MEVZU DERİN

Eğitim Sistemimiz ve Öğretmenlik.

DOÇ. DR. İBRAHİM BAYKAN

Dünyanın hiçbir yerinde bizdeki kadar eğitim sistemiyle oynanmamıştır. Her yeni gelen Bakan; sırf diğerlerinden farklı bir şey yapmak uğruna saçma sapan sözde yeniliklere gitmiştir.

Son uygulama ise; çıkartılan “Öğretmenlik Meslek Yasası” oldu. “Öğretmen, Uzman Öğretmen, Baş Öğretmen” olarak ayrıştırıldı.

Bir emekli akademisyen olarak; deneyimlerime dayanarak söylüyorum bu uygulama öğretmenler arasında bir ayrıştırmaya neden olacaktır.

Nasıl mı?

En basitinden; veliler ve öğrenciler bu Üç sınıf öğretmen arasında kendilerini farklı eğitim alacaklarını düşünerek hep bu kuşkuyla eğitim alacaklar.

Peygamberlik mesleği diye de tanımlanan öğretmenlik mesleği; günümüzde maalesef hiçbir saygınlığı kalmayan bir meslek haline getirildi.

Öğretmenlerin yetersiz özlük hakları bir yana mesleklerine de saygı duyulmamaktadır. Düşünebiliyor musunuz? Her mesleğin okulu var öğretmenliğin okulu yok.

Eskiden O da vardı ama ne olduysa oldu bunlar tek, tek kapatıldı. Hele bunlardan en yararlı ve verimlisi olan köy enstitüleri vardı ki; buradan mezun olanlar görev yaptıkları yörenin birer hem öğretmenleri hem de ziraat mühendisleriydi.

Ülke kalkınmasına takoz koyan yerli ve yabancı zihniyet bunları kapattı. Daha sonraları öğretmen okulları açıldı yine aynı zihniyet bunları da kapattı. Şimdi devşirme yöntemiyle öğretmenler atanıyor. Bu ülkede işsiz inşaat ve makine mühendisleri bile öğretmen yapıldı. Hayatında pedagojik formasyon almamış Üniversite ve Yüksek Okul mezunları sözde öğretmen oldu.

Bu ülkede dershaneler mantar türer gibi türemişse bunun tek nedeni eğitimdeki bu eksikliğin eseridir. Eğer ülkemizde kaliteli bir eğitim verilmesi arzu ediliyorsa bir an önce öğretmen okulları açılmalıdır.

Buralarda öğretmen olmak için özel eğitimden geçmiş öğretmenler yetiştirmelidir. Aksi halde eğitim ve öğretimde kaliteden bahsetmek hayal olur.

Sevgi ve Saygılarımla