Dama Çıkan Merdiveni Atıyor.
Kimse inkâr gelmesin; biz toplum olarak bencil ve ekip çalışmasından yana değiliz. Zoraki nedenlerden dolayı bir araya geldiğimizde bile tek düşüncemiz yanımızdakilerin ayağını nasıl kaydırmak olur.
Merak etmeyin bu siyasette de böyle iş hayatında da böyle. Koltuk düşkünlüğümüz de ayrı bir dert; kaldır kaldırabilirsen. Hatta popomuzu koltuğa koyarken bile başkalarından yardım alırız. TBMM’de bu işi yapan kadrolu elemanlarımız bile var.
Adamı apartman yöneticisi seçiyorsunuz; kendisini ne görüyorsa yürüyüşü bile değişiyor. Bir odaya veya bir derneğe başkan seçiyorsunuz sanki bu görev O’na ömür boyu verilmiş bir hak gibi bırakmak bilmiyor. Bazıları da yeniden seçilemeyince memeden kesilmiş bebek gibi krizlere giriyor.
Akademik yaşamda da durum değişmiyor. Adam bin bir fırıldaklıklarla Profesör kadrosu alıyor arkasından gelecek genç akademisyenlere olmadık takozları koyuyor.
Siyasi partilerde de durum aynı. Menfaat grubunun yardım ve desteğiyle seçilen bir genel başkan oturduğu ve tiryakisi olduğu koltuğu bir türlü bırakmıyor.
Seçim yenilgisinden sonra ben artık yokum diyor ama bakıyorsunuz yeniden gelmiş. Kendisi bıraksa da O’nu oraya taşıyan yağdanlık ve yalaka takımı adamı bırakmıyor. Çünkü kendi koltukları ve ortak çıkarları buna bağlı.
Tek adaylı seçimler oluyor bu ülkede. Sıkıysa ikinci bir aday çıksın. Utanmadan bunun adına da seçim diyorlar. Bunun adı bal gibi atama.
Bu durum galiba bize has; bakın dünya ülkelerine örneğini az bulursunuz.
Doç. Dr. İbrahim Baykan
Sevgi ve Saygılarımla