Böyle başlıklı yazı mı olurmuş diyebilirsiniz. Haksız da değilsiniz çünkü şimdiye kadar nasıl kazanılır başlıklı olumlu yazıları çok gördünüz ve okudunuz.
Ben de bu yazımda bazılarının belki dikkatini çeker de gerekli dersleri alırlar düşüncesiyle; konuya zurnanın zort dediği yerden girdim.
Gelelim bir seçim nasıl kaybedilir konusuna; (Burada seçimden kasıt malumunuz; 2011 milletvekili seçimleri.)
Aşağıda verilen hususlar Türkiye genelini kısmen ilgilendirse de; ağırlıklı olarak büyük şehirlerden ziyade hemşerilik bağlarının güçlü olduğu ve halkın birbirini çok iyi tanıdığı; küçük iller baz alınmıştır.
*Ön seçim yapmayarak; parti üyelerini yok sayıp milletvekili aday listelerini ben yaptım oldu diyeceksin,
*Devlet hazine yardımından aldığın parti yardımını çevre görüntü ve gürültü kirliliğine hovardaca harcayacaksın,
*Düşündüğün aday hakkında yöre halkının eğilimini; hiç dikkate almayacaksın,
*Yörede bu göreve layık hiç adam yokmuş gibi; argoda çantacı tabir edilen diğer şehir insanlarını getirip aday göstereceksin,
*Kendini dev aynasında görüp; ben bu görev için hazır mıyım? Layık mıyım? Mahcup olur muyum? Olmaz mıyım? İleride bana sen Aksaray için elle tutulur, gözle görülür ne yaptın ki; derler mi? Diye düşünmeyeceksin,
*Daha önceki görev döneminde mensubu olduğun il için hiçbir halt işleyemeyeceksin ve ortaya çıkıp tekrar aday olacaksın,
*Bekârın karı boşadığı gibi kaynağını gösteremediğin ve halkın da yemediği bol, bol vaadlerde bulunacaksın,
*Başarılı olamadığın meslek hayatında bir baltaya sap olamazken; sadece partine balta olacaksın,
*Partine adaylık esnasında okkalı bir maddi katkı sağlamayacaksın,
*Mensubu olduğun partinin parti tüzüğünde; önceden yerine getirilmeyen sözlerinden habersiz olacak ve aynı sözleri sen tekrar verme gafletinde bulunacaksın,
*Seçim propagandası sürecinde halkın karşısına çıkıp gözünün içerisine bakarak doğruyu ama sadece doğruyu söylemek yerine klişeleşmiş ve önceden danışmanlarınca hazırlanmış metinleri okumaya çalışacaksın, hatta onu da doğru dürüst okuyamayacaksın,
*Seçim konuşmalarında bu gün söylediğini; yarın başka yerde başka türlü söyleyeceksin,
*Vatandaşın soru sormasına hatta eleştirmesine tahammül etmeyeceksin,
*Yörenin sorunlarından habersiz olacaksın; olmayan sorunları varmış gibi bir uzman edasıyla anlatarak gaflar yapacaksın,
*Gerçekleşmesi mümkün gözükmeyen hayali projeler üretip halkın gözünü boyayacaksın,
*Kendi partilinle ters düşmüş hatta davalık olacaksın,
*Ömrün; tuttuğun partiye hizmet vermekle geçmiş ama burada aradığını bulamayınca başka bir partiye yamanıp aday olacak veya oldurulacaksın,
Tüm bunlara rağmen bu bizim adayımız veya ben yine de adayım derseniz kazanmak yerine kaybedersiniz.
Olur ya; kazanırsanız söyleyeceğim son söz sizi kazandıran toplumda bir arıza var demektir.
NOT: *Mıhlama adlı siteme koyduğum yazılarımı; her isteyen benim adım altında dilediği yerde yayınlayabilir.
Sevgi ve Saygılarımla