4-7 Nisan tarihleri arasında Manavgat Kızılağaç’ta yapılan 5. Halk Kültürü Araştırma Sonuçları Sempozyumunda daha önce sizlerle paylaştığım Barak Kilimleri konusunda “Antalya’nın Solan Renklerinden Biri: BARAK KİLİMLERİ” adlı bir bildiri sundum. Bugünlerde basında da sıkça yer alan bu konunun mutfağından, kilimlerin dilinden anlayanlarla bir hasbihali paylaşmak istedim. İşte yalnız kilimde değil, daha birçok geleneksel el sanatında “hal-i pür melalimiz”
Ekim 2009 Yeşilbarak Köyü Saliha ve Şakir YUMRUTAŞ ile söyleşi;
- Bu kilim, dokuma işlerine nasıl başladınız?
- Köyümüzde gelenektir bunlar, atalarımızdan öğrendik. 10 yaşından beri dokuyoz, Aşşa yokarı 10-15 yaşında öğreniriz. Bizim zamanımızda çok meşurudu bu. Şu anda fazla dokunmeyı gari. Goyunu, guzuyu bitirdik, sera var. Elmacılık meşur oldu, zebze meşur oldu. Turizimler zamanında va ya biz çok satdık. Çok aldı turisler.
- Değerinden sattınız mı?
- Uuu çok. Şimdi goyunlamız azaldığı için, bunun eğirmesi, şunu bunu çok ağır olduğu için bunları milletimiz dinmek mecuburiyetinde galdı.
- Barak Kilimlerinin hammaddesi nedir?
- Hammaddesi goyun yünü. Goyunumuzu kırkarız, yıkarız, eğiririz böyle kirmenlerle, “Dengirek” deriz. Ondan sonra boyaları vardır. Boyalarınna boyarız.
- Kök boya mı?
- Kök boya ile değil de toz boya vardır, ayrıdan bi satılır. Şimdi satılıyo mu bilmiyom. Elmalı’lardan alıyoz boyayı, boyacıladan alıyoz. Boyeyoz tenekelede, seriyoz, yıkeyoz gene. Sarıyoz, kilimlemiz olur, ısdarlamız olur, çezeriz, dokuruz. Böle menşur eder satardık önceden. Evlatlarımıza veriler atalarımız, büyüklerimiz, ceyizlik yapallar.
- Hangi çeşitler var?
- Kilim, paspas, yolluk, heybe, namazlağa. Türkmen deriz, Bışgılı deriz. Yol Kilimi var, Yelek Kilimi var.
- Neden “Yelek Kilimi” denmiş ona?
- Modelleri ayrı olduğu için. Barak Kilimi vardır. Yol Kilimi yatak odasında gullanılır. Yelek Kilimi de cenazelede gullanılır. Cenazenin üsdüne örteriz, tabutun üsdüne. Cenazeyle barabar saralanır. Yani kefene, kefenledimiz cenazeye gırmızı renkli yelek kilimi sarılır, tabudun içine goyulur. Gırmızı kilim olucek mutlaka.
- Neden?
- E, bi gelenek atalamızdan dedelemizden. Şimdi değişiyora gerçi. Yollukla da oturdumuz yellere serilir. Bundan 20 yıl evel köyde kilim dokunmayan ev %10 ya çıkardı, ya çıkmazdı. Bu kilimlemiz burda çok meşurudu. Şu anda yapan % 5 - % 10 oldu, tersi nerdeyse.
Şimdi bunun boyası, eğirmesi, bükmesi bu bikaç elden geçiyo, çok işli. Goyunlamız azaldı. Millet yün fazla para etmiyo deye kırkmeyola, yapağımız para etmiyo. Bunnarı devamlı hindi çobanlamıza sorsan yünden, hundan bundan para gazanmadığı için atdığı yerde galıyo. Kilimlemizin değerleri düşdü.
Milyar ederi va gırmızı kilimin. Bunu tabi bi oda içine 3’e 3, 2’ye 3 ser, gapleyo. Bundan, bunu alım gücü bahalı olduğu için, bu yüzden bu işle. Millet eğirmekten dindi oldu, yani dindile aşşa yokarı.
Bunlar düşünce alıcı, fazla üsdüne düşmeyolla. Tabi emek fazla, bi de bahalı olduğu için alameyo millet. Hindi bi kilim neden baksan aşşa yukarı 1 milyar, 1,5 milyar. Kilimlemizin değeri 500 milyonsa 500 milyona bi kilim alcama diyolar, bi halı alıyon, seriyon, undan eyi deyolla yani. Değeri galmadı. Hindi değerini bilen yok kilimlemizin. Emme gıymatını bilen bilir, 10 halıyı esgidir.
Desenlerinin isimleri Kedi dırna(ğı), Bışgılı, Türkmen, Halilefendiler, Yelek, Sacakbaca, Dırnaklı, Halilefendiler. Bu Halilefendiler motifinin adı bir aileden geliyo. Köyde Halilefendile Sülalesi galabalık ya, genelde onla çok dokurmuş bu modeli. Birisi görmüş; “bu Halilefendilerin göbe(ği)ni bi de ben dokusam” diye marak etmiş. Kilimine çıkarmış, öle galmış.
