Toplumun büyük bir kısmı şahsi çıkar ve beklentileri uğruna bakın ne hallere düşmüş:
Memur; her Cuma sabahı açıyor amirine telefonu “Amirim cuman mübarek olsun bugün hangi camide namazınızı eda edeceksiniz? Burada amaç; amirinin cumasını kutlamak değil hangi camiye gideceğini öğrenmek ve aynı camiye giderek orada amirine gözükmektir.
Ben hiçbir Avrupalı başbakanın veya Devlet Başkanı’nın kiliseye giriş çıkışında siyasi şov yaptığını ve medyanın da kilise kapısına konuşlandığını hiç duymadım. Sadece seçim sürecinde bir saat kadar kısıtlı bir sürede kilisede gelecekte yapacaklarını ve projelerini halka özetle anlatıyorlar. Keşke bizde de böyle bir gelenek olsa da politikacılarımız nerede ne sözler verdiklerini hatırlasalar ve bizler de onlara hatırlatsak.
Bizde ise; basının yalancısıyım bazı camilerde Cuma namazı ezanı; geç kalan hatırlılara göre ayarlandığı gibi vakitte okunduğu oluyormuş. Günah ve kul hakkı değimlidir onca cemaatin zamanını çalmak. Camide korumalarıyla birlikte namaz kılan bir parti lideri cami içerisinde ve namaz anında kameralara poz veriyor. Kameralar da adamın parmağındaki yüzüğüne kadar görüntülemeyi ihmal etmiyor.
Kapanma uğruna bazı geç kızlarımız öyle giysiler giyiyorlar ki; tüm vücut hatlarını ortaya çıkardığı gibi tam bir renk cümbüşü. Makyaj deseniz tam bir maskaralık. Gözler ise fellik, fellik ne arıyorsa. Ben şahsen bunların din adına değil de şahsi çıkar ve menfaat uğruna yapıldığına inanıyorum.
Satış yapmak uğruna defolu mallarını din ve kitap adını kullanarak din kardeşine satan bir esnafın bu yaptığının dinde yeri var mıdır?
Maalesef insanlığın varoluşundan bu yana din tacirleri hep olmuştur ve gelecekte de olacaktır. Gerçek Müslüman; bu ve benzeri aykırılıklardan uzak duran ve dikkat edenlerdir. Gerisi nafile.
Sevgi ve Saygılarımla