MEVZU DERİN

Müslüm Baba…

DOÇ. DR. İBRAHİM BAYKAN

Uzun bir tedavi sürecinin ardından ses sanatçımız Müslüm Gürses’i kaybettik. Allah gani, gani rahmet eylesin ve kalanlarına sabır versin.

Namı-ı diğer Müslüm Baba farklı ve renkli bir kişiliğe sahipti. O’nun yaradılış tarzı ve tipi sanki hiç ayık gezmeyen bir imaj yaratıyordu. Ama O yaşam tarzıyla hiç de öyle bir yapıda değildi. Aynı zamanda sinema sanatçımız Muhterem Nur ile de mutlu bir beraberliği vardı ve hiçbir zaman kendilerini medyada malzeme yaptırmadılar. Bu birliktelikleri birçok evli sanatçılara da iyi bir örnek olmuştur.

Sanat yönü ile her ne kadar jiletçi Arabesk sevenlerce yanlış benimsense de büyük bir grubunun medarı iftiharıydı. Müslüm Baba sanatçı kişiliğinin yanında merhametli bir yüreğe de sahipti. Birçokları gibi kapris taşımayan bu yüreğe; bir televizyon programında şahsen şahit oldum.

Adını hatırlayamadığım bir televizyon kanalında Müslüm Baba’ya bir kamera şakası hazırlandı. Programın formatı gereği orkestra kuruldu ve canlı, canlı Müslüm Baba’dan şarkı söylemesi istendi. Orkestra içerisindeki darbukacıdan yanlış ritim çalması istendi. Orkestra icraya başladı ve Müslüm Baba tam şarkıya girdi ki; darbukacının abuk sabuk çalması Müslüm Baba’nın tabiri caiz ise şarkısının içine etti. Rol gereği orkestra şefi darbukacıyı azarladı ve şarkıya yeniden girildi ve yine aynı rol gereği şarkıya yeniden ara verildi. Bu kez orkestra şefi darbukacıya fırçanın dozunu arttırdı ve darbukacıya hakaretler yağdırarak kovmaya kalkıştı. Bu durum karşısında Müslüm Baba “Yapmayın gariban ekmeğinden olmasın” Dedi ve darbukacının yanına giderek: “Çaktırmadan çalıyormuş gibi yap gardaş” Dedi.

Şimdi soruyorum: Günümüzde hangi sanatçı kaprislerini bir yana bırakıp da böyle mütevazı ve sabırlı davranır? Hangi sanatçı garibanın yanında olur? Umarım burnu on karış havada olan sanatçılarımız bu örnek davranıştan gereken dersi almışlardır.

Sevgi ve Saygılarımla