Şimdi esas ana maddemiz bizim Barak Kilimi, Türkmen’den geliyo yani. Biz esas Türkmenler olarak Eğmeçli, Deveboynu gibi modellemiz va biliyon mu? Yörüklerimizin esas unu devenin boynundan almış höle model olarak eğmeşli eğmeşli, beyaz, şapgalı. Bunu bi model olarak göbekleri gat gat, yaylalara çıktıkları için kenarlar hindi ufacıkdan başleyırı, böyükden başleyırı, gat gat, eğmeli eğmeli şeli olarak çıkıyoru, basamak basamak. Yayla yayla göçüldüğü için esgi Yörüklerimizden, şeyimizden, o modelle ordan gelme.
Bazı aletlen (aletlerin) veya hayvanlan (hayvanların) benzeri onlar. Mesela Tavukcırnağı, tavuk bacağına benzediği için. Eğmeli, Dırnaklı, Bışgılı bışgıya benzediği için.
U da ayriyeten böyük kilim oluyo ya. Büyük kilimin yani şeyine goymuşlar. İçinden model olarak çıkarmışlar bunların içine çeşit olarak gatmışlar. Seyidiler Kilimi olurdun aba (abla) böle esgiden, böyük dokurlardın yani.
- Mesela “Gelin Öldüren” niye öyle denmiş? Zor bi motif mi?
- Önce bi gelin yani merak etmiş “öğrenen de dokuyen” diye, undan sonra dokuyamayınca merağından (üzüntüsünden) ölmüş diyolla.
- Çok maliyeti yüksek dediniz. Ne maliyeti var?
- Şimdi bunun maddesi, boyaları azaldı. Bunun boyası eveli toz boya olarak geliyordu. Hindi bu boyalarımız gelmez oldu. Çok nadir bulunuyo.
Gramı çok bahalı, boyalar. Şimdi boya bir çeşitden olmuyo. Yeşili 3 çeşitden yapıyosun. Yeşili döndürmek için siyaha boyuyosun, sonra tekrar 3 çeşit boya gatıyosun, undan yeşil yapıyosun. Yoksa öle tek tek boya olarak birden hemen yeşile batır çıkar olmeyo. 3 yerden çıkarıyoruz. Şindi siyaha boyeyosun, tekrar 3 tane sarı, neyidin o? Sarı boya gatıyosun, ne gatıyosun, 3 çeşit boya gatıyosun, tekrar kazanın içine batırıyorsun, yeşil çıkıyor. Sarıyı tekrar solduruyorsun. Tekrar kırmızı bişeyler gatıyorsun. Unu tekrar modeli, sarıyı bulmak için 2-3 çeşit boyadan çıkıyoru.
Kırmızı yapmak için yeşile boyuyorsun, tekrar gatıyosun boyasını. Tekrar başga bi boya gatıyosun gırmızı olarak çıkıyor. Boyaması çok zor. Önce haşleyona. Bu modelleri depmesi çok zor. Şimdi öldü!!
- Peki, bi yol kilimini mesela, kocaman kilim. Kaç günde dokuyosunuz?
- Gardeşimle 5 günde, bi haftada bitiriyidik. Günlük üçer garış dokudunda hesabını sen yap. 13 garış oluyoru, 15 garış oluyoru. Yani böle üçer garış toplu oluyo. Bi kilimi normalde 8 günde, 9 günde oluyoduk yani Yol Kilimini. Öbürkünü 15 günde olurduk. Türkmeni, Yelekliyi gösderdime sene.
- Öyle mi, onlar daha mı zor?
- Daha zor. Zor da yani öbürkü Yol Kilimi onlardan zor da o üreyişli yani, biraz akgın geliyoru. Öbürküler yani böle barmakdan geçiyor, Yol Kilimi kakmayla böle.
- Boyutlarını 15 karış dediniz, karışla ölçüyosunuz heralde. Eni ne kadar?
- Eni 8 karış, bi sele (başparmak ile işaret parmağının birbirine zıt yönlerde uzatılması sonucunda elde edilen uzunluk) oluyo.
- Standart mıdır bu?
- Kilimine göre, yani kiloya göre. 8.5 kilo kilim 13 garış yapallar uzunluğu. 8 karış, bi sele de enini yapallar. 8.5 kilodan yapılır.
- Ha, kilosuna göre de hesaplanıyor.
- Kilosuna göre hesaplallar. Yolluklar uzunluğuna göre yapılır. Sarınamazlağa 5 kilodan çıkar, garış olarak 5 - 6 karış.
- Bi de bu kilimlerde semboller ve o sembollerin herbirinin verdiği bir de mesaj var. Eski genç kızların dokuduklarında mesela eskiden çok şimdiki gibi iletişim araçları çok etkin değilken sevdiğine bi mesaj gönderiyormuş kilimlerle. Duyar mısınız öyle şeyler? Yani bu kilimlerde de böyle mesajlar var mıdır?
- Öyle bizim köde, şey bizim kilimlerde yok öle şeyler. Yok, duymadım ben onu, gerçek duymadım öyle. Model olarak biliyoruz, şey olarak değil.
- Peki, nasıl görüyosunuz bu işin ve kilimlerin geleceğini? Yani bu son kuşak, belki sizinle beraber gidecek öyle mi?
- Öylesi görünüyo be. Bu gösderdiğim kilimler bütün gendi el emeğim. Benim gızıma yani ilerde öğredebilisem öğredicem, öğredemezsem gendimle beraber gedicek…