MEVZU DERİN

Dolandırılıyoruz…

DOÇ. DR. İBRAHİM BAYKAN

Gelişen teknolojiye paralel olarak dolandırıcılar da artık boş durmuyor ve kendilerini geliştiriyor. Artık eskisi gibi “Bul karayı al parayı” Devri kapandı.

Adamlar; oturdukları yerde bir kullanımlık veya bir ölünün üzerine aldığı telefon hattından önceden yazdığı senaryoyu bir güzel sahneye koyuyor. Senaryo; korku merak ve bedavacılık üzerine kuruludur.

Kurbanlar ise özenle seçilmiş varlıklı ve hassas kişiler. Bunlardan son kurban; ilerlemiş yaşına rağmen bizlerin nasıl besleneceğini bir anneanne edasıyla kendisini paralayan Sn: Prof. Dr. Canan Karatay’dır. Canan hanıma hepimizin bir teşekkür borcu var. Bu saflığını bir prestij meselesi yapmadan çıktı televizyonların karşısına; uğradığı mağduriyeti tüm açıklığı ve samimiyetiyle anlattı. Buradan dersini alan alacaktır.

Helal olsun bu O’nun topluma karşı duyarlı bir vatandaş olduğunu gösterir. Keşke aynı keleklere gelen ve içlerinde hâkim savcı bile olan mağdurlar da çıksa konuşsa. Bu da bunların ne kadar ürkek, korkak, kibirli ve duyarsız olduklarını gösterir.

Bu dolandırıcılığın bir başka türüne ben de birkaç kez muhatap oldum. Bunlardan en fırlamasını anlatayım. Bir gün cep telefonum çaldı ve gayet kibar ve nazik sesli bir hanımefendi: Tebrikler beyefendi; kurumumuzun ellinci yıldönümü münasebetiyle eşinizle birlikte bir hafta tatil kazandınız. Bunun için sizi aradığımız bu numaraya açık adresinizi ve T.C. Kimliğinizi yollayın; biz size ayrıca tatil programınızı yollayacağız. Dedi. Adamlar akıllı; biliyorlar ki; bizim toplum nereden geldiğini sorgulamadan bedavayı pek sever.

Bu arama bana daha önce de birkaç kez oldu. Burada amaç sizin banka bilgilerinize ulaşmaktır. Kimse sizi durup dururken tatile yollamaz. Ben de karşı tarafa rolümü keserek yapay bir sevinç ifadeleriyle kendilerine biraz da iltifat yağdırarak teşekkürlerimi ilettim. Yazık hanımefendi kiminle dans ettiğinin farkında değil. Konuşmam sonucunda telefonumun kamera konumunu açtım. Sol elimin işaret parmağı ile orta parmak arasına başparmağımı arasına geçirdim ve fotoğrafını çektim ve O kibar hanımefendiye bu pozu yolladım. Aynı uygulamayı; tebrikler bir kol satı kazandınız diye benzer talepte bulunanlara da yapmıştım. Aynı kişilerce bir daha aranmamanız için iyi bir yöntem tavsiye ederim.

Toplum şunu iyi bilmelidir ki; bu ülkede nitelikli insanlar kadar nitelikli dolandırıcılar da yetişmektedir. Uyanık olursanız size dokunamazlar. Maalesef bu konuda toplumca sınıfta kalıyoruz. Polis kapı açtırma konusunda tatbikat yapıyor; kapı ziline basıyor içeriden ya Kim O? Denmeden kapı açılıyor ya da Kim O? Diyenlere Polis: Biz hırsızınız demesine rağmen kapı şak açılıyor.

İşte toplum budur. Polisin O kadar uyarısına rağmen halkımız; hırsıza kapı açacak kadar saf ise; merhum Aziz Nesin’in; “Türk toplumunun %60’ı salak” Değerlendirmesi haklıymış meğer.

Sevgi ve Saygılarımla