Gündelik hayatımızda birçoğumuzun başvurduğu yalanlara masum veya zararsız yalanlar diyebiliriz.
Alın size bunlardan örnekler:
“Bunu bir tek sana söylüyorum:” Yalan; kim bilir bu ifade daha önce kaç kişiye söylendi,
“Dalgındım görmedim:” Yalan görmek istemedi,
“İnan ki; unuttum:” Yalan; günümüz teknolojisinde bir yığın hatırlatıcılar var,
“Bizde de kalsaydık:” Buradaki “Saydık” eki isteksizliğin bir ifadesidir. Samimi olan “Bizde kalalım” Der,
“Lastik patladı geç kaldım:” Klasik bir yalan ama halen kullanan şapşallar var,
“Yoğun istek üzerine tekrar yayınlıyoruz:” Küllüm yalan; yayın sıkıntısı çeken medya kuruluşlarının zaman, zaman başvurduğu bir yalan türü,
“80 Milyon bizi izliyor:” Yalan mümkün olamayacak bir durum,
İnan ki; bundan bir kuruş bile kazanmıyorum: Yalan; öncelikle ticaretin ruhuna aykırı,
“Ben hayatta yalan söylemem:” Küllüm yalan; ben hayatta su içmem demekle eşdeğer,
“Ne yalan söyleyeyim:” Bu da peşinen yalana niyetli olduğunu gösterir,
“İnan ki; duymadım:” Yalan; duymak istemediğini duyduğu için söylene bir itiraf,
“Bizde de kalmadı, olsa vermez miyim?” Yalan vermeye niyeti yok,
“Ben bu konuda tarafsızım:” Yalan; tarafsız kalmak da bir taraftır,
“Kaç defa aradım, bir bilsen:” Yalan; soruya soru ile yanıtlamanın itirafıdır,
“Bizim ki de bozuk:” Yalan; bozulur diye üretilen bir bahane,
“Gelmişsiniz çok üzüldüm, evde yoktuk:” Yalan; samimi olan; “Yoktuk yine bekleriz buyurun” Der,
“Ölümü gör:” Yalan kimse yok yere ölmek istemez,
“Seni canımdan çok seviyorum:”Yalan; önce can, sonra canan,
“Maaşımı alınca alırım:” Yalan; burada öteleme ve unutturma var,
“Senden önce hayatıma hiç kimse girmedi:” Burada da bal gibi bir aklanma yalanı var.
Sevgi ve Saygılarımla