüzcüsüyle evlendirilmek; daha neler, neler.

BU KADIN:

16 yaşımda ailemin; 6 kız kardeşinin yukarıdan aşağıya Beşinci çocuğuyum. Önümde ablalarım dururken güzelliğimden dolayı beni tercih eden müşterinin cazip tekliflerine kapılan ailem beni evlendirdi. Çok sonra öğrendim; benim gitmemle sofrada bir kişinin eksilme avantajının olduğunu.

Okulumu bıraktırdılar, çocukluk arkadaşlarımdan kopardılar. Abim yaşında gördüğüm 30  yaşında biriyle apar, topar evlendirdiler. Benim ablalarım ve annem küçüksün diye bana ne yemek yapmasını ne de ev işlerini öğretmediler.

Bana; evlenirken bunları kayınvalidenden ve görümcelerinden öğrenirsin dediler. Kalabalık bir ailenin içine kurbanlık koyun gibi beni yolladılar. Kız geldiğim yeni evimde 20 gün kadın olamadım ve her gece birleşimde yüksek sesle ağladım.

Kimse odada neler oluyor diye sormadı. Eşim ise erkekliğini ispatlama derdindeydi. 20 gün sonra bir gece; gözümü hastanenin acilinde açtım. Doktor ve hemşirelerden sadece bu kanamayı durdurmamız lazım dediklerini duydum.

Birkaç gün sonra hastaneden çıktım eve geldim. Yıllar sonra öğrendim ki benim anatomik yapım gereği vajina yapışıklığı varmış. Evliliğimden Bir kızım oldu ve evde matem havası esti erkek beklendiği için.

Benden başka; eşim de dâhil kimse kızımı sevmedi. Kimseden sevgi görmedim ailem ise dertlerime kayıtsız kaldı. Beni sadece eşim sevseydi bana bu bile yeterliydi. Sevmediği gibi her gün şiddet ve hakaretler görüyordum. Bir gün bile bana sevgi göstermedi.

Ama beni biri sevdi komşumun bir bekâr erkek kardeşi. Komşuma gittikçe onu da orada tanıdım bana öyle davranıyordu ki; tüm sorunlarımı az da olsa onun yanında unutuyordum. Bana olan ilgisini ablasına anlatmış ablası da bana anlattı ben de ilgimi itiraf ettim.

Biz abla evinde fırsat buldukça birlikte oluyorduk. Abla da bize yardımcı oluyordu o benim evdeki mutsuzluğumu da gayet iyi anlıyordu ve bizi koruyordu.

Her şey yolunda giderken bir gün en küçük görümcem bizi komşunun gecekondu evinin oda dış penceresinden dinlemiş ve hemen evlerine haber vermiş. Tüm aile savaşa gider gibi odayı bastılar biz suçüstü yakalandık. Dava açtılar; tek celsede yasalar gereği kızımı babaya vererek boşadılar.

Ailem de biz seni oraya orospu olasın diye değil karı olman için yolladık diye hiç sahip çıkmadılar. Bana sevdiğim adam sahip çıktı ve aşkının ve vicdanının gereği olarak beni nikâhına aldı.

Bir söz vardır doğrumu bilmiyorum: “Kader nasıl başlarsa öyle gidermiş” Çok mutlu ve huzurlu günlerimiz oldu. Yeni eşimden de bir erkek bir de kızım oldu. Ben resmi bir kurumda işe başladım. İkinci evliliğimiin Yirminci yılında eşimi maalesef trafik kazasında kaybettim.

Allah’a şükür hiçbir kaygım olmadı çocuklarımı okuttum. İlk eşimden olan kızımı yaşı reşit olunca yanıma aldım ve her şeyi tüm açıklığı ile ona anlattım. O da beni hiç suçlamadı. Şimdi tüm yavrularımla mutlu bir yaşamımız var.

Yeniden evlenmeyi asla düşünmüyorum. Ben mutluluğa aç kadınlardandım ama İkinci eşimin bana tattırdığı mutluluk beni ölünceye kadar tok tutacaktır.

Hocam; sana çok teşekkür ediyorum benim toparlanmamda inkâr edilemeyecek katkılarınız oldu. Seni tanımasaydım şimdi ben çok farklı ve uygun olmayan bir yerlerde olacaktım.

Ben de böyle bir kadınla tanışmış olmamdan dolayı kendimi çok mutlu ve şanslı sayıyorum.

Not. Kişi mahremiyetinden dolayı; merak içeren soru sormayınız; yorum yapabilirsiniz.

BİTTİ.

(Diğer bölümlerle devam edecek)

Sevgi ve Saygılarımla