MEVZU DERİN

Minare kazaları!!!

DOÇ. DR. İBRAHİM BAYKAN

İslam dininde camilerin önemli bir yeri vardır. Minareler de camilerin mimarisinde en etkin ve çarpıcı özelliklere sahiptir. Her ne kadar ilk zamanlarda ezan okuyan müezzini halkın duyması, minarelerin asıl işlevi olmasına karşın; günümüzde sadece bir simge olarak varlıklarını sürdürmektedirler.

Maalesef; zaman zaman ölümcül minare kazaları duyuyor olsak da hiç kimse bunun nedenlerini ya araştırma gereği duymuyor ya da birçok konuda olduğu gibi dini konuların birtakım sakıncalarına girme cesaretinde bulunamıyorlar. Kim nasıl ve düşünürse düşünsün şahsen bu konuya duyarsız kalamadım kafa yordum ve araştırdım.

Kimse beni İslam’a camiye ve minareye karşı zannetmesin. Böyle düşünenler de varsa gelsinler bu ve benzeri dini konuları enine boyuna tartışalım. Allah bana bu konuda yeterli bilgiyi şükürler olsun vermiş.

Yaptığım araştırmalarda Müslüman ülkelerde meydana gelen minare kazalarında binlerce kişi ölmüş, yine bir o kadar insan da sakat kalmış; maddi kayıplar da bir ayrı. Şimdi gelelim bunların oluş nedenleri ve yapılması gerekenlere:

*Üretim Hataları: Minare yapımında kullanılacak olan malzemenin bu konstrüksiyona uygun olup olmadığı ve kullanım ömrünün tayini yapılmalıdır.

*Ölçü Standardı: Maalesef günümüzde yapılan minarelerde yükseklik yarışına gidilmektedir. Yüksek minare yüksek prestij gibi algılanmaktadır.

*Hoparlörler: Minare üzerine monte edilen hoparlörler rüzgar ve şiddetli tayfunlara karşı adeta kalkan gibi direnmekte ve sonuçta minare gövdesini zorlayarak devrilmeye yardımcı olmaktadır. Hoparlörlerin kaldırılması müezzinlerimizin sade ve hoş seslerini daha bir şevkle dinlememizi sağlayacaktır. Sakın kimse ezan duyulmaz mazeretinin arkasına sığınmasın; her yörede duyacağımız sayıda camilerimiz mevcuttur.

*Teknik Takip: Ben inanmıyorum ki; tarihi bir minarenin kullanım ömrünün takibe alındığına. Tarihi eserler koruma kurulları zaman zaman minarelerimizin bugünkü durumlarını incelemeli; hatta bunlarla ilgili raporlar düzenlemeli ve inşaat standardı getirmelidir. Sakıncalı olanları da acilen koruma ve onarıma alınmalıdır.

*Deprem Önlemi: Deprem bölgelerine yapılacak cami minarelerine özel inşaat uygulamaları zorunluluğu getirilmelidir.

*Yeni Teknikler: Eski minarelere baktığımızda sağlamlıklarını koruduklarını görüyoruz. Şayet yeni tekniklerle yapılan minareler eskiler kadar dayanamıyorsa ya malzemelerde ya da uygulamada bir arıza var demektir.

Tüm bunlara rağmen; önlemler alınmaz da yeni yeni minare kazaları yaşarsak bu kez kafalarda bir arızanın olduğunu; yine bu sayfalarda sorumlular hakkında daha ağır yazılar yazmayı kendime bir borç bileceğimi duyururum.

Buradan Diyanet İşleri Başkanlığı’na sesleniyorum: Bu konunun vebali sizin üzerinizedir; aman kul hakkına takılmayın.