Medyanın yalancısıyım; bir televizyon kanalındaki haber altyazı aynen şöyleydi: “Milli Eğitim Bakanı; öğretmenler üç ay tatil yapamayacak, en az bir ay süre ile eğitime tabi tutacağız” Dedi.
Halen görevli öğretmenlerin ve eğitim sendikalarının bu haberi nasıl algıladıklarını bilemem ama emekli bir eğitimci olarak beni hayli etkilemiştir.
Nasıl mı?
*Bu haberi duyan için; bana göre ilk akla gelen: “Vay anasına be; bizim öğretmenlerimiz gereği gibi eğitilmemiş” Demek olacaktır,
*Bu haberi duyan tembel bir öğrenci öğretmeninin sorduğu her soruyu bilemeyince: “Öğretmenim sen de iyi eğitilmemişsin ki benden doğru yanıt bekliyorsun” Derse O öğretmenin öğrencilerinin karşısında halini bir düşünün,
*Bu uygulamada tüm öğretmenler mi eğitime muhtaç; yoksa tüm öğretmenler bir testten mi geçecek?
*Tüm öğretmenler testten geçemez ise; eğitim verecek öğretmenler yurt dışından ithal mi edilecek?
*Bu ülkede sadece öğretmenler mi yetersiz görülüyor:
-İnşaatı çöken inşaat mühendisleri,
-İğne vuramayan doktorlar,
-Sağlam dişi çeken diş hekimleri,
-Haklı bir davayı kazanamayan avukatlar,
-Kendi özgeçmişini bile yabancı dilde yazamayan Profesörler,
-Patates yumrusunun toprak üstünde yetiştiğini sanan Ziraat Mühendisleri ve daha niceleri yok mu bu ülkede?
*Yaz aylarının kavurucu sıcağında eğitim görecek öğretmenler; hele, hele emekliliği yaklaşmış öğretmenlerim bu eğitimden ne kadar yararlanacaklar ve eğitim veren öğretmenler de ne kadar verimli olacaklar?
Çözüm önerilerim:
Yıllarını eğitime vermiş bir eğitimci olarak diyorum ki; bırakın bu trajikomik uygulamaları. Şayet eğitim konusunda gerçekten kalıcı ve etkili çözümler istiyorsanız:
*Öncelikle eğitim sistemini kökten değiştirelim,
*Öğretmen adaylarını daha küçük yaşlarda ilgi duyduğu alanlarda yetiştirelim,
*Pedagojik formasyonu almayanları kesinlikle öğretmen yapmayalım. İşsizlikten makine ve inşaat mühendislerimiz sınıf öğretmeni oldular ve beceremediler,
*Üniversite yerleştirme tercih sıralamalarında öğretmenlik mesleğine yüksek puanlarla alıp daha cazip bir meslek haline getirelim, on dokuzuncu tercihle öğretmen olmanın hiç kimseye yararı olamaz,
*Öğretmenlerimize adam gibi bir ücret verelim. Onları dershanelere ve pazarlara muhtaç etmeyelim,
Eğitim ve öğretimde kalite diyorsak bunları yapmalıyız. Yok; yapmayalım diyorsanız eğitimi özelleştirelim. Zaten dershaneler okulların yerini aldı. Hiç değilse oto kontrol yöntemiyle kalite yerini bulur.
NOT: *Mıhlama adlı siteme koyduğum yazılarımı; her isteyen benim adım altında dilediği yerde yayınlayabilir.
Sevgi ve Saygılarımla